CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmesinde sağlıkla ilgili sorunları gündeme getirdi. Vatandaşın, sağlık çalışanlarının yaşadıkları sıkıntıları, üniversite hastanelerinin borçları gibi birçok konuyu gündeme getiren Demir, Muğla’nın sağlıkla ilgili sorunlarını da Sağlık Bakanına sordu.

Bıçak parasının hala alındığına dikkat çeken Demir; “Ben, bıçak parası dedim, ikiye ayırdım, resmi bıçak parası, bir de keskin bıçak parası var. Resmî bıçak parası olarak 14,5 milyar lira harcanmış Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları özel hastanelerde; 14,5 milyar lira -eski parayla katrilyon lira- büyük bir para takdir edersiniz. Bir de keskin bıçak parası var. Hani bu kadar dönüşümü, sağlıkta dönüşümü bunun için getirdiler ya, bunu en çok kullanmışlardı. Şimdi, ya odalarda oluyor ya da merdiven altlarında oluyor ve bu olmadan da hakikaten birçok yerde ameliyat yapılmıyor. Ben üzülüyorum tabii ki, bu noktaya sağlık çalışanlarının getirilmiş olması çok yazık. Demek ki bir yerlerde aksaklıklar var” dedi.

Güneydoğu Anadolu zor koşullarda sağlık çalışanlarının büyük bir özveriyle çalıştığını belirten Demir, “Özellikle Güneydoğu Anadolu’daki bizim de gidip tespit ettiğimiz ve raporlaştırdığımız duruma göre, sağlık çalışanları devletin ayrımcı davrandığı düşüncesinde. Devletin farklı bir örgütlenmeyle 112 oluşturduğunu, bu 112’de de doktorların ve hemşirelerin, sağlık çalışanlarının maaşlı olarak çalıştırıldığı ve birçok yere de bunların gönderildiği söyleniyor ve oradaki sağlık çalışanları da buna çok üzülüyorlar. Gerçekten, böyle bir şey var mı? Ayrı bir 112 ekibi kurdunuz mu? Oradaki çatışmalarda müdahale eden ve sadece özellikle güvenlik güçlerine hizmet edip, halka hizmet etmeyen bu 112 grupları var mı?” diye sordu.

“Hepatit C hastalarının çığlığını duyun”

Bakanın bütçe sunumunda birçok projeden bahsettiğini söyleyen Demir, Sağlık Bakanlığının uzun zamandır Hepatit C hastaları için verilen ilaçlar konusunda vatandaşların sorununu uzun zamandır çözmemesi konusuna dikkat çekti. Kendisine gelen bir telefondan örnek veren Demir; “Sayın Bakan, hayat kurtarıyor. Biraz önce bir hasta aradı, ta Marmaris’ten Muğla’ya gelmiş, Muğla’dan Aydın’a gidiyor, Aydın’dan İzmir’e gidecek. Bu vatandaş hepatit C ilacını kullanamıyor, transplantasyon noktasına gelmiş. Bu ilacı verseniz devlet daha az masraf yapacak, transplantasyon sorunu yaşamayacak. Neden bu kadar uzatıldı? Bilim Komitesinin bu konudaki sıkıntısı neler? Bunu öğrenmek istiyoruz gerçekten” dedi.

“Okullarda Sağlık Dersi yok”

Sağlıklı yaşam konusundaki çalışmalara dikkat çeken Demir; “yapılan çalışmaları saygıyla karşılıyorum. Ancak okullarda sağlık dersi yok. Beden eğitimi dersleri boş geçiyor. Çocuklarımıza spor yapma kültürünü verecek hiçbir altyapı yok. Bu çelişkili bir durum” dedi.

“Üniversite Hastaneleri zor durumda”

Üniversite hastanelerinin uzun zamandır borçlarını ödeyemedikleri için zor durumda olduğunu söyleyen Demir; “Üç, dört yıldır borcunu ödeyemeyen bir başhekimin ya da rektörün ruh halini anlayabiliyor musunuz?” diye sordu. Üniversite hastanelerinin borçlarının 1,4 milyar olduğunu belirten Demir; “Neden desteklemiyorsunuz? Neden onların sorunlarını çözmüyorsunuz? Yani, bunların rektörlerini siz atamadınız mı, başhekimlerini siz atamadınız mı? Beceriksiz mi buluyorsunuz? Bir devlet piyasaya karşı borçlu olur mu? Niye çözmüyorsunuz, neden çözülmüyor? Bakın, Türkiye'nin asıl sağlık sorunlarının büyük bir kesiminin ağırlığını götüren üniversitelerin hepsi borç içinde, personel eksikliği var. Yanık üniteleri, yoğun bakım üniteleri açılmayan üniversiteler var Sayın Bakan ve biz de telefonlarda onlara yer bulmak için perişan oluyoruz. Bir üniversitenin 180 tane hemşiresi olmadığı için yanık ünitesi ve yoğun bakım ünitesi açılmamış, hizmet veremiyor. Üniversitelere üvey evlat gibi davranmayın Sayın Bakan. Efendim, onlar yönetemiyor. Böyle bir şey yok. Rektörü siz atamıyor musunuz? Başhekimleri siz atamıyor musunuz? Siz atıyorsunuz. Dolayısıyla, suçlayarak bir yere varılamaz” diye konuştu.

CHP Sağlık Sistemi, Hastaneler ile Hasta Hakları ve Engelliler Komisyonu olarak üniversiteleri ziyaret ettiklerini söyleyen Demir, konuşmasına şöyle devam etti: “Sağlık Komisyonu olarak üniversiteleri dolaşıyoruz, rektörleri dolaşıyoruz, başhekimleri görüyoruz. Yani bir söz söylemeye çekiniyorlar, ama acı içindeler. Personel açığı var, ellerinde yoğun bakım üniteleri var, yanık üniteleri var, sadece doktorla yürümüyor ki bu iş. Bir de robotik cihazlar aldık pek çok, kaç tane olduğunu öğrenmek istiyorum. Kaç tane robotik cerrahi cihazımız var Türkiye'de? Ama inanır mısınız borcunu ödeyemediği için, ihaleye girmedikleri için birçoğu boş, çalışamıyor, ameliyat yapamıyor. Neden? Çünkü borcu var, borcunu ödemediği için de ihaleye girilmiyor. Yazık değil mi, bu, ülkenin parasıyla alınmış bir şey, bizim hakkımız var mı, sizin hakkınız var mı bunları çalıştırmamak için? Dolayısıyla, sadece “Cihaz aldım.”, “Uçak aldım.”, “Helikopter aldım.” demekle olmuyor”

Performans sisteminin sağlık sisteminin en çürük yanı olduğunu dile getiren Demir; “AK Parti  Hükümeti geldiğinde 3,1 olan doktora başvurma oranı bugün 8,3’e çıktı. Performans sistemi yüzünden. Ambulans sayısı 14,5 milyonu buldu. Sağlıkta kalite bozulmuştur. AKP, Türk toplumunun sağlığını bozmuştur” dedi.

“Sağlık Bakanlığı Diyanet İşleri Başkanlığını geçti”

Sağlık Bakanlığının sağlık hizmeti konusunda eksiklikleri olduğunu ifade eden Demir, Sağlık Bakanlığında herkesin namaz saatini daha büyük bir özenle takip ettiğini söyledi. Anlayışın değiştiğine vurgu yapan Demir; “Böyle bir şey olur mu Sayın Bakan? Gidip kim önce namaza duracak? Diyanet İşleri Başkanlığını geçmiş durumda Bakanlık. Yani her iki tarafa da gidiyoruz, görüyoruz; önce vatandaş, önce hizmet, daha sonra ibadet olmalı. Saygımız var ama Bakanlık maalesef bu noktaya geldi” şeklinde konuştu.