Muğla’da Dezenformasyonla Mücadele Konuşuldu
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, “Dezenformasyon Perspektifinde Yakın Siyasi Tarih” konulu panele ev sahipliği yaptı.
Panele, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü İdris Kardaş’ın yanı sıra gazeteciler Nasuhi Güngör, Murat Özer ve Tacettin Kutay konuşmacı olarak katıldı. Panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından üniversitenin hazırladığı dezenformasyon konulu röportajın gösterimiyle başladı.
Programın açılışında konuşan Üniversite Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, dezenformasyonun yalnızca bireyleri değil, toplumsal yapıyı ve milli güvenliği tehdit eden stratejik bir sorun haline geldiğini vurguladı. Kaçar, bilgi kirliliğine karşı üniversitelerin sorumluluğunun büyük olduğunu belirterek, “Üniversiteler yalnızca bilgi üretmez, aynı zamanda doğruyu yanlıştan ayırma becerisi kazandırır” dedi.
Muğla İletişim Müdürü Erol Kütahya da konuşmasında dezenformasyonun, özellikle sınırlı bilgiye erişimin olduğu ortamlarda daha yıkıcı sonuçlar doğurduğunu belirtti. Kütahya’nın konuşmasında dezenformasyonla mücadelenin önemine ilişkin vurguları dikkat çekti. Panelde konuşan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü İdris Kardaş ise, dezenformasyonun toplumsal düzeni tehdit eden ciddi bir sorun olduğuna dikkat çekerek, geçmişte yaşanan bilgi manipülasyonlarının demokrasiye olan etkilerine değindi. Kardaş, gençlerin dijital okuryazarlık konusunda bilinçlenmesi gerektiğini söyledi. Dezenformasyonla Mücadele Topluluğu Başkanı Bilal Çoban da doğru haberciliğin önemine değinen bir konuşma yaptı.
Panelde konuşan Gazeteci Murat Özer konuşmasında PKK terör özgürünün silah bırakma sürecini dezenformasyonun önemine yönelik örnek vererek şu ifadelere yer verdi:” PKK terör örgütü, bugün silah bıraktığını ve artık siyaseten çözüm arayışına talip olduğunu ilan etti. Böylesine kritik bir süreçte, hepimizin çok dikkatli olması gerekiyor. Çünkü üretilecek her doğru bilgi, bizi barışa bir adım daha yaklaştıracaktır. Öte yandan, her yalan bilgi ise hem Türkiye’nin geleceğinden uzaklaştıracak hem de gençliğimizin hayallerini çalacaktır. Bu tür dezenformasyonlar, bizi barıştan uzaklaştırır ve savaş ortamına bir adım daha yaklaştırır.
Bu nedenle, içinde bulunduğumuz dönem son derece hassastır ve hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Hakikat mücadelesinin birer neferi olmak, aslında insanlık adına verilen bir savaştır. Bu bağlamda, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi de gerçek anlamda bir hakikat mücadelesi yürütmektedir.”dedi.
Etkinlik, katılımcıların sorularıyla son buldu.
Kaynak:Ayşe Yıldız Güler
Bu haber toplam 442 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.