Başbakanın bindiği atı vurdular mı?

Partisi'nin İl Kongresi'ne katılmak üzere Muğla'ya gelen Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Türkiye'nin içinde bulunduğu durum, AK Parti'nin iç ve dış politikasını değerlendirirken iktidarı eleştirirken,...

Başbakanın bindiği atı vurdular mı?

Partisi'nin İl Kongresi'ne katılmak üzere Muğla'ya gelen Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Türkiye'nin içinde bulunduğu durum, AK Parti'nin iç ve dış politikasını değerlendirirken iktidarı eleştirirken, çarpıcı ve ilginç açıklamalarda da bulundu.

Türkiye'de AK Parti iktidarı tarafından baskı rejimi oluşturulduğunu ileri süren Türker, bu baskının özellikle son dönemlerde had safhaya ulaştığını ve bundan gazeteciler ile basının da nasibini aldığını söyledi. Türker, gerçekleştiği dönemlerde kamuoyunda çok tartışılan ve uzun süre gündemdeki yerlerini koruyan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın attan düşmesi ve makam aracında mahsur kalması ile ilgili olarak da ilginç açıklamalar ve iddiaları ortaya attı.

DSP olarak 2002 yılından bu yana söylediklerinin bir bir ortaya çıktığını belirten DSP Genel Başkanı Türker, “ DSP olarak o tarihten bu yana söylediklerimiz ve ifade ettiğimiz gerçekler bir bir ortaya çıkıyor. Hatırlarsanız bir dönem Sayın Başbakan makam aracında kilitli ve mahsur kaldı. O olaydan 1.5-2 ay önce kendisine “Yeni nesil silahların nasıl kullanıldığı” doğrultusunda brifing verilmişti. Giden bir arabanın nasıl durdurulup, kilitleneceği ve bombalanacağı, duran bir arabanın nasıl çalıştırılıp hareket ettirilebileceği bilgileri de vardı bu brifingte. Başbakan bunu bildiği için paniğe kapıldı. Balyozla camı kırmaya çalıştılar kıramadılar. Panikleyince doktor getirdiler. Şimdi en basitinden soruyorum size. Bugüne kadar kim kızına ya da oğluna saralı der. Derse, kız evlenecek erkek bulamaz, erkekse evlenecek kız bulamaz. Ama o gün sayın Başbakanın korktuğunu belli etmemek için “sarası var” dendi. Ben yıllardan beri Tayyip Bey'i tanıyorum. Siz de belediye başkanlığı döneminden ve 10 yıldır da başbakanlığı döneminde tanıyorsunuz. Hiç sarası olduğunu duydunuz mu? Ben duymadım, siz de duymamışsınızdır. Ama o gün olayı öyle kapattılar. Şimdi kim yaşamıyor biliyor musunuz? Tayyip Bey'i o gün tedavi eden doktor yaşamıyor. Gripten öldü. Yaşasaydı birileri çıkıp röportaj yapsaydı sarası olmadığını söylerdi.

Bindiği at da yaşamıyor

Başka kim yaşamıyor biliyor musunuz? Tayyip Erdoğan'ı düşüren at da yaşamıyor. Başkası binip resim çektirmesin diye. O ata binip düşmeden resim çektirmesin diye. Yani bu ülkede öyle bir baskı rejimi var ki. Şimdi ben bunları söylüyorum. Ama bunları gazeteciler kullanamaz.

Merkezlerine giderler ama kullanamazlar. Çünkü baskı rejimi var. Gazetecilerin artık özgürlüğü yok. Bu haberleri yapanlara baskı uygulanıyor. Ya da Tayyip bey arayıp “bu adamı niye çalıştırıyorsunuz” diyor. Bizim söylediklerimizi hiçbir televizyon ve gazete vermez. Verirlerse hemen “DSP'yi niye hortlatıyorsunuz “ diye baskı yaparlar. DSP hortlayan bir parti değildir. DSP hala halkın umudu olan ve Türkiye'nin en kılcal damarlarından yaşayan bir partidir. Çünkü hepimizi bir araya getiren Bülent Ecevit'in yetiştirdiği öğrencilerinin partisidir” diye konuştu.

Bu haber toplam 116 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.