İşçiler kapıları tuttu

Yatağan Termik Santralın özelleşmesinin ardından işçiler Kömür ocaklarının  giriş kapısına iş makineleriyle kapattılar. Kontrolün bundan sonra kendilerinde olacağını belirten  son sözü söylemediklerini ...

İşçiler kapıları tuttu

Yatağan Termik Santralın özelleşmesinin ardından işçiler Kömür ocaklarının  giriş kapısına iş makineleriyle kapattılar. Kontrolün bundan sonra kendilerinde olacağını belirten  son sözü söylemediklerini  ifade eden işçile,r alıcı firmaya  iş yerlerini teslim etmeyeceklerini söylediler.

Enerji ve maden işçileri özelleştirilen Yatağan Termik Santrali’ni alıcı firmaya teslim etmemekte kararlılar. Maden-İş ve TES-İş’e bağlı işçiler Güney Ege Linyitleri Müdürlüğü kapısında eylem yaparak basın açıklaması yapıldı.

TES-İş ve Maden-İş Şubeleri adına,  Maden-İş Sendikası Başkanı Süleyman Girgin, yaptığı basın açıklamasında, “Haklı ve onurlu bir kavga veriyoruz. Hak, hukuk ve demokrasi kavgası veriyoruz.Bu kavgada, her türlü faşizan uygulamalara, şiddete ve zorbalığa maruz kalsak ta, her zaman demokratik ve barışçıl eylemler ile sesimizi duyurmaya çalıştık ve kamu vicdanında haklı bir yer edindik.

Ama geldiğimiz noktada, bütün çabamıza ve itirazımıza rağmen, siyasi iktidar Yatağan Termik Santrali'nin ihalesini onaylamıştır.Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerin ‘in ihalesi ise yapılmış olup Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun onayını beklemektedir.

Kimi çevrelere göre her şey bitmiş sayılabilir.Ancak; enerji ve maden işçileri olarak son sözümüzü henüz söylemedik. Bu kurumları bu hale getirinceye kadar çok çileler çektik, çok emekler verdik,çok fedakârlıklarda bulunduk.

Yöremizde yaşayan hemen hemen herkesin kursağında  bu iş yerlerinin ekmeği vardır.Bir siyasi  iktidar ,''Meclisin çoğunluğu bende,ben iktidarım,istediğimi yaparım,istediğimi satarım ''diyemez.Siyasi iktidarı destekleyenlerin de, desteklemeyenlerin de hakkı vardır bu işletmelerde, doğmamış çocukların da hakkı vardır.Santraller ve kömür ocaklarımız devletin değil, devlete zimmettenmiş milletin malıdır.Mücadelemizin en zorlu etabı  şimdi başlıyor.Bundan böyle gece gündüz nöbetteyiz, buradan, habersiz kuş dahi uçurtmayacağız.Yürüttüğümüz haklı ve meşru mücadelenin ruhuna yakışır bir şekilde alıcı firmaları karşılamak için bekliyor olacağız. Bu bariyerleri aşabileceklerse gelsinler aşsınlar.Son ferdimiz düşene kadar iş yerlerimizi müdafaa edeceğiz ve firmaları işyerlerimize sokmayacağız.”dedi.

“Olacaklardan iktidar sorumlu”

Bundan sonraki süreçte olacaklardan iktidarın sorumlu olacağını vurgulayan Girgin, Muğla halkını da seslenirken şunları söyledi:

“Bundan sonra olacaklardan, taleplerimizi dikkate almayan siyasi iktidar sorumludur.Kamuoyuna ve Muğla halkına sesleniyoruz.Özelleştirme emperyalist bir dayatmadır, emperyalizme karşı olan herkesi bize güç vermeye çağırıyoruz.Özelleştirme ekonomik bağımsızlığımızın yağmalanmasıdır, bu yağmaya karşı olan herkesi bize güç vermeye çağırıyoruz. Özelleştirme Cumhuriyet ekonomisinin çökertilmesidir, Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkmak isteyen herkesi bize güç vermeye çağırıyoruz. Özelleştirme, köleliktir, güvencesiz çalışmadır,sendikasızlıktır, herkesi kölelik düzenine karşı bize güç vermeye çağırıyoruz.

Özelleştirme, Soma’da olduğu gibi, Afşin Elbistan'da olduğu gibi,kâr hırsı ile, üretim baskısı ile, ölüm demektir.İş cinayetlerine dur demek için,herkesi bize güç vermeye çağırıyoruz. İşyerlerimizi teslim etmeyeceğiz.Çok az olmamız felaket değil, milyonlar ve işçi sınıfı bizimle olacak.”

Bu haber toplam 88 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.