-Sayın Kara, Muğla ve Türkiye siyasetinde kadınların sınırlı sayıda temsil edildiği düşünülürse sizi Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olma cesaretinizden dolayı yürekten kutluyorum. Bundan sonra Aydın örneğinde de görüldüğü gibi kadın siyasetçilerin daha şanslı olacağını düşünebilir miyiz? Görüşleriniz.

-Özlem Çerçioğlu çok cesaretli çalışkan, dobra dobra bir siyasetçidir. Onun başarısı, toplumla iç içe çalışması en başta gelen özelliklerinden biridir. Kendisini sırça köşküne koyup da oradan yönetmeye kalkmadığı, halkla iç içe olmasından kaynaklanan önemli başarısı bunun en tipik örneğidir. Onu başarılarından dolayı kutluyorum.

Benim cesaretime gelince; 1985 yılında Muğla’da avukatlığa başladım. Muğla’dan yalnız üniversite tahsili nedeniyle ayrıldım. 28 yıldan bu yana Muğla’da avukatlık yapıyorum. Dolayısıyla avukatlık zaten toplumla iç içe bir meslektir. Toplumsal sorunlardan kendisini soyutlayarak, bana ne diyerek avukatlık yapmadım. Hem siyasi hem toplumsal olayların içinde olmamızı zorunlu gerektiren bir mesleği yapıyoruz. Bu nedenle de 28 yıldır hem Muğla merkezde hem de ilçelerde, köylerde müvekkillerim oldu. Onlarla iç içe görüştüm. Ve hala görüşüyorum. Onlarla beraber yaşamış sorunlarını bilen mesleğim nedeniyle siyasete ta baştan başladım. İlk başladığım yer, Muğla Belediye Meclisinde bir dönem görev yaptım. Daha sonra il yönetimlerinde il başkan yardımcılığı görevinde bulundum. Bu arada 1993 yılında Murat Karayalçın ile beraber Parti Meclisi Üyeliğine seçildim. O zaman Muğla Baro Başkan Yardımcısı idim. Bu görevlerim uzun süre devam etti. Daha sonra meslekte 15 yılımı doldurunca Muğla Baro Başkanlığına seçildim. 3 dönem arka arkaya Baro Başkanı olarak görev yaptım. Ve sonra da arkadaşlarımın yolunu açmak için adaylıktan çekildim. Eğer çekilmeseydim belki halen baro başkanlığıma devam ediyor olabilirdim. İşte bu nedenle 28 yıllık avukatlık mesleğimin ve aldığım görevlerin sorumluluğu ve birikimi nedeniyle bütün olayları da gözden geçirerek şu anda Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığını en iyi şartlarda yapabileceğime inandım ve aday oldum.

Etrafımdan aldığım güven ve etkilerle bu değerlendirmelerimin sonucunda niçin olmasın dedim. Ben ve kadromdaki arkadaşlarımla birlikte bunu en iyi yapabileceğimizi düşünerek aday adaylığımı açıkladım.

-Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına sizinle beraber 6 kişi aday adaylıklarını açıkladılar. Önümüzdeki ay yapılacak üye bazındaki temayül yoklaması nasıl geçer, bu konuda neler düşünüyorsunuz?

-Bu konuda net bir şey söyleyemem. Kayıtlı üyelerle olacağı söyleniyor. Yaklaşık olarak Muğla’da 23 bin kayıtlı üyemiz var. 6 aday adayıyız. Bir tane daha bayan aday aday arkadaşım var ama kendisini şahsen tanımıyorum, isim olarak duydum. O nedenle kendisi hakkında yorum yapmam mümkün değil. Ama diğer arkadaşlara gelince hepsi zaten uzun yıllar partide görev yapmışlar, en üst düzeylerde bulunmuşlar. Sayın Gökbel bir dönem milletvekilliği yaptı. Fevzi Bey 2 dönem Milas Belediye başkanlığı ve bir dönem milletvekilliği yaptı, ayrıca MYK üyeliği yaptı. Ali Arslan 2 dönem milletvekili oldu. Parti Meclisi üyesi oldu. Osman Gürün 3 dönemdir Muğla Belediye Başkanlığını yürütüyor. Bu nedenle arkadaşlarım hakkında fazla söylenecek sözüm yok. Hepsi CHP’ne emek vermiş tecrübeli arkadaşlar. Üyeler oyları ile bunun değerlendirmesini yapacaklar hepsine ayrı ayrı başarılar diliyorum.

-Sayın Kara, Yeni Büyükşehir Yasası ile belediyelerin sorumlulukları ve yetkileri oldukça sınırlandırıldı. O açıdan Muğla’nın tamamını yönetmekte bir sıkıntı yaşanır mı sizce neler olur?

-Muğla’yı yönetmek iyi kadrolarla olur. Yani tek başına bir belediye başkanı iyi bir yönetici olmak durumundadır. Eğer ben olmazsam olmaz düşüncesi hakim olursa. Bütün yetki bende derseniz, başarıya ulaşacağını zannetmiyorum. Benim anladığım yıllardır uyguladığım çalışma metodu hep ekip çalışması olmuştur. Buna inanan bir insanım. Dolayısıyla Muğla’nın coğrafi durumu çok geniş ve zor. Bodrum’dan Fethiye’sine, Datça’dan Milas’ına kadar geniş bir yelpaze. Ciddi ekipler ve kadro kurulduğunda, sorumluluklar paylaşıldığında tüm Muğlalıları ve halkı çalışmaların içine katabildiğinde, onlara sorumluluk verebildiğinde bu zorluklar zaten ortadan kendiliğinden kalkar. Tek başına bir kişi hiçbir şey yapamaz. Başarı getirmez yarı yolda kalırsınız. Önemli olan paylaşımdır. Benim kişiliğimde paylaşımcı ve çevresine değer veren bir yapı vardır. Yanımdaki arkadaşlarım da böyledir. Hem etkin hem de yetkindirler.

Seçimler bittikten sonra da bu düşünce duygular aynen devam edecektir ve kazanan arkadaşımıza yardımcı olmayı ilke edinirim.

-Adaylığa karar vermeden önce sizi bu konuda karar vermeye iten nedenler var mı, Muğla için farklı projeleriniz mi var yoksa?

-Ben doğma büyüme Muğlalıyım. Merkezde oturuyorum. Avukatlık yapıyorum. Daha önce de söylediğim gibi mesleğim nedeniyle tüm ilçelerle bağlantım ve siyasi ilişkilerim devam ediyor. Hiçbir soruna ilçelerin, köylerin yaşam şekillerine yabancı değilim. Böyle bir göreve seçildiğim takdirde bir yabancılık çekeceğimi ve zorlanacağımı düşünmedim. En iyisini yapabileceğimi kendimde gördüm ve bunun için aday oldum.

Proje konusuna gelince; Ben henüz aday adayıyım. Proje olabilmesi için tüm ilçelerimizle ve belediyelerimizle birlikte bir çalışma yapmamız gerekir. Her ilçenin ve belediyenin kendine göre hazırlamış olduğu çalışma programı vardır. Bu çalışma programlarının ne kadarı yapılmış ne kadarı ne ölçüde bitmiş ve devam etmekte, bunları toparlayıp da görebilme şansımız henüz olmadı. Ancak adaylığım kesinleştikten sonra partimin projesi, parti programı ortaya çıkacaktır. Demin anlattığım ilçelerin tamamlanmamış projeleri de dikkate alınarak turizm, tarım, seracılık, orman gibi konuları ayrı ayrı değerlendireceğiz. Bundan sonra en verimli şekilde bu sorunları hep birlikte çözeceğiz.

Çevremizde işçilerle ilgili, esnaflarla ilgili bir yığın sorun olabilir. Hatta vardır da. Şimdiden bu konuda ahkam kesmeyeceğim. Ya da afaki projeler üreterek ayakları yere basmayan bir belediye başkanı olmayacağım. Kimseye şimdiden mavi boncuk dağıtmayacağım.

Örneğin; Fethiye’de bir iş yapılacaksa, bir hizmet üretilecekse bunu ancak Fethiyelilerle birlikte karar vermek gerekir. Ben buradan şöyle yaparım, böyle yaparım diyemem. Partimizin programı gereği her şeyi halkla birlikte, halk için ve orada yaşayan insanlarla birlikte tespit ederek yapmamız gerekir. Ben böyle düşünüyorum. Bundan böyle benim şu projem var ya bu projem var demek çok akılcı gelmiyor.

-Sayın Kara, seçildiğiniz takdirde Muğla için Muğlalılar için ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda ne gibi farklılıklar yaratmayı düşünüyorsunuz biraz açar mısınız?

-Muğla turizm olarak dünya şehirlerinden birisidir. Bunanla ilgili sıkıntıları aşağı yukarı biliyorum ama ilgililerle birebir paylaşmadan şu anda şunu yapacağız açıklamasında bulunmam bana göre çok doğru gelmez. Yine meslek odaları, meslek kuruluşları ve tarımla ilgili insanlarımızla giderek, konuşarak, paylaşarak, dinleyerek ekip şeklinde olayları projelendirip onların sıkıntılarını gidermeyi düşünüyorum. Onların önerilerini, beklentilerini dikkate almadan proje yapmak doğru olmaz. Şu anda hiçbir projem yok. Ancak adaylığım kesinleştikten sonra tüm sorunları tüm ince detayları ile birlikte ve parti programı ile kaynaştırarak kamu oyuna açıklayacağım. Sizin de değindiğiniz gibi büyükşehirde hükümetin ve bakanlığın onayı olmadan projelerin hayata geçirilmesi çok zor görünüyor. Onlarla da ilişkileri iyi ayarlamak gerekiyor. Ama kendine güvenerek, halka güvenerek düşüncelerinden ödün vermeden bunları yapabilecek düzeydeyim. Herkes kendi işini en doğru yapmalı benim felsefem bu. Belediyenin başında bulunan da devlet dairesinin başında bulunan da kendi işini siyasi ayrım yapmadan yerine getirmeli. Çünkü halka karşı sorumludurlar. Bazıları işine yapmıyor görüyoruz sadece siyaset yapıyor. Yapılması gereken her şeyi en mantıklı şekilde yaparız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Eğer bizi engellemek isterlerse yasal yollardan hem kendimizin hem de Muğla’nın hakkını sonuna kadar arar ve koruruz. Bir makama hizmeti engellemek için değil hizmet yapmak için talip olunur. Eğer engellemeye çalışırlarsa yasal yaptırımların tamamını halktan yana kullanırız.

-Sayın Ayla Kara, bir kadın olarak Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığınızı şimdiden en içten dileklerimle kutlarken bu yolda size sonsuz başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun.

-Ben de size ve gazeteniz Muğla HABER’e başta tarafsız haberciliğiniz olmak üzere bana da kendimi ifade etme fırsatı verdiğiniz için şahsınıza ve bütün yazıişleri ailesine teşekkür ederim.

AYLA KARA KİMDİR?

1958 Muğla doğumlu. İlk, orta ve lise eğitimini Muğla’da yaptı. 1984 İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Bu tarihten sonra Muğla’da Serbest Avukatlığa başladı ve hala bu mesleğe aktif olarak devam etmektedir. Bu arada; 1989’da Belediye Meclis Üyesi, 1991-1993 arasında SHP Muğla İl Başkan Yardımcısı, 1993 yılında SHP Parti Meclisi Üyesi ve sonra da CHP’de siyasete devam etti.  3 dönem Muğla Baro Başkan Yardımcılığı, 3 dönem de Muğla Baro Başkanlığı yaptı. 1995-1999 seçimlerinde Milletvekili Aday Adayı oldu. 2011 genel seçimlerinde yine Muğla’dan kontenjan milletvekili aday adayı oldu. Şimdi de CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı.