SADAKA-İ FITIR: VAROLUŞ SADAKASI

SADAKA-İ FITIR: VAROLUŞ SADAKASIİslam dini, toplumda yardımlaşma ve dayanışmaya büyük bir önem vermiştir. Bu amaçla farklı gelir grupları arasında köprü kuran ve böylece sosyal barış ve huzura katkı sağlayan zekat ve sadaka...

SADAKA-İ FITIR: VAROLUŞ SADAKASI

SADAKA-İ FITIR: VAROLUŞ SADAKASI

İslam dini, toplumda yardımlaşma ve dayanışmaya büyük bir önem vermiştir. Bu amaçla farklı gelir grupları arasında köprü kuran ve böylece sosyal barış ve huzura katkı sağlayan zekat ve sadaka yükümlülüklerini getirmiştir. Bu yükümlülüklerden bir tanesi de halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakasıdır.

Fıtır sadakası, ramazan orucunun farz olduğu hicrî 2. yılın Şâban ayında, zekâttan önce uygulanmaya başlanmış bir dini yükümlülüktür. Hz. Peygamber, büyük-küçük, kadın-erkek her müslümana fitrenin gerektiğini ifade etmiştir (Ebû Dâvûd, Zekât, 20).

Fıtır sadakası (sadaka-i fıtır), dinen zengin sayılan (nisap miktarı mala sahip olan) ve Ramazan ayının sonuna yetişen müslümanın, insan olarak yaratılmanın ve Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak; belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır.

Fıtır sadakası, malî bir ibadet türüdür. Kişi, kendisinin ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin fitrelerini vermekle yükümlüdür. Bu ibadetle, yoksulların ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmak suretiyle, hem toplumda karşılıklı sevgi ve kardeşlik bağlarının pekişmesi sağlanır hem de insanların paylaşma bilinci canlı tutulur. Bu sayede her mükellef Müslüman, ihtiyacı olan yoksullara az da olsa bir şeyler verebilmenin ve yardımlaşmanın sevincini yaşar.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından 2020 yılı fitre miktarı 27 lira olarak belirlenmiştir. Bu miktar belirlenirken hadis-i şerifler, sosyo-ekonomik şartlar ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önüne alınmıştır. Belirlenen bu miktar, "asgari miktar" olup, "sadaka-i fıtır"da verilecek meblağ konusunda bir üst sınır bulunmamaktadır. Bu konuda ideal olan, herkesin kendi hayat standardına göre asgari günlük gıda harcamalarına denk düşecek bir meblağı vermesidir. Söz konusu meblağ, gıda vb. şekilde ayni olarak verilebileceği gibi nakdi olarak da ödenebilir.

Bütün dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan Covid-19 salgını sebebiyle pek çok kişi işini sürdürme imkânı bulamamakta, evde kalma zarureti sebebiyle fitre ve zekât alabilecek konuma gelebilmektedir. Mağdur olan din kardeşlerimize destek olmak özellikle zor zamanlarda daha bir önem kazanmaktadır. Fitre ve zekatlarımızı vereceğimiz bu mübarek Ramazan ayında bu kişilerin de hatırlanması din kardeşliğimizin gereğidir.

Bu vesileyle, tüm İslam âleminin Ramazan-ı Şerif’ini tebrik eder, tuttuğumuz oruçların, verdiğimiz fitre ve zekatların, yaptığımız diğer tüm ibadetlerin makbul ibadetlerden olmasını ve başta ülkemiz olmak üzere bütün dünyanın Covid-19 virüsünden bir an önce kurtulmasını Yüce Allah’tan niyaz ederim.

Rukiye AVCI VAİZ

Bu haber toplam 121 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.