CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, yolsuzluk ve rüşvetle terör soruşturmasını yürüten polisleri, sahur vakti düzenlenen operasyonla gözaltına alan siyasi zihniyetin bazı mensuplarının da eli kelepçeyle hesap vereceğini söyledi.

Operasyonun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın devamlı sarfettiği "İnlerine gireceğiz." Sözüyle Cumhurbaşkanlığı seçiminin öncesine denk getirilmesinin, siyasi atraksiyon olduğunu gösterdiğini savundu.

“YARGININ ÜZERİNDE İKTİDAR BASKISI VAR”

Türkiye'de yargı sisteminin çöktüğünü iddia eden, eski DGM savcısı ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi de olan Aldan, "Bunu bütün millet olarak kabul etmek zorundayız. Yargı mensuplarının, kolluk güçlerimizin iyi niyetlerine inanıyorum. Zaman zaman belki hata ve yanlış da yapıyorlar ama mümkün olduğunda adaletli karar vermeye çalışıyorlar. Yargının üzerinde önemli ölçüde iktidarın baskısı var. İktidar, Türkiye 'de kuvvetler ayrılığı ilkesini artık hiçe saymıştır. Son bir yıl içerisinde sürekli yasa değiştirmeye başladılar. Aynı yasayı, aynı maddeyi birkaç ay sonra yeniden değiştiriyoruz. AKP’nin nasıl işine geliyorsa yasalar artık öyle yapılıyor. Yasalar mevcut iktidarın işine gelen tarzda yürütüldüğü sürece Türkiye'de yargı bağımsızlığından söz etmek mümkün değildir. Yargıç güvencesinden söz etmek mümkün değildir." dedi.

“POLİSLERİN ELLERİNE KELEPÇE VURULMASI HUKUKEN KABUL EDİLEMEZ”

Polislere sahur vakti düzenlenen operasyonun siyasi olduğunu öne süre, Milletvekili Aldan;  "Başbakan'ın 17-25 Aralık sürecinden sonra yarattığı yeni bir korku alanıdır. Başbakan, kendisine muhakkak bir düşman yaratır ve o düşmanla mücadelede kahraman yerine de kendini koyar. Topluma bunu bir anlamda sürekli olarak tekrarlayarak dikte eder. Toplumdaki insanlar, karşılarında bu düşmanla mücadele edilmesi gerektiği kanaatini edindiği anda da Başbakan bir şekilde düğmeye basar. Bu anlamda soruşturma geçiren emniyet görevlileri, eğer bir suçları varsa kuşkusuz yargıya hesap vermeliler. Bunda kimsenin söyleyeceği bir şey yok. Yargı işleyecektir, sonucunda bir karar verilecektir. Sahur vakti insanların evlerine baskınlar, ellere kelepçeler, günlerce normal gözaltı süresini aşan gözaltı süresiyle adliyede bu insanları bekletmeler, bunlar hukuken kabul edilecek tavır ve davranışlar değildir." ifadelerini kullandı.

“SAĞLIKLI HUKUK YAPISI HERKESE LAZIM”

Ömer Süha Aldan, aynı manzaraların Ergenekon ve Balyoz davalarında da yaşandığını söyleyerek, "Birtakım uygunsuz gözaltılar oldu. İnsanlar haksızlıklara uğradılar. Şu anda da polis şefleri, benzer şeylere uğradılar. Bundan sonraki aşamada, bugün bu polisleri gözaltına alan siyasi zihniyetin bazı mensupları da yine eli kelepçeli hesap vermek zorunda kalacak. Burada önemli olan, hukukun üstünlüğüne inanmaktır. Hukuk herkese bir gün lazım. Sağlıklı hukuk yapısı herkese lazım. Bu son operasyonun, hele ki Başbakan'ın sürekli, 'İinlerine gireceğiz.' türünden sözleriyle cumhurbaşkanlığı seçimlerinin öncesine denk getirilmesi, bunun bir anlamda siyasi atraksiyon olduğunu gösteriyor. Keza sulh ceza hakimliği değişikliğini yaklaşık bir ay önce yaptık. Sadece bu operasyon için İstanbul'da HSYK'nın 1. Dairesi, özel hâkim görevlendirmesi yaptı. Bu, hukuk devleti ilkesine yakışmıyor. Yani o insanlar gözaltına alınacak, onlara bir operasyon yapılacak, onları tutuklayacak bize bir hâkim lazım, savcı lazım anlayışıyla hareket edildi ki bunu hiçbir zaman kabul edemem. Tutuklanan müdürlerden Yurt Atayün, bir zamanlar benimle çalışan bir polis müdürüydü. Birlikte uzun yıllar görev yaptık. Umarım suçu yoktur, umarım bir önce özgürlüğe kavuşur." şeklinde konuştu.

“BAZI HAKİM VE SAVCILARA DA AYNI İŞLEM YAPILACAK”

CHP Milletvekili Aldan, bazı hâkim ve savcılara da operasyon düzenleneceği iddiası hakkında da şunları söyledi: "HSYK 3. Dairesi'nde hükümet, istediği sonucu elde edemiyor. HSYK 'nın 3. Dairesi, hâkim ve savcılar hakkında soruşturma iznini veren dairedir. O soruşturma izni vermedikleri için de hâkim ve savcılara yönelik bir operasyon girişimi henüz yapılamıyor. 3. Daire, çoğunluk olarak toplanamıyor. Oradaki üyeler ya izinli ya da raporlu. Toplanamadığı için de bir karar alınamıyor. HSYK 3. Dairesi karar alır almaz, bazı hâkim ve savcılar hakkında aynı işlem yapılacaktır."