KANAYAN YARAMIZ TARIM

Ülkemiz olarak kendi kendine yeterli durumda olduğumuz halde niçin dışarıdan tarım ürünleri ve hayvan konusunda ithalat yapıyoruz? Bunu anlamak güç olsa da bu konu hakkında öz eleştiriler yapılabilir.Türkiye gibi coğrafi konumu...

KANAYAN YARAMIZ TARIM

Ülkemiz olarak kendi kendine yeterli durumda olduğumuz halde niçin dışarıdan tarım ürünleri ve hayvan konusunda ithalat yapıyoruz? Bunu anlamak güç olsa da bu konu hakkında öz eleştiriler yapılabilir.

Türkiye gibi coğrafi konumu mükemmel bir ülkede tarımsal olarak ne için yeterli durumda değiliz? Sürekli tüketen, üretmenin az olduğu bir toplumda yaşıyoruz oysaki güzel ülkemizde meyvesinden sebzesine, hayvancılıktan tarıma varana kadar elverişli topraklarda yaşıyoruz.

Ülkemiz bu konuda adımlar atsa da yeterli olmadığı kanısındayım. Çoğu tarımla uğraş veren çiftçilerimiz her yıl mahsullerinden zarar ettiğini beyan ederken, bu zararın neden dolayı olduğunu araştırmıyoruz.

ARAÇILAR VE KOMİSYONCULAR

Aracılar ve komisyoncular tarlada çapa, ekim işlemi, toplama ve bakım işleri yapar mı? Hayır yapmaz çünkü komisyoncuların tek derdi çiftçimizin ve köylümüzün zor bela yetiştirdiği ürünleri ucuza alıp, pahalıya satma derdinde. Örnek verecek olursak domates tarlada 1 lira. Toptancı hallerin de 3 lira, Pazar da ise 5 lira gibi bir rakamla satılıyor. Peki, bu durumda çiftçimiz bir sonraki yıl tarlasını onca masraf ederek tekrar ekip diker mi? Eğer aracı ve komisyoncular çiftçimizin ve köylümüzün üzerinden ellerini çekerlerse tarımsal alanda ve hayvancılık konusunda ilerleme kaydedebiliriz. Köylümüz ve çiftçimiz kendi ürettiği ürünleri gerek kooperatifleşme yöntemi ile gerekse kendi pazarını kendisi kurarak satma yöntemine gidilirse tarım ve hayvancılık konusunda daha çok ilerleme olabileceğini düşünüyoruz.

GEO’LU TOHUMLAR

GEO’lu tohumlar çıktığından bu yana hem insanların sağlığı hem de tarımın elverişliliğini bozdu. GEO’lu tohum bir defa mahsul verirken, bir dahaki yıl mahsul vermediğini hepimiz biliyoruz. Oysaki bizim Ata tohumlarımız vardı nesli tükenmek üzere bile olsa halen Ata tohumuna dönme çapası ve uğraşı içindeyiz. Taktir ederseniz ki Ata tohum konusunda Muğla Büyük Şehir belediyesi mücadele veriyor. Umarım bütün illerdeki yerel yönetimler bu konuda çalışmalar yaparlar.

ORGANİK TARIMA DÖNÜŞ

İlaçsız doğal ürünler günümüzde hızla yaygınlaşıyor bu yaygınlaşmanın olumlu etkileri mutlaka olacaktır çünkü ilaçsız tarım demek kaliteli ürün sağlıklı üründür birde buna Ata tohumu eklenirse yemede yanında yat. Organik tarımın hızla yayılması ilaçsız ve gübresiz ürünler yetiştirmenin insan sağlığı için çok önemli. Geçmişte Atalarımızın, yaşlı ninelerimizin ve dedelerimizin şimdiki ömürden daha sağlıklı, daha uzun yaşamalarındaki sebep; ilaçsız ve organik beslenmeleridir. Günümüze bakacak olursak yediğimiz hemen hemen her şeyde ilaç bulunuyor. Bu ilaçlar insan bünyesinde kabul edilmiyor sonrası hastalıklar başı çekiyor. Bu durumun önüne geçmek insan olarak elbette bizlerin elinde doğamızı kirletmezsek ilaçsız tarıma daha çok önem vererek bu güzel dünyamızı daha güzel yaşayabiliriz.

KÖY HAYATINA DÖNÜŞ BİLETLERİ KESİLMEYE BAŞLADI

Bir çoğumuz köylüyüz köyden gelmeyiz köylü olmasak bile bir gün yine köylü olacağız çünkü insanlığın başında köy vardır, doğa vardır, tabiatımız doğaya göre kurulmuştur. Coronavirüs çıktığından bu yana köy hayatına dönüşler olduğu gözlemlerimden kaçmadı. Virüs bizlere doğayı tabiat ile bir olmayı öğretti diyebiliriz. Bu yüzden doğamıza ve tarımımıza sahip çıkalım. Bu dünya hepimizin, güzelleştirmek istersek güzelleşir.

Bu haber toplam 70 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.