BELEDİYE TÜRKÇESİ

Baştan uyarmalıyım, söz konusu Türkçe ise, partiler, kişiler, sıfatlar önemsizleşir. Türkçe’ye özen göstermek hepimizin görevidir. Söz konusu Türkçe ise, herkes özenli olmak zorundadır. Diline sahip çıkamayan, kültürüne, ananesine, geçmişine, denizine, ormanına, türküsüne hiç sahip çıkamaz…

Muğla’nın en sevdiğim yerlerinden biri Zahire Pazarı’dır. Burası Muğla Belediyesi’nin çalışmalarıyla canlandırıldı, eğer son halini görmediyseniz mutlaka görmenizi ve orada biraz soluklanmanızı öneririm. Bugün, bu güzel yer hakkında yazmayı planlamıştım ancak, Muğla Belediyesi’nin duvarlara astığı tanıtım yazılarındaki Türkçe yanlışları maalesef beni Zahire Pazarı’nı yazmaktan alıkoydu.

KÜÇÜK BİR TÜRKÇE TESTİ

Okurlarımız için küçük bir test yapalım. Yerim kısıtlı olduğundan cümlelerin tamamını almıyorum…

Aşağıdaki ifadelerden hangisinde yazım yanlışı vardır?

a) Muğla Belediyesinin…

b) …dükkanların Mimari özelliklerine…

c) Zahire Pazarında…

d) yerel doğal bitkiler

Cevap: “Hangisinde yok ki!”

ZAHİRE PAZARI’NDA DİL PAZARI

Kimse muazzam bir dilbilgisine sahip olmak zorunda değil, ancak siz kamu için metinler üretiyorsanız, bir zahmet Türkçe bilmelisiniz…

Bu satırları utanarak yazıyorum… Muğla Belediyesi ifadesini kullandıktan sonra gelen “-nin” ekinden önce tırnak (‘) kullanılır. “Mimari” kelimesinin ilk harfi yukarıdaki cümlede büyük harfle yazılamaz. Zahire Pazarı ifadesinde ise, yine “-nda” eki ayrılmalı… Son şıktaki “yerel” ve “doğal” kelimeleri arasına virgül konulmalı…

Aynı duvardaki  “20 Adımda Tarihi Muğla” başlıklı metinde de ciddi sorunlar var… “en büyük açık Pazar yeri” derken, pazar kelimesinin ilk harfi büyük olmaz. “Muğla Müzesinin” yanlıştır, “-nin” tırnak ile ayrılır vs…İnanın çok da uzun sayılamayacak metinde daha pek çok yanlış var…

BİR UTANÇ TABLOSU

Bu bir utanç tablosudur. Metnin yazarından, projenin sorumlusuna, Muğla Belediyesi’nden, oradan geçip bu hataları görmesine rağmen girişimde bulunmamış herkes, hatta bugüne kadar bu hataları gündeme getirmeyen ben, hepimiz bu utancın sorumlularıyız.

Kimse “Muğla’da bir sorun bu mu kaldı” demesin, diline sahip çıkamayan, “sahipleri” olan bir köleye dönüşmeye mahkumdur.  Kendini devrimci addedenler, devrimlerin tacı olan “Harf Devrimi” başta olmak üzere dile sahip çıkmalıdır. Muhafazakar olduğunu iddia edenler, işe dili muhafaza etmekle başlamalıdır. “Ülkücü” olduğunu söyleyenler dilden daha önemli bir “ülkü” olamayacağını bir kez daha hatırlamalıdır.

Yoksa görünen o ki, bırakın Muğla Belediyesi’ni, koca bir Muğla şehri olarak tek vücut olup üniversite sınavına girsek, Türkçe alanında sıfır çekeceğiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.