Çözülemeyen ULA Ulaşımı

Muğla’ da, Menteşe içinde ve ilçelerine ulaşımda, ne yolcular, ne de toplu taşıma şoförleri, gereken güvenli ve huzurlu seyahat olanağına kavuşamadı. Muğla Geneli için gerek yol ücretleri, gerekse ulaşım saatlerinin, bir...

Çözülemeyen ULA Ulaşımı

Muğla’ da, Menteşe içinde ve ilçelerine ulaşımda, ne yolcular, ne de toplu taşıma şoförleri, gereken güvenli ve huzurlu seyahat olanağına kavuşamadı. Muğla Geneli için gerek yol ücretleri, gerekse ulaşım saatlerinin, bir türlü düzene oturamadığını söyleyen yolcular, istediği yere, istediği saat aralıklarında gidemediğinden yakınırken, şoförler ise toplu taşıma araçlarının belli saatler dışında üç - beş yolcu ile sefer yaptığını dile getirdi.     Tülay SÜKÜN

Menteşe İçi’ nde ve neredeyse tüm ilçelerde, toplu taşıma aracını kullanmak durumunda kalıp, gittiğinde dönemeyen, geldiğinde ise gidemediğini belirten bazı yolcular, altı yıl önce ‘Büyükşehir’ unvanı alan Muğla’ nın, ilçeleri ile birlikte hala bir belde, bir kasaba ulaşımı sağladığı yönünde görüşler belirtti. Bazı yolcuların kendilerine hor ve çıkarcı olarak baktığını belirten şoförlerin yanı sıra şoförlerin çok kaba ve duyarsız davrandığını söyleyen yolcular da oldu.

 Muğla’ nın İlçesi Ula’dan, Muğla’ nın Merkezi Menteşe’ ye 2005 Yılı’ ndan beri yolcu getirip götürdüğünü belirten Ula Taşıma Kooperatifi Başkan Yardımcısı Mustafa Bozoğlu, “Büyükşehir olduğumuz 2014 Yılı’ ndan önce ulaşım araçlarımız, turizm paketli koltuk kapasiteli araçlardı. Ula’ya giderken ya da Ula’ dan gelirken araç yolcu ile dolunca, yolcu mağdur olmasın diye hemen arkasından ikinci aracı sefere çıkarırdık. Şimdi ise araçlarımız ayakta yolcu kapasitesi ile 58 kişi taşıyabiliyor. Araç dolsa bile kalan birkaç kişi için araç çıkarmak, en az 50 – 60 liralık masrafı kurtarmayacağından yolcular, bir sonraki aracı beklemek zorunda kalıyor.” dedi.

Yolcuların da duyarlı olması gerektiğini söyleyen Mustafa Bozoğlu, “Bu işi sadece para kazanma amacıyla değil, kamu hizmeti adına yapıyoruz. Bizi bu gözle görmeliler. Çıkarcıymışız gibi yaklaşmalarını, bir türlü çözemedik. Şoföre can, mal ve namus teslim ediliyor. Şoföre hor bakılmasını, yanlış imalarda bulunulmasını anlamak mümkün değil!” diye konuştu.

YAZ CEZAYI PLAKAYA

Bazı yolcuların toplu taşıma aracına binerken ya da inerken selam verip, güler yüz gösterdiğini, bazı yolcuların ise saygısız ve ukala davrandığını anlatan Bozoğlu, “Bugün bir kadın yolcu beni kendi aracımda, yaşlı bir kişiden ücret aldığım için dolandırıcılıkla suçladı. Birkaç gün önce de bir başka şoförü şikâyet ettiğini söyleyip, beni de şikâyet etmekle tehdit etti. Yaşlı kartı, saat 10 dan sonra sisteme tanınıyor. Kişi, bu saatten önce araca binerse ücret alınması gerekiyor. Pandemi önlemlerinde yolcu çok olup, almayınca belediyeden yolcu bıraktın cezası aldık. Yolcuyu aldık, yolcu fazla diye yine cezalar aldık. Bize kimse bir şey sormuyor. Yaz cezayı plakanın üzerine! Kimi, yol parasının fazlalığından yakınıyor, kimi yol güzergâhının uygun olmamasından, kimisinin bebek, kimisinin pazar arabası oluyor. Katlamalarını söyleyince ‘Paramızla taşımıyor musunuz? Şikâyet edeceğim!’ deniyor. Araç dolu olduğu için binemeyen aynı durumda kendisinin de olabileceğini anlamıyor.” açıklamasını yaptı.

“Biz de sabır taşı değiliz! Biz de ev geçindiriyoruz, bizim de bakmakla sorumlu olduğumuz kişiler var. Psikolojik durumlarımız, algımız, vergimiz var. Şoför, ne gözle görülüyor? Getirip götürmek zorunda olan makam şoförleri miyiz? Yolda kalp krizi geçiren meslektaşlarımız oldu” diyen Başkan Yardımcısı Bozoğlu, “İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı!” diye düşüncelerini açıkladı.

PASO KART SORUNU

Kooperatif yönetiminde sekiz yıldan daha fazla görev yaptığını ve 15 yıldan beri de ulaşım hizmeti verdiğini belirten Ula Taşıma Kooperatifi Başkanı Hüseyin Armutçu, “İnsanları memnun etmek, hiç kolay değil! Ulaşım saatleri ve güzergâh üzerine sürekli şikâyet ve sorularla karşılaşıyoruz. Bazı saatlerde yolcu çok oluyor ama ara saatlerde o yoğunluk yok! 65 yaş ile ilgili ulaşım sorunları hiç bitmiyor. Bilinçli kullananların yanı sıra bir günde beş – altı kez gidip, gelenler var. Bir yaşlının, emeklinin her gün ne işi olur? Özel olarak Bodrum’ a gidenler, Datça’dan gelip Muğla Simidi alıp dönenler, engelli kartı nedeniyle sorun yaşadığımız yolcular var. Benden sağlam, şeker hastası diye engelli kartı verilmiş! Ulaşımda kullanacağını belirtince doktordan çok kolay engelli raporu alanlar ve süreli engellilerle, Ula’ da çok fazla engelli çıkmaya başladı.” şeklinde anlatımlar yaptı.

“Muğla Büyükşehir Belediyesi, Ulaşım Daire Müdürlüğü’ nde, kişiler şikâyetçi olduğunda değerlendirip, şoförler şikâyetçi olduğunda, merci yerinin adliye olduğunu söyleyen yöneticiler vardı.” diyen Başkan Yardımcısı Mustafa Bozoğlu, “Biz de Türk Vatandaşıyız. Kişilerin şikâyetine ceza kesilme, bizim şikâyetimize adliyeye gönderme ayrımcılığı yapıldı. Benim vergimle orada olduğunu unutup, tek taraflı davrandılar.” dedi.

YÜRÜME EZİYETİ

Ula’ nın Muğla’ nın en yakın ilçesi olup, ulaşım kullanan kişilerden özel ya da kamu alanında yüzde elliden fazla çalışanın, her gün Menteşe’ ye gittiğini belirten Kooperatif Başkanı Hüseyin Armutçu, “İndikten sonra şehrin merkezine gitmelerinin eziyet olduğu yönünde ve değiştirilen araç saatleri konusunda şikâyetler alıyoruz! Marmaris’ ten Menteşe’ ye gelen ayda belki bir kez merkeze gider ama Ula’ dan her gün merkeze gidenler var. Şehir içi aracı gibi değerlendirilmesi gerekir. Ula’ ya dönüşü yine aynı şekilde yaparız ama giderken insanlarımızı şehrin merkezine ulaştırmamız lazım!” diye vurguladı.

“Eskiden Menteşe İçi’ nde, yukarıdan dolaşırdık, biraz iyiydi. Şehir içi araçları bahane edilerek, girmemizi istemeyen belediye, kendi adamlarını oraya dikiyor ve bizim yukarıdan dolaşmamıza izin vermiyor.” diyen Armutçu,

***Gördüğümüz kadarı ile Menteşe İçi’ de yaşayanlar da istediği gibi bir yerden bir yere gidemiyor. Yolcu mutsuz, şoförler mutsuz! Niye bir çözüm bulunamıyor sizce?

Şeklindeki sorumuzu, “Ula’ dan yolcu alınca Menteşe’ ye varıyoruz. Menteşe’ den alınca Ula’ ya varıyoruz. Bir kanun maddesi çıkarıp, şoförün üzerime atıyorlar. Kartı veren, ne yolcuyu, ne de şoförü bilgilendiriyor! Şoför bilmiyor, yolcuyla tartışıyor. Yolcu, benim hakkım var diye diretiyor. Yolcuya verilen kartlar için tüm şoförleri, yol güzergâhı ve araç saatleri ile ilgili de yolcuyu bilgilendirmeleri lazım! Başka kentlerde birçok belediye, pandemi süresince araç büyüklüğüne göre günlük, belli bir oranda destek ücreti verdi. Muğla Büyükşehir ne yaptı, günde 50 ya da 100 lira bile kazanınca bizden alacağı o yüzde beşlik komisyonunu yine kesmeye devam etti!” diye yanıtladı.

“Bir gün bir kız ve bir erkek, İstanbul’dan gelmiş, kız ücret için para verdi. Erkek de basın kartı gösterip, ‘Gazeteciyim!’ dedi. Polis bile kart kullanmak zorunda denildiği için ‘Kart çıkart, benim suçum ne?’ dedim ve ücret istedim, o da vermek istemedi. Polisten ücret alınca bizimle zıtlaşma yoluna gidiyor, ceza ödetiyor. Bizi de bilgilendirmiyorlar.” şeklinde bir anlatımında bulunan Mustafa Bozoğlu, 2014 Yılı’ ndan beri belediyenin iki kez toplu eğitim seminerine katıldıklarını söyledi.

***Düğerek Yolu üzerinde, Mustafa Kemal Kültür Merkezi ya da Türkan Saylan Kültür Merkezi’ ne bir Ulalı, nasıl gider ve bir etkinlik izleyip, döner sizce? Sabah erken saatte bütün araçlar 07:00 de hareket ederse Bodrum’ da ya da Fethiye’ de saat 09:00 da olmak isteyen biri 06:30 aracına nasıl biner? Sabah 06:30 hatta 07:00 araçları boş gitmez mi? Gördüğünüz gibi, gitmek isteyen gidemiyor, gelmek isteyen gelemiyor?

“Belediye dönüşüme girdiğimizde aynı boyutlarda araçlar sefere çıkaracaktı. Belediye ile sıralı hareket edecektik. Şoför ayarlayamadılar. En yoğun saatleri seçip, o saatlerde gidip gelmeye başladılar. Sabah erken ve gece geç saat sıkıntılarını bizim yaşamamız sağlandı. Kendi araç koymuyor. Sabah saat 7, 9, 10, 11 ve 12 de Muğla’ ya kaç kişi gitti, o gidenleri biz kaç araç ile geri getiririz, bunları kestiremiyoruz. Muğla’ da bekleme durumlarımız olsaydı, bir araç yetmeyince arkasından ikinci aracı çıkarabilirdik. Akşam bazen yolcu yığılıyor, bizim araçlar da küçük olunca yetmiyor, yolcunun şikâyetleri başlıyor. Süre yetişmediği için araç bazen yeni otogara girmiyor. Bunlar da hep bize ceza olarak dönüyor.” diyen Ula Taşıma Kooperatifi Başkanı Hüseyin Armutçu, “Bizi yolcu ile karşı karşıya bıraktılar. Gece Muğla’ ya gelen ve Muğla’da kısa süre kalacak bir kişi, kartı nerede bulacak?” sorusunu sordu.

Pandeminin falan bahane olduğunu belirten Mustafa Bozoğlu ise “Gece Muğla’ ya gelen yolcuyu almayalım mı? Büyükşehir’ in derdi, kartlı sistem ile alacakları yüzdelik komisyon! Yolcudan para alınca kendilerine komisyon kesemiyorlar. Para aldık diye ceza yazıyorlar. Muğla’ ya kırk yılda bir gelen kişi ‘Belki bir daha üç- beş yıl sonra geleceğim Muğla’ ya!’ diyebiliyor. Birçok kişi, temassız kart da kullanmıyor. Bu görevlilerin kendi ailelerini gece yarısı şoför almayınca o zaman belki anlayacaklar. Garaj giriş çıkış ücreti yok diye şimdi araçlarımıza sıra ile ceza kesip, o parayı bir şekilde almaya çalışıyorlar. Para alıyoruz diye ceza kestikleri, yolcudan günlük 30- 40 lira aldığımız para ile beklemelerde, ancak çay kahve içip, yemek yiyebiliyoruz. Günlük mazot alma zorunluluğumuz var. Yolcudan aldığımız para, bu işlere gidiyor.” şeklinde görüşlerini belirtti.

ÜÇ TAKSİ İÇİN DURAK

Ula Şoförler Odası Başkanı Bekir Kanat, günlük yaşanılan ulaşım sorunları dışında, yıllardır defalarca söylemelerine rağmen, Ula’ ya istedikleri üç taksi durağı açmak için hala hiçbir dönüş sağlanmadığını dile getirdi. “Bazen acil durumlar, bazen de gece yarısı misafir yolcular için 8 – 10 tane değil, üç taksili durak istedik. Söz verdiler ama yerine getirilmedi. Bazen Ula’ da bir taksi için telefon ediyorlar. Kendi arabamızı mı gönderelim? Söylemediğimiz yer kalmadı. Karar aldılar, yine olmadı!” diyen Oda Başkanı, 22 yıldan beri oda başkanlığı yaptığını söyledi.

Şoför esnafının bittiğini belirten ve köylerden merkeze gelmek isteyenler için insanların çok zorluk çektiğini dile getiren Başkan Bekir Kanat, “Köylere Belediye de gitmiyor. Gidenler de düz yolu seçip, arkadaki köyleri atlıyorlar. Bunu yapan şoför esnafının da elinden bu işi alıp, kendi düzenlerini kurdular. Büyükşehir, çoğu şoför esnafının plakalarını iptal etti. Karaböğürtlen’ de 10 aracımız var, bağladılar. Eskiden 600 civarında şoför üyemiz vardı, şimdi sayı 300’ e düştü. Köylü de kente rahatlıkla inemez oldu. Kızılağaç Köyü için iki tane ‘S’ plaka istedik. Hala yok, alamadık. Yıllardır bu işi yapıyoruz. Plaka ihalesi çıkarmaları istedik, yazılı imzalar verdik. ‘Gidin ‘S’ plaka satın alın diyorlar. Plaka onlara lazım değil mi, satmalarını mı bekleyelim, satılık plaka mı arayalım?” şeklinde çözülmesini istedikleri sorunlarından bahsetti.

ÖFKE PATLAMASI

Bir Ula Yaşayanı olan Sevda A., işyerinin Menteşe’ de olmasından dolayı her gün işe gidip geldiğini belirtti ve “Sabah araçlarda, tıklım, tıklım gidiyoruz ve işe giderken, öfke patlaması yaşıyoruz. Araç saatleriyle ilgili sıkıntılar var, oluşturduğumuz şikâyetler var. Muğla’ da 16 yıldır yaşıyorum. Muğla’da ulaşım, bitmeyen bir sıkıntı. Bizler ayrı, şoförler ayrı bir streste, asık suratlı ve isteksiziz! Otobüslerde, 60 - 63 yaşına gelmiş biri, hala otobüs şoförü olarak çalıştırılıyor. Gençlere zaten iş yok, bu şekilde gençlerin önü de kapatılmış oluyor. Defalarca şikâyette bulundum.” dedi.

“Bir akşam, 07:30’ da işten çıktım, Ula’ ya eve 10:30’ da gidebildim. Ula Durağı’ na giden kavşak kapanmış. Şoförler de bilmiyor. Adliye Kavşağı’ na gittim, aracı orada bekledim. Şoför, yukarıda durakta bekleyen birileri var mı diye bana soruyor. Bilmece gibi bir Muğla Ulaşımı var. Ayakta yolcu alınıp alınmama karmaşası! Şoförler gergin, inanılmaz kaba ve agresif yani saldırgan! Açmış arabesk müziği bangır bangır - köy otobüsü gibi! Ula’ nın doğası ve havası, uygunluğu diye yerleştik, yollarından ayrı, otobüsünden ayrı çekiyoruz. Gelişmeye de niyeti yok!” diye anlatımını sürdüren yolcu Sevda A. “Sabah 08:00 de iki otobüs aynı anda kalkıyor. Boş otobüs önde, dolu otobüs arkada geliyorlar. Boş olan durmuyor, tıklım tıklım dolu otobüs yolcu alıyor. Pandemi döneminde istediğim aracı seçemiyorum! Muğla’ da inince, Muğla’ nın bir ucuna yürüyorum, Ula Otobüsü’ne binmek için yukarıda hastanenin oradan koştura koştura aşağıya iniyorum. Yol güzergâhı bu kadar anlamsız, o kadar saçma sapan anlayacağınız!” vurgulamasında bulundu.

BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRMEK

“Muğla’ da ya da ilçelerinde şehir içi için bir araç, saat başında olur mu? Herkes yürümek zorunda mı? Pazara gidiyorum, saati tutturamazsam, dakikalarca beklemeye mecbur bırakılıyorum. Akyaka, Ula İlçesi’ ne bağlı bir belde ama Ula İçi’ nden günde sadece bir kere araç var. Misafirimi Akyaka’ ya sabah saat 07:30 da mı gezmeye götüreyim? Ula İçi’ nden Akyaka’ ya gitmek mümkün değil! Ula’ya bağlı olan Kızılağaç’ a gitmek için otobüsle ana yola gidip, dolu gelmezse Marmaris ya da Fethiye arabalarına binmek zorundayım. Neden Ula arabalarına para kazandırmayıp, uzak ilçe arabalarına para ödüyorum?” şeklinde ulaşımda yaşadığı sorunları dile getiren Ula Yaşayanı Sevda A., “Ula ulaşımını düşünecek düzeyde biri yok mudur gerçekten? Büyükşehir’ in görevi ise neden ulaşımda köy ve beldeleri düşünmüyor? Biri bebek arabasında, biri yanında iki küçük çocuğu olan bir kadını Üniversite Hastanesi, Menteşe’ de Şehir Hastanesi’ ne göndermiş. Oradan araç geçer mi, geçerse ne zaman geçer, bilen olmadığı için Adliye Kavşağı’ ndan iki çocuğu ile yukarıya doğru yürümek zorunda kaldı. Üniversite’den, şehir içinde, Şehir Hastanesi’ ne otobüsle gidilemiyor. Bakış açılarını değiştirmedikleri için ulaşım sorununu çözmeye niyetleri yok, gelişemiyorlar. İnanın şehrin çiçekleri bile gelişemiyor! Yazın sıcakta, kışın kar altında, yol kenarlarında, kavşaklarda, sürekli çiçek dikmeye çalışan görevliler var, trafiği aksatıyor. Sürekli çiçek mi dikilir, kavşaklara dikecek, kalıcı bir çiçek türü yok mudur?” sorularını sordu.

AYRI GÜZERGÂH ARAÇLARI

Ula’ nın Muğla Merkez’ de bir başka çalışanı Aysel K. ise “Ula yolcusu, ulaşımını doğru düzgün sağlayamıyor. Ne şoförler saygılı, ne de yolcular! Ne şoförler memnun, ne de biz yolcular! Bence Ula’ dan gidip gelinecek değişik güzergâhlar belirlensin. Adliye ve otogar aracı ayrı, şehir içi aracı ayrı olsun, herkes gitmek istediği yönün aracına binsin! İnsanların işi kolaylaşır. Sabah ve akşam saatleri, araç saati daha kısa sürelerde olsun! Pandemi döneminde o kadar yolu dolu dolu gitmek hiç doğru değil! İşim gereğin Ula’ ya gece giden 22:30 aracını kaçırınca, 24:15 son araca kadar beklemek zorunda kalıyorum. Bizim için akşam saatleri ve birer saatlik araç saatleri ulaşımda sıkıntılı oluyor!” diye görüş ve şikâyetlerini dile getirdi.

Bu haber toplam 358 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.