AKYAKA’DA OLAN ZAFER Mİ, GÖZ BOYAMA MI

Akyaka’da, Özelleştirme İdaresi’nde satışı gündeme gelen alanda, kot farkı nedeniyle yüksek katlı binaların yapılabileceği tartışmaları sürüyordu. Medyaya yansıyan haberlere göre, binaların 2 kattan yüksek olmaması ek maddelerle sağlanacakmış… Bu bazılarınca “İşte istenilen oldu, binalar yüksek katlı olmayacak” havasında sayfalara yansıtılıyor. Gözden kaçmasın, Akyakalıların talebi özelleştirme kararının iptal edilmesi yönünde… Çevreciler, 175 kişinin yaşaması öngörülen bu imar planına karşı. “Akyakalılar 2 kattan yüksek bina istemiyordu, dedikleri oldu” demek bir tür yanıltmaca… Akyakalıların bir yapılaşma talebi var mı? Asıl soru budur…

Betonlaşmanın yolu açılırsa, sonunda neler olabileceğini kestirmek güç. Hasankeyf’i sular altında bırakan, güzelim Karadeniz sahillerini greyderlerle paramparça eden zihniyet Akyaka’ya neler yapmaz ki… Akyaka, Muğla’nın bir nevi bahçesidir… Eğer yakın zamanda yolunuz düşerse, imara açılan alana bir uğramanızı isterim… Görmüş olanlara ise bir sorum var… Ne görüyorsunuz orada? Yetişmesi yıllar alan 150’nin üzerinde yemyeşil zeytin ağaçları mı, yoksa “beton dökülesi bir arazi” mi? Beton bir kanser hücresi gibidir, orada olmasına göz yumulursa büyür ve yeşile doğru genişler gider…

VİCDANI OLANLAR İÇİN BİR ŞİİR

Bugün gazeteci-yazar Tuncay Özkan’ın doğum günü… Hani Öcalan’a “Paşalık verilip ev hapsine alınmasını” bile kimilerinin artık ifade etmeye başladığı günlerde, müebbet verilen gazeteci… Tuncay Özkan’ın bu şiirini, vicdanı olanlar için köşeme taşıyorum: “Bir çift güvercin./ Birinin kanadı kırık./ Düşüyor…/ Havada barut kokusu./ Ansızın bitiyor umudun coşkusu,/ Gün batıyor kızılca kıyamet,/ Akşam ürpertisi yasla yayılıyor./ Gece korkunun sesleriyle ilerliyor./ Yıldızlar titreyerek ağlıyor./ Bir çocuk doğacak daha hayal./ Aşkın şavkı gelecekten, umut var./ Umut yaşıyor./ Gün doğumunda çiçekler ne güzel kokuyor./ Oysa ne kasvetle batmıştı güneş./ Dünyanın her yerinden güvercinler havalanıyor./ Kanat sesleri alkışlar gibi coşkulu/ Umutlu olmak ne güzel şey…

MUĞLALI VEKİL SURİYE SINIRINDA

Suriye’de yaşanan iç çatışmalar devam ederken, CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Şanlıurfa’nın Suriye’ye komşu olan Ceylanpınar ilçesine gitti. Hükümetin dış politikaları ve Suriye konusundaki tavrı nedeniyle terör olaylarının bölgeye taşındığı, başka bir ülkenin içişlerine böylesi müdahil olunduğu bir zamanda Nurettin Demir’in sözlerine kulak vermekte fayda var: “İspat edilmemekle birlikte gece saatlerinde elektriklerin kesildiği, karanlıkta bazı kapalı araçların Suriye tarafına geçiş yaptığı söyleniyor. Bu araçların içerisinde ne olduğu akıllarda şüphe bırakıyor...”

İBADET GİZLİ YAPILIR…

Ramazan ayını ve bayramı geride bıraktık… İftar sofraları kuruldu, bayramda akrabalar, dostlar bir araya geldi, eski günler yad edildi… Ancak bir sorun vardı. Ramazan boyunca, Müslümanlığı yüreğinde değil de dilinde yaşatanların ibadetlerini adeta ifşa ettiklerine şahit olduk… Özellikle Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım siteleri üzerinden adeta ibadetinin reklamına yapmaya uğraşanlara maruz kaldık… “Sağ elin verdiğini sol el görmez” sözü unutuldu, açık seçik yapılan yardımlar gazetelerde yer aldı… Bazılarının sosyal paylaşım sitelerinde bir “Oruç tutuyorum, böyle biline” demedikleri kaldı… Din, Allah ile kul arasındadır ve ibadet gizli yapılır… Dua ise bir yakarıştır… Twitter üzerinden yapılan ise yakarış değil gösteriştir… “Allah’ım sevdir bizi” diye Twitter üzerinden “dua” edenlerin işi ise gerçekten “Allah’a kalmıştır”…

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.