Akdeniz, gelişmeleri değerlendirdi

Ülkü Ocakları Muğla İl Başkanı Eren Akdeniz, son dönemlerde ülkedeki gelişmeleri değerlendirirken, hayata geçirilmeye çalışılan çeşitli proje ve düzenlemelerin ülkeyi bölme projeleri olduğunu dikkat çekti.Son dönemlerde...

Akdeniz, gelişmeleri değerlendirdi

Ülkü Ocakları Muğla İl Başkanı Eren Akdeniz, son dönemlerde ülkedeki gelişmeleri değerlendirirken, hayata geçirilmeye çalışılan çeşitli proje ve düzenlemelerin ülkeyi bölme projeleri olduğunu dikkat çekti.

Son dönemlerde ülkücü, milliyetçi kurum ve kuruluşlara yapılan saldırıların hız kazandığını vurgulayan Akdeniz, “Milli birlik ve beraberliğimize savaş açanlar, milliyetçileri kendileri için bir engel olarak görmüş olacaklar ki, son günlerde Ülkücü-Milliyetçi kişi ve kurumlara yönelik saldırılar hız kazanmıştır. Kaynağını ihanetten, cesaretini terör ve onun siyasal uzantılarından alan bu tür suçlamalar dün olduğu gibi bugün de Ülkücüleri asla yıpratamayacak ve yolundan asla döndüremeyecektir.

İlk olarak Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Suudi Arabistan ziyareti sırasında devletimize yönelik asılsız ithamlarda bulunmuştur. Çağlayan’ın “Yıllardır Kürt olduğunu söyleyememiş biriyim.” demesinin makul yanı olmadığı gibi Türkiye’nin diğer ülkelerin gözünün önünde bu kadar küçük düşürülmesi de kesinlikle bir art niyet yansımasıdır. Kürt olduğunu saklamak zorunda kaldığı iddiasını ortaya atan Çağlayan, bugün Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nde bakan olabilmektedir. Bu durum Türkiye’de vatandaşlar arasında bir ayrım yapılmadığının göstergesidir.

Çağlayan sözlerine  “Bugün konuştuklarımızı sekiz-on yıl önce konuşamazdık.” diyerek devam etmiştir. Haklısınız Sayın Bakan! 8-10 yıl önce Türkiye’de kimse birbirinin Kürt olup olmadığını merak etmezdi. Kimsenin Kürt olduğunu söylemesine gerek yoktu. Sosyal doku paramparça olmamış, Türk milli kimliği tartışmaya açılmamış, ihanet bugünkü kadar ayyuka çıkmamış, terör örgütü pazarlık masalarının baş aktörü haline gelmemişti.

Çağlayan sözlerini: “Kafatası milliyetçiliğinin önüne geçmek gerekiyor. Bunları Eski Ülkücü olarak söylüyorum.” şeklinde bitirmiştir. Eski Ülkücü ifadesi AKP’li yöneticilerin son dönemde moda tabirlerinden biri olsa da artık had sınırını zorlamaya başlamıştır. Ülkücülük kimsenin ihanet politikalarını aklama ve haklı gösterme noktasında pazarlama malı değildir. Çağlayan’a şunu hatırlatmak isteriz: Ülkücünün eskisi yenisi yoktur. Hangi ürünün eskisiyle yenisi arasında fark olduğu da herkesin malumudur.”dedi.

MHP’nin merhum lideri Alparslan Türkeş’in  “Biz ne kadar Türk isekonlar da o kadar Türk’tür. Onlar ne kadar Kürt’se biz de o kadar Kürt’üz. Kız alıp kız vermişiz, etle tırnak gibiyiz. Kürtler bizim öz kardeşlerimizdir. Biz onları herkesten fazla sever, düşünürüz. Onlar da Elhamdülillah Müslüman’dırlar, hepimiz aynı kıbleye secde ediyoruz, hepimiz aynı Peygamber’in ümmetiyiz, aynı kutsal kitaba bağlıyız.”sözünü hatırlatan Akdeniz, “Bizim bu konudaki düşüncelerimizin temelini Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in  ifadeleri oluşturmaktadır. Unutulmamalıdır ki: Ülkücü Hareket içerisinde Kürt kökenli şehitler ve gaziler bulunmaktadır. Bu yapılan açıklama onların hatıralarına ve ailelerine yapılan saygısızlıktan başka da bir anlam içermemektedir.

Ayrıca Başbakan meydanlarda “Önemli olan boy değil soydur, soy!” derken Sayın Çağlayan’ın aklı nerededir? Başbakan ülkücü şehidimiz Mustafa Pehlivanoğlu’nun mektubunu, eksik okuyarak, istismar malzemesi olarak kullandığında Çağlayan’ın aklı nerededir? Anlaşılan odur ki; bakanlık koltuğu tatlı gelmekte, düz bir çizgi yerine zikzaklar eşliğinde renk değiştirmeyi tercih etmektedir. Çok şükür Hareketimizin Lideri Sn. Devlet Bahçeli’nin de ifade buyurdukları gibi  Ülkücülerin hayatında zikzaklar olmadığından, renk değiştirmek de uygun bir davranış değildir.

İkinci olarak, Erdoğan Salı günü partisinin grup toplantısında konuşurken, MHP’nin milli bir tavır sergilemediğini belirtmiştir. Öncelikle sorulması gereken soru şudur: “Erdoğan hangi milletin milli tavrından söz etmektedir?” Her çeşit milliyetçiliği ayakları altında ezdiğini söyleyen Başbakan ya milli tavrın ne olduğunu açıklamalı ya da kurulduğu günden bu yana Türk Milleti’nin emrinde olan Milliyetçi-Ülkücü Camia’ya bu şekilde dil uzatmamalıdır. Kendini, milletimizi ayrıştırmaya adayan Erdoğan’ın milli tavır dersi vermeye kalkışması trajikomik bir olaydır. Şehitlerin kemiklerini sızlatacak bir faaliyet içine asla girmeyeceğini söyleyip de; şehide kelle, terörist başına sayın diyen kendisi değil midir?

Bu vesileyle hem Başbakan’a hem de İbrahim Tatlıses, Sezen Aksu, Şivan Perver gibi türkücü bozuntularına ve aydınlığı kendilerinden menkul aydıncıklara da hatırlatmak isteriz ki: Türk Milliyetçiliği’ni öldürmek, yok etmek mümkün olmadığı gibi hiç bir beşerin harcı da değildir.”diye konuştu.

Üniversitelerdeki olaylara dikkat çekti

Üniversitelerdeki olayların da son dönemlerde arttığının altını çizen Akdeniz, “Öte yandan; Üniversitelerde Ülkücü öğrencilere karşı terör örgütü yandaşlarının faaliyetleri devam etmekte ve maalesef rektörlükler ile güvenlik güçleri bu yapılanlara karşı kayıtsız kalmaktadırlar. Ankara Üniversitesi DTCF ve Siyasal Bilgiler Fakültesi, Marmara Üniversitesi, Muğla Üniversitesi ve Sinop Üniversitesi’nde Ülkücü Hareket üzerine yönelen ve ağır yaralanma hadiseleri içeren eylemlere son olarak Kars’ta yaşananlar da eklenmiştir.

Kars’ta KYK yurdunda Ülkücüler saldırıya uğrarken, daha sonrasında gelişen olaylar neticesinde terör örgütü yandaşları yurt müdürü tarafından içeriye alınmış, Ülkücü öğrenciler yurda alınmamıştır. Bu da yetmezmiş gibi terör örgütü yandaşlarına hiçbir yaptırım uygulanmamıştı ve hatta bir Ülkücü arkadaşımız halen gözaltında bulunmaktadır. Ülkü Ocakları’na gelen polis müdürünün “Sürece zarar verecek bir eylem içine girmeyin, itidalli olun.” demesi, ülkemizin içinde bulunduğu durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Görülmektedir ki AKP Hükümeti, yaşanan parçalama ve yıkım sürecinin kesintiye uğramaması için  her düzeydeki memura kadar sistemli bir çalışma yürütmekte ve bu süreci meşrulaştırmak için elinden geleni yapmaktadır. AKP Hükümeti, İmralı süreci ve yıkım projesi kapsamında tek engel olarak Ülkücüleri gördüğünden, bizleri sindirmek için elindeki her türlü imkânı kullanmaktadır.

İyi biliyoruz ki memleketin her yanındaki millet düşmanları ve onların sempatizanları bizim varlığımızdan rahatsız olmaktadır. Şunu garanti edebiliriz ki bizler son nefesimize kadar sizleri rahatsız etmeye devam edeceğiz. Bu vatan, bu millet, bu bayrak, bu dil tektir ve bizimdir!”diye konuştu.

Bu haber toplam 75 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.