CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir 4 Temmuz 2013 tarihinde kendi bilgisi dışında Twitter hesabından yayınlanan, “Mısır’da Müslüman kardeşler kaybetti. Darısı buradakilerin başına” iletisi yazıldıktan sonra tehditlerin geçen yıldan bu yana devam ettiğini ve sorumlusunun Başbakan olduğunu söyledi.

CHP İl Binasında düzenlenen toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, halen üzerinde kara propaganda uygulandığını ve bunun sorumlusunun hükümet olduğunu söyledi.

Demir, “30 Haziran 2013 tarihinde ağır bir kaza geçirdim. Üç takla atan, tamamiyle pert olmuş bir aracın içerisinden çıktım. 4 Temmuz 2013 tarihinde de İstanbul’da Florence Nightingale Hastanesi’ne yatarak, 4 Temmuz’u 5 Temmuz’a bağlayan sabaha karşı saat 05.00’da da ameliyat oldum. Dolayısıyla kişisel twitter hesabımdan atılmış olan mesaj tamamiyle benim haberim olmadan atıldığını tekrar belirtmek istiyorum” dedi.

Mısırdaki olaylar nedeniyle hem CHP’nin hem de kendi üzerinde kara propaganda kurulduğunu özellikle AKP’nin desteklediği iktidara yakın bir grup tarafından tekrar bunun gündeme getirilmeye çalışıldığını vurgulayan Demir; “Bunun üzerinden bana hiç insanlığa sığmayan hakaretler, küfürler, tehditler halen daha devam ediyor. Amaç burada partimizi yıpratmaktır. Bu nedenle TBMM Başkanlığına, Cumhuriyet Başsavcılığına, Emniyet Müdürlüğüne müracaat da bulundum. Çünkü haddini aşan noktaydı. Maalesef Türkiye’de “Gezi” olaylarından sonra bu tür gruplar oluşmaya başladı. Demokrasiyi katletmek, demokratik hakları engellemek için bir grubun oluştuğunu görüyoruz. Bu grupların özellikle iktidarın ve iktidara yakın belediyeler tarafından beslenen bilinçli bir gizli örgüt gibi çalışan bir grubun saldırısı altındayız. Dolayısıyla İçişleri Bakanı ve hükümetin özelliklede Başbakan’ın bu konuda herhangi bir şey olursa sorumlu olacağını düşünüyorum ve kamuoyuna açıklıyorum. Hükümetin bunu engellemeye çalışması gerekir. Ama maalesef bir milletvekilini korumaktan ziyade üstüne gitme konusunda büyük bir çabanın olduğunu görüyorum. Ciddi bir şekilde Muğla Milletvekilini kamuoyunun gözünden düşürmek ve itibarsızlaştırma çabasının hala sürdüğünü görüyorum ve kınıyorum. Sokakta aile içi şiddetlerle, katletmelerle, Uludere’ye iki kere gitmiş, Reyhanlı olaylarını kınamış, Doğu Türkistan’daki katliamlar karşısında olan bir insan olarak Mısırda yaşanan olayların da hem mecliste hem kamuoyunda hem basın açıklamalarımızda söylememize rağmen halen ciddi bir şekilde kara propagandayla üzerime gelinmesini örgütlü bir propaganda olduğunu düşünüyorum ve bunun özellikle de iktidar tarafından planlandığı düşüncesindeyim. Dolayısıyla direk olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda sorumlu olarak görüyoruz” diye konuştu.