Her gün sokak başındaki ve devamında ki çöp tenekelerınde  veya yakınına asılmış  ve çöpe atılan poşet içindeki ekmekleri , simit leri veya pastaları görünce insanın yüreği burkuluyor, içimden bunlar yıgecekleri kadar ekmek alsalarda çöpe ekmek atılmasa,israfta bulunulmasa d diye söyleniyor insan.

Yüce Allah göklerde ve yerde ne varsa her şeyi insan oğlunun emrine amade kılmıştır . Ne kadar varlıklı olursak olalım  israf etmeme prensiplerine uymamız lazım.

İsraf malı saçıp savurma , lüzumsuz yere harcama , kötü kullanarak eksiltme , ihtiyacımızdan daha fazlasını harcama. Buna göre helal olan mal ve serveti geğinden fazla harcamak israf olduğu gibi ,  gereğinden az harcamak  veya ihtiyaç olduğu  gibi gereğinden az harcamak yani cimrilikte  bir yönüyle israftır.  ne saçıp savuracağız nede gereğiden fazla kısacağız. Orta yolu bulmak lazım gerektiğinde harcamak gerekmediği yerde harcamamak gibi.

Yine helal olan şeyleri aşırı derecede ihtiyaç fazlası harcamada bulunmakta israftır.Dinimizin  yasakladığı israf lüks  ve gösteriş tüketimi fertleri maddi  manevi  çeşitli sıkıntılara  uğratmakta , milletlerin kalkınmasını engellemekte ,  ülkelerin ekonomik yapılarını olumsuz yönde etkilemektedir. Kısaca söylemek gerekirse savurganlık ve israfa dayalı gösterişli  lüks hayat  İslamın kınadığı ve hoş görmediği bir hayattır. Bu nedenle harcamalar gösterişe göre değil ,ihtiyaca ,ekonomik kurallara ,akıl ve mantığın gereklerine göre yapılmalıdır. Ayrıca insanlara gösteriş duygusuna kapılmamaları  için kendilerinden daha yüksekte olanlara değil , daha düşük durumda olanlara bakmaları ve harcamaları ihtiyaca göre yapmaları öğütlenmelidir.

İslamda israf ve gösteriş tüketimi yasak olduğu gibi ,cimrilikte yasaktır. Çünkü kazandıklarının kendisi ,ailesi ve toplum için harcamayanlar , insanları Allahın nimetlerinden mahrum etmiş , ekonomik hayata zarar vermiş olur.

Bu bakımdan yüce dinimiz İslam , başta zekat olmak üzere bazı mali harcamalarda bulunmamızı emretmiş, çevremizdeki insanlara karşı görev ve sorurumluklarımız olduğunu bize hatırlatır.. Aile bireylerin bakımı , akrabaların , fakir ve yetimlerin görüp gözetilmesi , çevremizdeki  muhtaç insanlara imkanlar ölçüsünde mali yardımlarda bulunulmasınıda bu görev ve sorumluluklarımız  arasındadır.

İşte imkanları olduğu halde , Allahü Tealanın verdiği mal ve serveti  harcanması gereken yerlere cimrilik ederek harcamayanlar , sadece kendilerine değil ,başta eş ve çocukları olmak üzere çevredeki diğer insanlarıda kötülük etmiş olurlar . Çünki Allahın verdiği bu nimetlerde diğer insanlarında hakları vardır.

Şunuda belirtmek gereki ki cimrilik duygusunun  tamamen yok edilmesi mümkün değildir.Çünkü cimrilik insanın fıtratında var olan bir duygudur.

Cömertlik ise eldeki imkanları meşru ölçüler içerisinde , hiçbir karşılık gönüllü olarak başkasının yardımına sunma. O halde Mümin cimrilikten sakınmalı cömert olmalı mal ve servetini ölçüler içerisinca  kendisi , ailesi ,  çocukları için israfa kaçmadan harcamalı

Sahip olduğu maddi ve manevi nimetlerin , sadece kişinin kendi çalışmaları sonucu geğil , bunun aynı zamandada Yüce Allahın bir lütfu olduğu bilinmeli bu imkanları bizlere bahşeden yüce Allaha karşı görev ve sorumlulukları yerine getirilmeli. Tüketirken sadece kendi mutluluğumuz değil toplumun mutluluğuda hesaba katılmalı

Yüce Allahın sevgisini  kazanmayı arzu eden haliyle dünya ve ahiret mutluluğunu hedefleyen Müslümanlar hayatlarının diğer alanlarda olduğu gibi tüketim alanındada Kuran ve sünnettin prensiplerine uyulmalıdır. Çünkü geniş anlamda Allaha kulluk ve ibadet namaz ,oruç, haç ve zekat gibi dinen belirli şartlara ve vakitlere bağlı olan bazı özel ibadetleri kapsadığı gibi, kişiye Allah katında değer ve sevap kazandırıcı her türlü  güzel söz ve salih amelleride kapsamaktadır. İslami prensiplere uygun olarak üretim ve tüketim faaliyetinde bulunmak  da geniş  anlamda ibadet hükmündedir.