KARAOVA YENİKÖY'LÜ GAZİ SÜLEYMAN MUNGUR DEDE...

Merhaba dostlar arkadaşlar...

Merhaba değerli okuyucular...

Bugün sizlere Şam'a, Yemen'e gitmiş..

Dönmüş

Çanakkale Savaşına...

Sakarya Savaşına...

Kurtuluş Savaşına katılmış Mustafa Kemal ATATÜRK'ün silah cephe kader arkadaşlarından

Karaova Yeniköy'den

Yiğit kahraman Gazi Süleyman MUNGUR dedeyi anlatacağım...

Karaova civarı insanları yaşayanları bile belki de ilk defa MUNGUR soyadına  rastlayacaklar kahraman gazimizin anılarını okuyacaklar duyacaklar....

Ben şahsen Mungur soyadını yeni duydum. Ya da unutmuşum. Ben hep torunlarının soyadı gibi KARAOVA biliyordum. Gazi Süleyman dedeyi

çok eskiden Mazı Gökbel taraflarından gelmiş Yeniköy'e yerleşmiş derler. Oğlu olmayınca  İsmail efeyi iş güveysi olarak yanına almış. Kızı Turçen ile evlendirmiş. İsmail efe de  Mumcular'dan. Onlarda Mumcular'a Milas Kuzyakası köyünden gelip yerleşmişler...Soyadı kanunu çıkınca kayınpederi Gazi Süleyman dede MUNGUR soyadını almış. Köydeki lakapları SUSAMLI...Acaba diyor insan Sisam adalı mı?  İsmail efede kendi babaları dedeleri KARAOVA soyadını almışlar.

Biz tekrar konumuz gazi Süleyman dedeye dönelim...

Güzel ANADOLU insanı insanları

çok çalışkan dürüst açık sözlü açık elli

çok cömert, çok yurt vatan doğa insan  severdir...Bazı adların soyadların da hep bir anlamı manası vardır...

İnsanların boyu posu önemli değildir...

Siz siz olun insanların aklına beynine bakın...Vatanı ulusu için yaptıkları vefakarlığa fedakarlığa bakın...

O insanlar Mungan Mungur insanlardır...

Bizim Gazi Süleyman MUNGUR dedemiz bir kahraman, bir gazi... Taa 1970 yılların başlarında;

Torunu Mehmet, Ali ve Mustafa ile bazen yanına gider sohbetini dinlerdik...

Kendi elleri ile yontup biçip yarım hilal şekil verdiği taşı ocaklık kemerine yerleştirmiş...

Yıl 1970 yılları ocak şubat ayları olmalı...

Soğuk kış günlerinde ocakta kütük odunlar yanarken ilerlemiş yaşına rağmen bizlere gördüğü yaşadığı anları anıları anlatırdı...Bizde sizlere aklmızda kaldığı kadarıyla, duyduklarımızı aktaralım...O güzel insanlara hep borçluyuz minnettarız...

Maşayla ocağın korunu insisini toplar başlardı anlatmaya...

-- " Çocuklar bizler çok acılar çektik gördük...Aç yattık aç kalktık...Şam Yemen gezdik...Nice İngiliz arap düşman gördük...Biz arapları müslüman kendimize yakın bilirdik...Gördük İngiliz cavırı ile bir oldu bizi arkadan vurdu hep araplar...

Her yeryan düşman idi..." der anlatırdı.

Ve derin nefes alır soluklanırdı...Sonra devam ederdi.

-- " Çölde birliğimiz vardı. İngiliz subay bir sürü arapları yanına alır bize hava atar nispet yaparcasına hurma ağaçlarından HURMA toplar yerlerdi..."

Biz çocuklar can kulağı ile dinlerdik

Gazi Süleyman MUNGUR dedeyi.

O güzel insanların kahramanlıkları

Yurt vatan, ulus millet savunmaları bugün bizim bizlerin varlık yaşam sebebleri olmuştur...

O kadim güzel insanlara daima minnettarız...

Daima borçluyuz...

Bizi biz eden

Bugünlere getiren o güzel insanlar...

Bugün bu güzel topraklarda varsak yaşıyorsak onlar sayesinde varız yaşıyoruz...

Torunu Ali KARAOVA sordu.

-- " Dede başka neler gördünüz yaşadınız savaşlarda ..?. "

-- " Görmediğimiz kalmadı ki oğlum...

Çölden Anadoluya geldik...

Hangi birini anlatayım size.

Açlık çektik. Birgün değil her gün düşman ile çatışır savaşırdık...Düşman birliklerine gece baskınları yapardık...

Ele geçirdiğimiz silahları toplar gelirdik.

Kendi silahları topları ile yine kendilerini vururduk...Öyle birşey oldu ki..

Cephede türk askerlerine bir kıran gibi bir hastalık geldi. İshal baş gösterdi. İshal olan asker bir hafta demeden ölüyordu. Hasta olan askerleri ayrı bir yere ayırdı götürdü kumandanlar...Bizi çadırlara hapis ettiler. Etrafta nöbetçler var.İlaç verseler yeterli değil. Birgün ben çadırın altından sürünerek bir dere vadilik boyu ..Aşağıya doğru indim. Ayva buldum yedim.

Yanıma da aldım. Çadıra döndüm. Ayvalardan hasta arkadaşlarıma da verdim yedirdim. Ertesi günü bir iki gün  içinde bizim ishaller kesilmeye başladı. Kumandanlar durumu görünce gidin toplayın gelin dedi. Bulduğumuzu topladık geldik. Ayvalar bize şifa ilaç oldu. Hastalıktan kurtulduk...

O ayvalar olmasaydı belki hepimiz ölecektik...İyileşir iyileşmez yine cephede yerimizi aldık..."

Hiçte akıl edememişiz.

Keşke sorsaydık bu cepheler nerelerdi diye..

Sonra bize

anlatmaya devam ederdi.

-- " Öldürdüğümüz düşman askerleri üzerinden elbiseleri soyar alırdık. Onların elbiseleri yepyeni olurdu. Onları türk askeri kıyafetine dönüştürür giyerdik...

Kendimize örtü kamufle yapardık.

Ceplerinden altınlar paralar çıkardı.

Ben fırlatır atardım. Bazı arkadaşlar toprağa kuma taş ağaç diplerine gömerdi...Savaş bitince gelir çıkarırız derlerdi. Zaten çoğu şehit oldu gitti...

Allah rahmet eylesin...Hepsi babayiğit pehlivan gibiydi...Benim gibi narin cılız arkadaşlarımızda vardı. Emme hepimiz o zor şartlarda bile sırrım kayış gibiydik...Bizim düşman hatlarına ulaşmamız daha kolay olurdu...

Ah çocuklar ah neler gördük geçirdik..."

Gazi Süleyman MUNGUR dede konuşurken bir anda suskunlaşırdı...

Hüzünlü hüzünlü ocağa bakardı.

Yaşadığı toprak evin pardılarına düverlerinde  gözlerini gezdirirdi....

Gözleri yaşarırdı...

**

Peki kimlere

İstiklâl Madalyası verilirdi ?..

"Türk Kurtuluş Savaşı sonuçlandıktan sonra, savaş sırasında cephede ve cephe gerisinde yararlılık gösterenlere madalya verilmesi konusu TBMM'de görüşüldü. 29 Kasım 1920 günü mecliste kabul edilen 66 sayılı kanun, 4 Nisan 1921 günü Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Daha sonraki yıllarda çıkarılan bazı kanunlarla ana kanun olan 66 sayılı kanuna ilaveler yapılmıştır. Örneğin 1924'te çıkarılan 525 sayılı kanun, İstiklal Madalyası'nın varislere geçişi ile hükümleri, 1926'da çıkarılan 869 sayılı kanun ise ilk defa madalya alacaklar ile ilgili hükümleri içerir..."

**

İstiklal madalyalı

Gazi Süleyman MUNGUR dede

1312 doğumlu olduğunu söylüyor torunları.

1976 yılında da aramızdan ayrıldı derler.

İstiklâl madalyası sahibi

Gazi Süleyman MUNGUR dede 1976 yılında bu dünyadan göç etti gitti...

O ve onun gibi gazilerimiz hakkında bilgileri belgeleri toplamaya ve yazmaya devam edeceğim...

Gazi Süleyman MUNGUR dedenin ruhu şad mekanı cennet olsun...

O güzel insanlara daima minnettarız..

O güzel insanları sevgi saygı minnet rahmetle anıyoruz ...

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.