KÜRESEL ISINMA

İnsanlık, sanayi devrimi ile resmen farklı bir boyuta geçti. Bu geçiş, insanların hayatını kolaylaştırmasının yanı sıra olumsuz olarak da farklı bir boyuta taşıdı. İnsanlar kolay bir yaşam sürmeyi düşünürken sağlıklarını ve çevrelerini göz ardı ettiler. Böylelikle günümüzde sıklıkla duyduğumuz ve karşımıza çıkan "küresel ısınma" sorunu ile karşı karşıya geldik.

Küresel ısınma, atmosferdeki zehirli ve zararlı gazların çoğalarak dünyayı çevreleyen gaz bulutunun zarar görmesi sonucunda dünyanın güneş ışınlarını doğrudan alması ve dünya sıcaklığının artmasıdır. Bunun sonucunda iklimlerdeki değişiklikler, buzulların erimesi ve bunlara bağlı olarak canlı popülasyonlarında ki değişikler küresel ısınmanın etkileri olarak gösterilebilir.

Bu olayın başlıca sebepleri, başta fosil yakıtların fazla kullanılması olmak üzere, sera gazı dediğimiz gazların yayılımı, oksijen ihtiyacımızı karşılayan ormanlarımızın yok olması sonucu karbon salımının artışının engellenememesi gibi sebeplerdir. Bunları biraz açmak gerekirse fabrikaların baca filtrelerini kullanmaması, insanların toplu taşıma yerine özel araçlarla ulaşımı tercih etmesi, daha çok fosil yakıt tüketerek karbon salımının artması, daha da özele indirgemek gerekirse kişisel bakım ürünlerinde kullandığımız parfüm deodorant vs. kullanılması, evlerde ısınma olarak kömür vs. kullanmak gibi daha buna benzer birçok örnek gösterilebilir.

Peki bu insanlık için büyük bir sorun teşkil eden ve hatta ürkütücü bir senaryo olarak dünyanın sonunu dahi getirebilecek bu olayın önlenmesi için neler yapılıyor ve neler yapılmalı? Dünya genelinde bu sorun için bir önlem alınması planlanmış ve 2015 yılında Paris'te "Paris Anlaşması" dediğimiz sera gazlarının emisyonlarını azaltmak için bir anlaşma yapılmıştır. Bu anlaşmayı Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok ülke imzalamıştır. Türkiye'de bu anlaşmanın 2 toplantısına katılmıştır. Devletler bu şekilde önlemler alırken vatandaşların neler yapması gerekiyor? Bütün bireylerin ve kurumların kendi karbon ayak izini hesaplamalı ve karbon salım oranını düşürecek eylemler planlamalıdır. Enerji ihtiyacı fosil yakıtlardan değil de yenilenebilir temiz enerji dediğimiz güneş enerjisi(GES), rüzgâr enerjisi(RES) gibi enerji kaynaklarından karşılanmalıdır. Geleceğimiz ve dünyamızın sürdürülebilirliğini sağlamak ve verdiğimiz zararı en aza indirgeyerek elimizden geleni yapmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.