Jeoloji Mühendisleri Odası’ndan deprem haftası çağırısı

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Muğla İl Temsilcisi Coşkun Çatalkaya Deprem Haftası'nda depremlere karşı daha duyarlı, daha kararlı ve daha mücadeleci olma çağırısında bulundu.Sinem...

Jeoloji Mühendisleri Odası’ndan deprem haftası çağırısı

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Muğla İl Temsilcisi Coşkun Çatalkaya Deprem Haftası'nda depremlere karşı daha duyarlı, daha kararlı ve daha mücadeleci olma çağırısında bulundu.

Sinem Karakaya

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Muğla İl Temsilcisi Coşkun Çatalkaya Deprem Haftası'na ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Coşkun Çatlkaya, “Depremlere karşı farkındalığının artırılması, ülkenin altyapı ve üstyapısının depremlere hazır hale getirilmesi ve yapılan hazırlık çalışmaların toplumla paylaşılması amacıyla her yıl 1-7 Mart tarihleri arası “deprem haftası” olarak belirlenmiştir. Vatandaşlarımızı depremlere karşı daha duyarlı, daha kararlı ve daha mücadeleci olmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

“DEPREMLER BÜYÜK KAYIPLARA NEDEN OLMAYA DEVAM EDİYOR”

Jeoloji Mühendisleri Odası Muğla İl Temsilcisi Coşkun Çatalkaya, 2020 yılının depremlerin maddi ve manevi yıkıcı etkilerini yoğun şekilde hissedildiği bir yıl olduğunu belirtti. Çatalkaya, “2020 yılı boyunca meydana gelen depremlerde toplam 168 vatandaşımız yaşamını yitirmiş, 3 bine yakın vatandaşımız yaralanmış, 80 bine yakın konut, işyeri gibi bağımsız bina bölümleri yıkılmış veya ağır hasar görmüş, 20 milyar liraya yakın maddi kayıpla yüze yüze kalınmıştır. Türkiye, dünyada 2020 yılında meydana gelen depremler sonucu en çok can kaybının yaşandığı ülke olmuştur” şeklinde konuştu.

“GIDA ÜRETİM ALANLARI HEBA EDİLMEYE DEVAM EDİYOR”

Gelinen noktada, kentlerde ve diğer yaşam alanlarında ki deprem risk havuzunun her geçen gün biraz daha büyüdüğünü aktaran Çatalkaya, “Depremlere kaynaklık eden diri fayları unuttuk!  İçinden diri faylar geçen kentsel ve kırsal yerleşim alanlarında hazırlıksız bir şekilde yaşamlarımızı sürdürüyoruz. Güvenli yapılaşmanın ilk adımı olan zemin ve temel etüt raporlarını yerinde denetleyen bir yapı denetim sistemini beton lobisi istemiyor diye henüz kuramadık! Mevcut mevzuatın uygulanmaması için ilgili merkezi ve yerel idareler iş birliği içinde. Eskimiş ve günün ihtiyaçlarına yanıt vermeyen planlama, imar, afet, yapı üretim ve denetim mevzuatıyla deprem etkilerini yönetmeye çalışıyoruz! 50 yılı aşkın süredir deprem zararlarının etkilerinin azaltılması konusunda gelişmiş ülkelerde uygulanan “fay yasası” gibi düzenlemelere sırtımızı dönmeye devam ediyoruz.  Birçoğu aktif diri faylarla oluşturulan ova ve tarım alanları imara açılarak bir yandan deprem risk havuzu genişletirken diğer yandan gıda üretim alanları heba edilmeye devam ediyor. Ülkede yerleşim alanlarının yanı sıra çok sayıda kritik sanayi tesisi, köprü, baraj, gölet, kimyasal kirleticilerle doldurulmuş atık havuzları, limanlar, petrol dolum tesisleri diri fay üzerine inşa edilmiş ve edilmeye devam ediyor.  Toplumu ilgilendiren depremlere ilişkin yasal mevzuat veya yönetmelik düzenlemeleri kapalı kapılar ardında, şeffaflıktan uzak bir anlayışla bazı yandaş şirketler üzerinden hazırlanmaya devam ediyor” dedi.

“AÇIKÇA BİR CİNAYETTİR”

Coşkun Çatalkaya, “30 Ekim 2020 tarihinde Sisam depremi sonrasında meydana gelen ve ülkemizdeki ölümlü ilk tsunami olayı yerleşimleri tehdit eden afet tehlike yelpazesini genişletirken, yine aynı depremde yıkılan ruhsatlı yapılar deprem riskinin sadece ruhsatsız ve kaçak yapılar açısından geçerli olmadığını da gözler önüne sermiştir. Yani devletin gözetimi ve denetimi altında yapılan çok sayıdaki ruhsatlı yapı da yıkılmış veya ağır hasar görmüştür. Bu durum basit bir sorumsuzluk olmayıp, açıkça bir cinayettir.”

Değerlendirmeler doğrultusunda Jeoloji Oda olarak bu yılki deprem haftası’nda çağrı yapan Coşkun Çatalkaya, “TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, ülkemiz yerleşimlerinde artan deprem riskleri karşısında TBMM Başkanını, Cumhurbaşkanını, Bakanları, Milletvekillerini, Merkezi ve Yerel Yönetimleri, Kamu ve Özel Sektör Kuruluşlarını, Üniversiteleri, Meslek Örgütleri, Sendikalar ve Sivil Toplum Kuruluşlarının Yöneticilerini sorumluluklarını yerine getirmeye ve “depremlere karşı daha duyarlı, daha kararlı ve daha mücadeleci olmaya çağırıyoruz” dedi.

Bu haber toplam 95 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.