Üzeyir Yıldırım

Üzeyir Yıldırım

KONUŞMA DİLİ - YAŞAMA DAİR - ÜZEYİR YILDIRIM

Allah (c c) Kuran’ı Kerimde peygamber kıssalarına yer verir bu kıssaları niye anlatıyor diye düşündüğümde, İbret alsınlar, yönlerini Hakka yöneltsinler, peygamberlerin yaşantılarından örnek alsınlar diye yer veriliyor. Hz Peygamberin kıssalarını okur bilirsek yaşama dair çok şeyler bulur örnek alır bundan hayat dersleri çıkarabiliriz.

Şimdi çocuklara ve büyüklere davranma şeklini biz peygamber efendimizin çocuklara ve büyüklere nasıl davranmışsa oradan öğreniyoruz. Buna peygamberimizden bir örnek verecek olursak Mekke’de peygamberimiz ashabıyla sohbet ederken, bedevinin biri gelir Kâbe’nin yanına çişini yapar bunu gören sahabe tabi iki kızar azarlarlar, peygamberimizde kızmayın gidin bir kova su dökün temizlenir diye cevap vermiştir. İşte konuşma üslubu, insanlara bakış açısını buna benzer yaşantılarından öğreniyoruz.

Peygamberimizin insanlara yaklaşımının bir kaçını anlatırsak, Allah Resulü yumuşak huylu ve güzel muamele, insanlara değer verme, kolaylaştırmak, zorlaştırmamak, karşısındaki konuşan insana dinler ve değer verirdi. Bunlar bize hep yaşantımıza yön veriyor işte biz bu güzellileri hep ondan öğreniyoruz. Eğer İslam’ın ilk yıllarında Peygamberimiz kaba ve katı yürekli biri olsaydı etrafında hiç kimse kalmaz dağılır giderdi. İnsanların peygamberimizi sevmesinin nedeni herkese değer verir, konuşma üslubu ve yaşadığı hayatın çok güzel olmasıdır. Görüldüğü gibi Allah Resulünün hayatında şiddet, kırıp dökme kötü söz, insanları yerme ve aldatma gibi durumlar yer almamaktadır.

Medine’ye hicret ettikten sonra mescidi Nebevide oluşturduğu eğitim /öğretim halkasına dâhil olanlar bunu açıkça beyan etmektedir. On yaşından yirmi yaşına kadar peygamber efendimizin yanında bulunan Ondan ders alan, ona hizmet eden Enes B. Malik (r a) şöyle demektedir. ”Ben tam on yıl Hz. Muhammedin yanında bulundum. Bu süre zarfında bana asla dayak atmadığı, gibi, en ufak rencide edici ifadelerde bile bulunmamıştır” görüldüğü gibi peygamberimizin yaşantısı her yönüyle bizlere örnek olacak bir yaşantı vardır.

Dayak atmanın, şiddet göstermenin gayet normal karşılandığı O tolumda Hz Muhammed (s a v )bu anlayışı yıkmaya çalışmıştır. Aile içi şiddetle ilgili kendisine gelen bir bilgi üzerine bazı insanları anlamadığını, gündüz hanımını hayvan döver gibi dövdüğünü, gecede koynuna aldığını, buna da çok şaşırdığını belirtmektedir.

Hz Muhammed (sav) her yönüyle nereden bakarsak bakalım bizlere örnek şahsiyettir. Onun görevi içinde eğitimde vardı. Çünkü O toplumu ve insanlığı değiştirme, dönüştürme eğitmekle yükümlüydü. Yaşantısında o kadar zorluklara rağmen peygamber efendimiz görevini eksiksiz yerine getirmiş. İşte bu vazifeyi yerine getirirken insanların içinde bulundukları durumları göz önüne alarak, nasıl davranması gerektiğini iyi bilmiş ve bize de örnek olmuştur.

Bu gün başlığı konuşma dili diye belirledim, Bu konuşma sitili insanı hem kendisinden uzaklaştırır, hem de kendisine yakınlaştırır.

Öğretmen öğrencisine sormuş

“Eşeğin kaç ayağı var”

Çocuk hemen cevap vermiş

“iki”

Öğretmen şaşırmış ve tekrar sormuş

Neden iki, eşek dört ayaklı olmaz mı?

Çocuk tüm anne babaları düşündürmesi gereken şu çok ibretli cevabı vermiş.

Öğretmenim, babam bana hep “Eşek oğlum”  der. Ben iki ayaklı olduğuma göre, demek ki eşekte benim gibi iki ayaklıdır cevabını verir.

İnsan diliyle hem kendini hem de başkalarını yüceltir. Elbette dilden kalbe yol vardır. İnsan bin bir güçlükle zaman harcayarak, emek verip ter akıtarak çıktığı mevkilerden birkaç sözle düşebilir. Bu nedenle nerede, nasıl konuşulacağını tasarlayarak konuşmak bize güç duruma düşmekten kurtarır. Güzel konuşan insanlar için “ağzından bal akıyor” derler ya güler bir yüz tatlı dille tamamlandığı zaman insana büyük kapılar açar. İslam adabının gereği olarak tatlı konuşmak, güler yüzlü olmak durumundayız. Peygamber efendimiz “Güzel söz sadakadır”(Buhari edep 34)buyurmuştur.

İnsan konuştuğu zaman güzeli söylemek, hayrı konuşarak, dilini güzelliğe alıştırmalıdır. Güzel konuşmak Allah’ın bütün semavi dinlerde talep ettiği yüce bir meziyettir. Bazılarının ağzında adım başı isyan, adım başı olmadık şeylere küfür dilinden hiç düşmemektedir, buda kendini örnek alan evlatlara, insanlara bulaşıcı hastalık gibi sirayet etmektedir. İşte bize örnek alanlara isyankâr ve küfürbaz yetiştirmemeliyiz. Güzel bir ahlaka sahip olan kişiler herkese karşı iyi düşünür ve iyi konuşur. Hepimiz biliyoruz ki güzel ile çirkin, iyi ile kötü bir yerde olmaz bide hep güzel ve iyi olana tarafta olmalıyız.

Bizi gerçek manada insan yapan, bizleri güzelleştirip değerli kılan ve öteki canlılardan ayıran özelliklerin başında söz söyleme yeteneğimiz gelir. İnsan olarak çoğu zaman öneminin farkında bile olmadığımız bir nimet olarak, Yüce Yaratıcımızın “güzel söz ve insanları bağışlama, peşinden gönül kırma gelen bir sadakadan daha hayırlı olduğunu “Bakara 2/263)diye emretmektedir.

Geliniz bu dünyayı güzel söz ve tatlı dille imar edelim. İnsanda olması gereken iki şeyi kendimize düstur edinelim yeter oda sabır ve şükürdür eğer insanda sabır yoksa başına gelmedik haller kalmaz, başı dertten kurtulmaz musibetler peşini bırakmaz. Eğer bir insanda şükür yoksa dünyayı versen yine doymaz, bu nimetleri bize bahşeden yüce Yaratıcıya karşı şükrünü eda etmez. Nankörlükte ileri gidenlerden olur oda insana mutluluk değil huzursuzluk getirir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.