“İşyerlerimizi peşkeş çekenler bağımsızlıktan bahsedemez”

Menteşe’de düzenlenen miting öncesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek isteyen Maden-İş ve TES-İş başkanları ile 100’ün üzerinde işçi polis tarafından yine gözaltına alınırken miting sonrasında salıverildiler.Miting...

“İşyerlerimizi peşkeş çekenler bağımsızlıktan bahsedemez”

Menteşe’de düzenlenen miting öncesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek isteyen Maden-İş ve TES-İş başkanları ile 100’ün üzerinde işçi polis tarafından yine gözaltına alınırken miting sonrasında salıverildiler.

Miting öncesi ve sırasında eylem yapmak gibi amaçlarının olmadığını sadece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile santrallerin ve kömür havzalarının özelleştirilmesi ile ilgili olarak görüşmek istediklerini belirten Maden-İş Yatağan Şubesi Başkanı Süleyman Girgin; “Öğrendik ki Sayın Başbakan  Yatağan’ın esas sorunu olan özelleştirmeden bahsetmemiş. İstiklal Marşı  Bayrak’tan bahsetmiş. İstiklal Marşı  bağımsızlık demektir.  İş yerlerimizi  sermayeye peşkeş çekenler  bağımsızlıktan bahsedemez.” dedi.

10 Ağustos’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan önceki gün Menteşe Eski Garaj Alanında düzenlenen açık hava mitinginde seçmenlerden kendisine oy istedi.

Miting öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile özelleştirilecek olan Muğla’da termik santralleri ve kömür havzaları ile ilgili olarak görüşmek isteyen Maden-İş Sendikası Yatağan Şubesi Başkanı Süleyman Girgin ile TES-İş Yatağan Şubesi Başkanı Fatih Erçelik ile birlikte 100’ün üzerindeki maden ve enerji işçisi polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan başkanlar ve işçiler mitingin bitkimi ve Erdoğan’ın Muğla’dan ayrılışı sonrası salıverildiler.

TES-İş ve Maden-İş Şube Başkanları dün sabah saatlerinde Yatağan termik Santralı önünde basın açıklaması yaparak gözaltına alınmalarına tepki gösterdiler ve haklı mücadelelerinden dönmeyeceklerini açıkladılar.

Burada Konuşan TES-İş Yatağan Şubesi Başkanı Fatih Erçelik; “Hep beraber kefenlerle yola çıktık o zamanda dedik ölmek var dönmek yok diye, Bizim üyelerimizde de madende de aynı şeyler var 4/C bizim lügatımızda  4/C yok bunu böyle bilin. 4/C yi kafalarımızdan silelim. Bizleri çiğnemeden bu kapıdan içeri giremeyecekler bedeli ne olursa olsun iş yerlerimizi teslim etmeyeceğiz. Dün tekrardan gördük birlik olduğumuzda neler olabileceğini gördük tekrardan. Böyle kararlı durmaya devam edersek bizi kimse yıkamaz.” Dedi.

Maden-İş Yatağan Şubesi Başkanı Süleyman Girgin ise amaçlarının miting öncesi veya sırasında eylem yapmak olmadığını vurgularken; “ Dün bize haksızlık yapıldı,amacımız  üzüm yemekti kesinlikle mitingte eylem gibi bir amacımız yoktu. Amacımız eylem olsa sayın Valimiz, Emniyet Müdürlüğü  ve AK partili vekillerle ön görüşme yapmazdık.  Derdimiz Sorunu Sayın Başbakana anlatmaktı.  Çünkü biz huzursuzuz ailelerimiz huzursuz Yatağan Muğla halkı huzursuz.  Ama Polis  bizim araçları durdurunca arkada mitinge gelenler beklemek zorunda kaldı. “dedi.

“İstiklal Marşını ağızlarına almasınlar”

İşyerlerinin tıpkı bayrak gibi bağımsızlık anlımı taşıdığının altını çizen Girgin; “Zulüm ile abat olanın ahiri berbattır.” Zulüm ile abat olanlar er yada geç halka ve emekçiye bunun hesabını verecek ve sonları berbat olacaktır. Biz bu yola şan olsun diye çıkmadık

Attığımız her adımda halkımızın tepkisini almamaya özen gösterdik kamu mallarına zarar vermedik esnafımıza zarar vermedik. Biz çünkü halk desteğini önemsedik ve halkımızla beraber hareket ettik. 6  Ağustos  günü Başbakanın Muğla ya geleceğini öğrendik ve görüşme talep ettik çünkü artık işçi huzursuz aileler huzursuz bu nedenle son kez başbakan ile görüşmek istedik. Bilbordlarda görmüşsünüzdür milletin adamı söylemi ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerine devam ediyor başbakan. Bizden de belki bu  defa “başbakanımız” işçisini dinler dedik ve görüşme talep ettik. Görüşme için bizlere geri dönüş yapılmadı.

“Yine şiddeti reva gördüler”

Her zaman adaletten, hukuktan, diyalogdan yana olduk bizim bu dakikadan sonra tek muhatabımız Başbakandır. Biz başbakanı protesto etmeden sadece üzüm yemek istedik. Bir heyet olarak görüşme yapmak istedik protesto edecek olsaydık emniyetli koordine halinde olmazdık.

Ama bizim emniyet ekiplerimiz kraldan çok kralcı oldukları için bizim her kurala uymamıza rağmen bizlere gene şiddeti reva gördüler.

Biz emniyet müdürü ile görüşüp nerede oturacağımızı, nerede duracağımızı konuştuk mitingden sonra da bir heyet olarak başbakanla görüşeceğimizi dile getirdik. Her şey  emniyetin dahilindeydi ama ne olduysa oldu çevik kuvvet eli beraber yaka paça gözaltına alındık. Gece 01:30 a kadar gözaltında kaldık.

Bizler eylemlerde pişiyoruz bizim ham kalmamız daha büyük yıkımlara yol açar. Ekmeğine, kavgasına sahip çıkan işçi arkadaşlarımıza sivil  toplum kuruluşlarını ve en önemlisi halkımıza teşekkür ediyoruz.

Başbakan mitingde İsrail’den, paralel yapıdan, otoyollardan ve istiklal marşından söz etmiş, ancak özelleştirmelerden Muğla’nın yerel sorunlarından , işçilerin taleplerinden bahsetmemiştir. Özelleştirmelerin üç beş yıl karı karşılığında satıldığından, Kamu Kurumlarını Devletin sırtında kambur olduğu için sattıklarından ve Özelleştirmelerin Milletin hayrına olduğundan bahsetmemiştir.              Biz özelleştirmelerin yararlarını kendi ağzından duymak isterdik.

Şunu herkes bilsin İstiklal demek , bağımsızlık demektir. Tıpkı bayrağımız gibi.Emperyalizm ile  iş birliği yaparak bağımsızlığımızı, ekonomik özgürlüğümüzü, yerli ve yabancı yandaşlarına peşkeş çekenlerin istiklal marşını ağızlarına almaya hakları yoktur. Biz bu ülkeyi yolda bulmadık, bağımsızlık demek, bayrak demek, santral demektir. Petkim demektir, Seka demektir, Tekel demektir,  Sümerbank demektir.

Bizler işçi sınıfı olarak bağımsızlığımızı böyle  anlıyoruz. Bu işyerlerinin emperyalistlere, kapitalistlere peşkeş çekenlerin konuşmaya hakkı yoktur. Mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir bizlerin sığınabileceği iki liman vardır, biri halkımızın vicdanı diğeri de sizlerin kararlılığıdır. “diye konuştu.

Bu haber toplam 77 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.