Sevgili okuyucular bugünkü köşe yazımda sizlerle Muğla Büyük Şehir, Muğla’mıza ne getirecek ne götürecek bunları irdelemek istiyorum. Bildiğiniz gibi Muğla 30 Mart 2014 tarihinden itibaren Büyük Şehir unvanına kavuşmuştur. Muğla’mız büyük şehir oldu da bu büyük şehir acaba halkımız için gerçekten çok iyi oldu diyebilir miyiz? Veya da sorunları daha da mı artı? Bunu önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz ve izleyeceğiz.

Bana göre büyük şehir olması Muğla için çok iyi olduğunu söyleyemem. Bu benim kişisel düşüncemdir. Bunun sıkıntılarını hep beraber yaşayacağız. Çünkü Muğla ilimizin coğrafyası çok geniş ve dağınık bir yerleşim yerlerimiz vardır. Ulaşımda çok uzak yerlerimiz bulunmaktadır. Çoğu yerlerimiz kırsal kesimden oluşmaktadır. Bu nedenle bu yerlere ve bu uzak yerleşim alanlarını Büyük Şehir Belediyesinin hizmet götürmesi gerçekten çok zor ve zorlanacağını da inanıyorum.

Eski kurulan düzenin dağıtılması ve yeniden yapılanmanın yapılması ve yeni birimlerin oluşması gerekmektedir. Elbette bunlar zor işler. Bunların rayına oturması için zaman ihtiyacı olduğu açık bir şekilde ortadadır.  Ve yine halkımız arasında haklı olarak endişeler var. yeni oluşan birimlerin bu kırsal alanları ne kadar hizmet verebileceği ve anında nasıl ulaşılabileceği şu anda belirsiz olarak gözükmektedir. İlçelerde de aynı sorun yaşanmaktadır. Belde belediyelerin kapanması ile beraber buradaki memurlar ve işçiler yer değişimi yapıldı bazı kendine göre sıkıntılar yaşanmış ve yeniden bir yapılanma ve yeni bir birim oluşumu yapılmıştır.  İlçe belediye başkanlıklarında işleri gerçekten zor. Onlara da kolaylıklar dilerim.

Muğla büyük şehir olması alt yapılarının tam oluşmadan tepeden inme bir uygulama olmuştur. Tam hazır değildi. Tüm bunlara rağmen Büyük Şehir Belediye Başkanının işi gerçekten zor başarılar dilerim. Hizmetlerin yerinde yapılması artık yok bundan böyle tek elden Büyük Şehir Belediyesi olarak en uzak yerleşim yerlerine kadar büyük şehir belediyesince yürütülecektir. Bunun nasıl bir sağlıklı ve yeterince olacağını tahmin etmiyorum. Bunun teknik açısından da zor bir iş, onun için Muğla’mızın büyük şehir olmasını fazlada sevinmiyorum. Halkımız zaman içerisinde bunu anlayacaktır. Büyük Şehir Belediyesi olmanın halkımızı ekonomik açıdan da bazı sıkıntılar yaşanacaktır. Örneğin içme sularının Muğla Merkezde ne ise en küçük ilçesinde aynı fiyat olacak ve yine emlak vergilerin yükseleceği her şeyin değişeceği bir ortama doğru gitmekteyiz. Artık halkımız bu durumu değerlendirecektir, biz Büyük Şehir mi olduk yoksa  Küçük Şehir mi olduk? Diye dertleneceklerdir. Daha önceki yaşantımız daha iyi miydi diyecekler? Bunu zaman gösterecektir.

Sevgili okuyucular, su fiyatlarını ve diğer emlak vergileri, diğer artışlar köylerimiz 5 yıl muaftır. Daha sonra aynen şehir merkezindeki vatandaşlarımız gibi onlarda bu zamanlardan nasibini alacaklardır. Gerçekten Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Osman Gürün’ün işi çok zor Allah ona kolaylık ve yardımcısı olsun. Sabırla bu işi başaracağına inanıyorum. Sayın başkanıma kolaylıklar diliyorum.

Geçtiğimiz günlerde Gazeteciler Cemiyeti olarak sayın başkanımızı ziyarette bulunduk. Kendilerine kutladık ve başarılar diledik. Bizi çok iyi karşıladı. Sakin ve olgun yapısını hayran oldum. Bu işinin gerçekten çok zor olduğunu başkanda bilmekte ve onun idrakinde olduğunu anladım. Burada kendilerine sabır ve başarılar dilerim.

Ve yine aynı gün Gazeteciler Cemiyeti olarak Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüşü de ziyarette bulunduk ve kendilerine tebrik ettik ve başarılar diledik. Gerçekten de sayın Bahattin Başkanımın da işi zor ona da sabır ve başarılar dilerim.

Sevgili okurlar, 30 Mart da yapılan yerel seçimleri geride bıraktık. Bu yapılan seçimler Muğla’mızda hiçbir olay olmadan uygarca  demokrasi şöleni olarak geçmiştir. İşte demokrasimiz budur. Onun için çok gururluyum. Gelelim ilçemiz Kavaklıdere’ye, burada seçimler her zaman ki gibi olgun ve olaysız bir şekilde geçmiştir. Kimse kimseye kırmadan demokrasimizi yakışır bir seçim geçirdik. İlçemizde 3 pehlivan yarıştı. Bu pehlivanların üçü de aslanlar gibiydi. Dürüst, olgun ve efendi idiler. Halkımız seçimlerde şöyle diyordu eğer imkan olsa ve üçü de başkan olsa bizler üçüne de oy veririz diyorlardı. Gerçekten üç pehlivanımız iyi, dürüst, namuslu ve temiz insanlardı. Kişiliklerine söylenecek hiçbir söz yoktu. Nihayet seçimler yapıldı üç pehlivanlardan ikisi elendi halkımızın takdiri ise AKP Mehmet Demirden yana tercihini yaptı. Bu demokrasinin bir göstergesidir. Halkın seçtiği bu başkana elbette saygı göstermek demokrasinin erdemliğidir. Diğer belediye başkan adaylarımız olan CHP ve MHP adayları olan Mehmet Kemiksiz ve Ali Rıza Öztürk kardeşlerime de bundan sonraki hayatlarında sağlık, mutluluklar ve başarılar dilerim. Onlarda mücadele ettiler. Kazanmak için halkın tercihi bu yöndeydi. Olayı bu şekilde bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Demokrasilerde halkın iradesi çok önemlidir. Onun için saygı göstereceğiz. Ben burada Sayın Mehmet Demir Başkanıma seslenmek istiyorum. Artık bundan sonra parti rozetini çıkarıp tüm ilçenin 11 bin kişinin belediye başkanı olursunuz umarım. Bir ayrım yapmaz herkesin belediye başkanı olursunuz. Artık parti bitti hizmet dönemi başladı.

Ben Sayın Mehmet Demir’in artık hiçbir particilik yapmadan dürüst ve hakkaniyetle uygun, adil bir hizmet yapacağını onun kişilik yapısının buna uygun olduğunu her zaman adil olacağını hizmetlerinde ayrım yapmadan her şeyin Kavaklıdere için çalışacağını inanıyorum ve inanmak isterim. Sayın başkana başarılar dilerim.

Sevgili okuyucular, elbet de burada Kavaklıdere de bugüne kadar hizmet yapan belediye başkanlarımız vardır. Son olarak 10. Yıldan beri Belediye Başkanlığı yapan Sayın Nuray Bozyer de halkına da teslim etmek lazım seversiniz veya sevmezsiniz gerçekten ilçemize büyük hizmetler vermiştir. Bunun yok saymak yanlış ve dürüstlük olmaz Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek lazımdır. Ben Sayın Nuray Bozyer’e bu hizmetlerinden dolayı tebriklerimi ve teşekkürlerimi sunar, bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve mutluklar dilerim