KADERİ GÖZYAŞI İLE YAZILANLAR

Bizler kadere inanan insanlarız. Kuranda Amentü suresinde Ve bil kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ ya kayıtsız inanırız. Burada kaderin, hayrın ve şerrin Allahtan geldiği anlatılmaktadır. Ama bazı insanlar, kaderlerinde hiç gülmemişler mutlu bir gün geçirip mutluyum diyememişlerdir. Bazı insanlar ise lüks içinde yaşamışlar, günlerini gün etmişlerdir.

Size bugün kaderi göz yaşı ile yazılmış hayatında hiç gülmemiş ve şu anda hayatta olmayan, Akkaya köyünden Edikağa oğlu Şevki'yi anlatacağım.

Şevki amca Akkaya eski adıyla Dirgeme köyünde dünyaya gelmiş fakir bir ailenin oğludur. Çocukluğu ve gençliği köyde çalışarak ve hayvan bakarak geçmiştir. Daha sonra Muğla'ya gelerek bir kasabın yanında çalışmaya başlamış olup, o'nun yaylada bulunan kasaplık hayvanlarına bakarak hayatını devam ettirmiştir. Her insan gibi Şevki amca da zamanı gelince evlenmiş olup, biraz saf olması nedeniyle eşi birkaç ay sonra o'nu terk etmiştir. Ama O kendi dünyasında hayatına tek başına devam etmiştir.

Daha sonra ihtiyarlamış ve çalışamaz hale gelmiştir. Ben de o zamanlar Türdü İlköğretim okulunda Müdür Yardımcısı idim. Zaman zaman ziyaretime gelir bir bardak çayımı içer ben gidiyorum diyerek ayağa kalkardı. Bilirdim ki cebinde sigara alacak parası yoktur. Çünkü ne bir maaşı ne de bir geliri vardır. Cebine harçlığı koyup gönderirdim.

Bir gün yine yanıma geldi. O'na dedim ki "senin evin, barkın yok seni huzur evine yatırayım orada rahat yaşarsın". Beni çok sevdiği için kabul etti.

O'nu gönderdikten sonra huzurevi yetkilileri ile görüştüm ve gerekli işlemleri, tamamlayarak kendisini aradım ve "gel huzur evine gideceğiz işlemlerin tamam" dedim. Bir gün sonra yanıma geldi, elinden tuttum, huzur evine doğru yürüdük.

Tam huzurevinin kapısına geldiğimizde elimi bıraktı, çam ağacının altına oturdu ve başladı ağlamaya, "ne oldu neden ağlıyorsun" dedim, biraz saf olduğu için içeriye girip bir daha dışarıya çıkamayacağını düşünmüş, "ben bir daha dışarı çıkamayacak mıyım" dedi. "hayır istediğin zaman dışarı çıkacaksın, yemeğin yatağın burada olacak sen dışarı çıkıp, gezip dolaşıp geleceksin" dedim. Kabul etti ve o günden sonra huzur evinde yaşamaya başladı, her yanıma gelişinde elimi öpmek isterdi.

Bir gün yine okuldayım, belediye anons veriyordu. Akkaya köyünden Şevki ÖZGÜN'ün huzur evinde öldüğünü, Akkaya mezarlığında defnedileceğini anlatıyordu.

Birden gözlerim doldu, ellerim titredi bir can dostumu, beni karşılıksız seven Şevki Amcamı kaybetmiştim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.