CHP Muğla Milletvekili ve Milletvekili Adayı Ömer Süha Aldan, Bodrum’da düzenlenen basın toplantısında; “Nobel ödülünü de Cumhuriyete borçluyuz. Cumhuriyete çok şeyler borçluyuz. Ve onun anlamını bir kez daha idrak ettik şu yaşadığımız dönemde” dedi.

CHP Bodrum İlçe Başkanlığı tarafından Bodrum’da düzenlenen basın toplantısına CHP Muğla Milletvekili ve Milletvekili Adayı Ömer Süha Aldan, CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, CHP’li Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Belediyesi Meclis Üyeleri, CHP Bodrum İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, CHP Bodrum Kadın Kolları Başkanı Ender Taşören, CHP Bodrum Gençlik Kolları Başkanı M.Salih Yanık, partililer ve basın mensupları katıldı.

“Bir kişinin isteğiyle seçimlere gidiyoruz”

Toplantıyı açan CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, 7 Haziran seçimlerinden önce de yine burada milletvekilleri ve basın mensuplarıyla kahvaltı yapıp sohbet ettiklerini belirterek, “Biz dört beş ay sonra tekrardan bir önümüzde bir genel seçimin olacağını hesaplamamıştık ama bu süreçte Cumhuriyet Halk Partisi gayet olumlu bir süreç izlemiştir. Hatta tabanımızdan çok tepkiler olmasına rağmen Ak Parti’yle bile koalisyon görüşmeleri yapmıştır. Ama sonucunda bir kişinin isteğiyle bugün bu seçimlere gidiyoruz ve o bir kişinin kim olduğunu sizler biliyorsunuz. Bugün yine milletvekilimiz, belediye başkanımız, partililerimiz ve meclis üyelerimizle birlikteyiz, hep beraberiz. Sizlerle yine karşılıklı sohbet edeceğiz ve sorularınız varsa cevaplandıracağız. Bugün buraya katılarak bizlerle beraber olduğunuz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” dedi.

“Nobel ödülünü de Cumhuriyete borçluyuz”

CHP Muğla Milletvekili ve Milletvekili Adayı Ömer Süha Aldan konuşmasına Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’a, CHP İlçe Başkanı Recai Seymen’e ve Cumhuriyet Halk Partisi Yöneticilerine teşekkür ederek, herkese günaydın diyerek başladı. Milletvekili Aldan, “Geçen seçimden bu yana çok zaman geçmedi ama çok şey geçirdik. Öyle bir dönem yaşadık ki üç aydan bu yana ama iyi şeyler diyebileceğimiz hemen hemen hiçbir şey yoktu. Belki şu oldu: son dönemlerde milli takımımızın başarısı, bir yığın rastlantının lehimize dönüşmesiyle anlamlıydı ama her şeyden öte Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir bilim adamının kimya dalında Nobel ödülüne layık görülmesi çok anlamlıydı. Savur’dan çıkmış bir insan, anne baba okuma yazma bilmiyor, 8 kardeşin en küçüğü. Belli ki dahi bir insan, belli ki bir şeyde hırslı, bu dünyaya bir şeyler vermek isteyen bir insan. Ve o geldi, günün birinde hekim oldu, bilim insanı oldu ve sonuçta da Nobel ödülünü aldı. Bunu her şeyden önce Cumhuriyete borçlu o insan. Biz de Cumhuriyete çok şeyler borçluyuz. Ve onun anlamını bir kez daha idrak ettik şu yaşadığımız dönemde.” dedi.

“İnsanlarımız huzur istiyor”

Ömer Süha Aldan, içinde bulunduğumuz tabloya bakıldığında, barışın ve huzurun önemine işaret ederek; “Bir insanın yaşamı boyunca en çok sağlık ister, özgürlük ister, adil bir ortamda yaşamak ister, iyi bir gelir düzeyine sahip olmak ister ama her şeyden önce huzur ister, barış ister. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu tablo bunun en önemli göstergesi. Çevrede dolaşıyorum, bütün bölgemizi geziyorum; insanların inanın artık özgürlük umurunda değil. Adil bir yargılama varmış Türkiye’de ya da yokmuş, adalet artık yerin dibine batmış o da önemsenmiyor. Cebinde harcayacak bir kuruş parası yok pek onu da gözettiğini görmedim. İnsanlar barış istiyorlar, huzur istiyorlar.” şeklinde konuştu.