MENTEŞE BEYLİĞİNİN BAŞKENTİ “BEÇİN KALESİ”

Bu haftaki yazımda, Antik dönemden günümüze kadar olan süreçte sürekli insan popülasyonunun olduğu, Menteşe Beyliği’nin başkenti ve hükümet merkezi olan Milas’tan geçerken herkesin gördüğü, hayranlık duyduğu ve şuan UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Beçin Kalesi üzerine kısa bir gezinti yapacağım.

Şehrin ismi Orta Çağ İtalyan kaynaklarında “Pezona”, Türk ve İslam metinlerinde “Barçın” daha yenilerde ise “Peçin” olarak geçer. Bugünkü kullanımı ise Beçin şeklindedir. Evliya Çelebi’nin de bahsettiği kale 13. yüzyıl sonlarına doğru Menteşe Beyleri eline geçmiştir. Bölgeyi ele geçiren Menteşoğulları başlangıçta Milas’ı başkent yapmıştır, ancak 14'ncü yüzyılın başlarında savunması daha kolay olduğu için hükümet merkezini Beçin’e taşımıştır. Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılınca hükümet merkezi Balat’a (Milet) taşınmıştır.

Kalede günümüze ulaşan yapı kalıntıları Milas Ovası’na bakan iç kalede, surlarla çevrili dış kalede, surların dışında güneydeki Kepez ve Siğmen mevkilerinde yoğunlaşmaktadır. Ören yerindeki yapı kalıntılarının büyük çoğunluğunun Türk Dönemi'ne ait olması, kentin Türkler zamanında hızlı bir gelişme gösterdiğini kanıtlamaktadır. Nüfusu hızla artan ve gelişen kent, çoğu 14. yüzyıla tarihlenen çeşitli yapılarla donatılmıştır.

Beçin Kalesi, Milas için tarihi zenginliklerden bir tanesidir. Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, konumu dolayısıyla her medeniyetin ilgisini çekmiştir. Çok savaş görmüş geçirmiş, çok kez de tamirat görmüş yeniden onarılmıştır. Konumu sebebiyle uygarlıkların ilgi odağı olmuş Beçin Kalesi Milas Ovası kenarında, 200 metre yükseklikte, sarp kayalıkların üzerinde düz bir platoya kurulmuştur. Kalenin tarihi M.Ö. 3 binlere kadar uzanmaktadır.

Kalenin yamacında ve eteklerinde rastlanan Antik Döneme ait kalıntılar, Milas Müzesi’nin yapmış olduğu kurtarma kazılarından ele geçen Geometrik ve Helenistik döneme ait mezarlar bu alanın nekropol olarak kullanıldığını düşündürtmektedir.

Aslanlı figürler ve daha nice detaylar kaleye girdiğinizde sizi karşılıyor. 3 girişi bulunan kalenin her girişinde savunma esas alınmış. Kaleye çıkıldığında; bağımsız, kendine has bir bölgeye girildiğini hissettiriyor. Halen devam eden kazı ve restorasyon çalışmaları her geçen gün yeni bir mekanın keşfedilmesini sağlıyor. Kale içerisinde restorasyonu yapılarak müze olarak ziyarete açılmış medrese hem bal mumu heykel canlandırmaları ile hem de teşhir eserleri ile tarihte kısa bir yolculuk yaptırıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.