"GENEL SEÇİM DEĞİL YEREL SEÇİM"

-Muğla eski Vali Yardımcısı, AK Parti Muğla Menteşe Belediye Başkan Adayı Mestan Yayman, Muğla Haber Gazetesine 2014 yerel seçim çalışmaları ve projelerini anlattı. Köşe Yazarımız Akil Met'e seçim süreci ve projeleri hakkında bilgi veren Yayman, "30 Mart günü genel seçim için değil yerel seçim için oy kullanacağız. Ben iktidarın nimetlerini buraya taşımak için aday oldum. Koltuk sevdam yok zaten bir koltuğumuz bir makamımız var. Biz daha iyi hizmet nasıl verebilirizi düşünüyoruz" dedi.

-Yasakçı ve statükocu düşünceye karşı olduğunu söyleyen Yayman, "Sosyal demokrat bir insan önce o toplumun alt tabadaki ve geliri düşük insanlara sahip çıkması gerekiyor. Ama onlar sahip çıkmıyor ve arastadaki esnafı öldürüyorlar. Vatandaşın ne istediği çok önemli. Plastik dubalar diktiler vatandaş onları ezdi ezdi geçti. Biz bunu istemiyoruz dediler. Bir de "Siz misiniz ulen istemeyen" deyip vatandaşın dokunamayacağı demir kazıkları diktiler. Bu yasakçı ve statükocu düşünceye karşıyım. Eğer başkan olursam ilk işim o dubaları kaldırmak olacak" diye konuştu.

Sayın Yayman, siz bu başkanlık  yarışına epey bi erken başladınız. Önce büyükşehir daha sonrada Menteşe adayı oldunuz. Şuanda Menteşe adayı olarak çalışmalarınıza devam ediyorsunuz. Bu konuda bize ne söylemek istersiniz halkımızı aydınlatır mısınız.

Yaklaşık bir yılı geçti. Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olarak çalıştım. 400 köyün 300'den fazlasına gittim. Büyükşehir kanunu neler getirip, neler götürüp gittiğini anlattım. Kendimizi tanıttık insanlarımıza. O dönem itibariyle 49 beldemizin tamamına gittik. İlçelerimizde defalarca toplantılar yaptık. Hakikaten 10 ay boyunca emek verdik ama nasip olmadı. Siyasette her istediğiniz olmaya biliyor. Genel merkez rektör hocayı tercih etti, bizi de Menteşe’ye uygun gördüler. Bize Menteşe olur mu dediklerinde "biz hizmet insanıyız, bütün davamız memlekete hizmet etme davası bu açıdan koltuğun büyüğü küçüğü olmaz" dedik. Menteşe'yi kabul ettik. Yaklaşık 1 aydır da Menteşe için çalışıyoruz. Tabi adaylığımız açıklanana kadar iki aylık bir süre geçmişti ama o zamana kadar da bos yatmadık. Bir aydır kapı kapı dolaşarak inşalarımıza kendimizi tanıtmaya çalışıyoruz. Öncelikle ben şunu yapmaya çalışıyorum. İnsanlara vefalı olduğumu göstermeye çalışıyorum. O yüzden üyelerimizi yemeğe aldık. Ve onlara "Sizi unutmadık. Her zaman sizi hatırlıyoruz, sizin yanınızdayız ve bu anlamda bize sahip çıkın mesajı verdik. İyide olduğunu düşünüyorum sokakları geziyorum, esnafları geziyorum ve insanlardan aldığımız enerjiyi olumlu enerji olarak görüyorum. Tatbikî nihai amaç seçimleri kazanmaktır. Çünkü seçimleri kazandığınız zaman insanlara hizmet etme şansınız olacak veya arkadaşlarla beraber beyninizde oluşturduğunuz projeyi, seçimi kazandığınız taktirde uygulayabileceksiniz. Ondan dolayı hem Muğlalılarla aklımızdan geçen projeleri paylaşıyoruz hem de insanların teveccühünü kazanmaya çalışıyoruz.

Evet soracağım soruya biraz cevap verdiniz. Şimdi bu soruyu biraz daha açmak istiyorum. Bu süreçteki çalışmalarınız ve temaslarınızdan yola çıkarsak yarış nasıl geçiyor. Halkın nabzını nasıl hissediyorsunuz.

Seçim güzel geçiyor. Benle birlikte diğer üç parti adayı da siyasete yeni başlıyoruz. Dolayısı ile siyasi anlamda adayların birbirlerine söyleyeceği bir söz yok. Ancak bireysellikten daha ziyade siyasi düşüncenin o kente vermiş olduğu bir eleştiri olabilir. Bu anlamda kişiye değil ama o kişinin sahip olmuş olduğu partinin yapmış olduğu hizmetlerle ilgili eleştirilerimiz olabilir. Bu siyasetin Muğla’ya yapmış olduğu hizmetin nerelerde yapmış olduğunu biz gelirsek neler yapacağımızı anlatmaya çalışıyoruz. 73 bin seçmenimiz var. Bu süreç içerisinde kendim olmasam dahi kendi ekibimle birlikte bu 73 bin seçmenin halini hatırını sormak, bu ülkücü olabilir solcu olabilir demokrat olabilir Ak partili olabilir. Bu insanlara ulaşmak kendim ulaşamam 2 ayda ama diğer arkadaşlarımla beraber ulaşmak ve kendimizi tanıtmak. 1 Mart itibariyle hazırlamış olduğumuz proje ve meclis üyesi tanıtımlı  broşürlerimiz olacak ve 3 ayrı broşür ile Menteşe'de kendimizi ve projelerimizi dağıtarak tanıtmış olacağız. Öyle inanıyorum ki bu tanıtım çalışmalarıyla insanlarımızın bir teveccühü olacaktır. Bu yörenin insanıyız. Tırnaklarımızla kazıya kazıya bu noktaya geldik. Kırsalın ve kentin sorunlarını ve çözüm önerilerini pratik bir zekaya sahip olarak bunu bilen bir insanın bunu çözebileceğinize inandığınızdan dolayı insanlar bize inandığını hissettiriyorlar. Bu yüzden bir teveccüh var ve amacımız bu seçimi kazanmak.

"STATÜKOCU DÜŞÜNCE MALESEF KENTİN ÖNÜNÜ AÇMADI"

 Muğla Büyükşehir’e dönüştü ve daha önceki hizmetler ilçelere ve kırsala merkezi hükümet tarafından yapılabiliyordu. Büyükşehirle birlikte artık bu hizmetler büyükşehir tarafından yapılacak. Gereksizin gerekse rakiplerinizin proje bazında değerlendirirsek sizin onlardan farkınız ne olur.

O arkadaşlardan farkım şu olur. Ben pratik çözüme yönelik bir insanım. İstanbul'da bir toplantıya gitmiştim orda bana "Sizi bir teste tabi tutmak istiyoruz" demişlerdi. Nedenini sorduğumda insanlar problemlerine karşı çözümlerini 3 gruba ayırırlar. Bir tanesi problemi anlamakta zorluk çeker, bir diğeri problemi anlar ama çözmekte zorluk çeker, üçüncü kişide problemi anlar ve çözüm odaklı çalışır. Testin sonunda benim çözüm odaklı beyne sahip olduğumu arkadaşlar o test sonucunda tespit ettiler. Ben lise 1 öğrencisiyken memleketimin sorunlarına çözüm aramaya çalıştım. İlk görüşmem kaymakamla lisede Şubat tatilindeydi.  Ve o zaman kaymakam olmaya karar verdim. 9 yıl sonrada kaymakam oldum. Bu demektir ki bir problem ve problemin çözümüne yönelik düşünceye sahip olmak ve direk oraya hareket etme. Muğla'ya sık sık geliyorduk ailem buradaydı. Ben lise son sınıfta 86 yılında Muğla'ya Belediye Başkanı olacağım demiştim ve bu benim içimde bir ukdedir. Buna 2009'da niyetlendik nasip olmadı. Ama 2014'de kesinlikle ve kesinlikle bu başkanlığı alacağımıza inanıyoruz. Diğer partililerden farkımız nedir dediğinizde örneğin Bahattin bey, Osman Gürün'le hareket ediyor ve doğal olarak Osman Gürün ne derse onu yapacak. Onun haricinde Bahattin beyin herhangi bir şey yapmasını bekleyemeyiz. Osman Gürün'de maalesef Muğla'ya statükocu düşüncesinden dolayı öyle bir beyine sahip olmasından dolayı be biraz aristokrat takılmasından dolayı, maalesef kentin önünü bir türlü açmadı. Bir Muğlalı olarak buna ben çok üzülüyorum. Özellikle Muğla'nın çarşısı, arasta bugün can çekişiyor. Oradaki küçük esnafa sahip çıkacak sosyal demokrat bir düşünce maalesef o küçük esnafı ortadan kaldırıyor. Ne yaptılar yolları daralttılar, bütün yollara kaldırımlara kazıkları diktiler, söyledikleri ile yaptıkları arasında çok büyük bir çelişki yaşıyorlar. Öyle saçma şeyler yapıyorlar ki bir taraftan Muğla medeni bir kent diyorlar, Muğlalılar kültürlüdür diyorlar. Ama ben bu şekilde kültürlü ve eğitimli insanı asla kabul edemiyorum. Onların kullandıkları yolları, yürüdükleri kaldırımların her tarafına dubaları dikerek, kazıkları dikerek insanlara hakaret ediyorlar bana göre. Ve insanlar resmen medeniyetsizsiniz, siz kültürsüzsünüz demek istiyorlar. Ben bunu asla ve asla hazmedemiyorum. Halbuki sosyal demokrat bir insan önce o toplumun alt tabadaki ve geliri düşük insanlara sahip çıkması gerekiyor. Ama onlar sahip çıkmıyor ve arastadaki esnafı öldürüyorlar. Bir dakika dahi arabanızı koyamıyorsunuz. Vatandaşın ne istediği çok önemli. Plastik dubalar diktiler vatandaş onları ezdi ezdi geçti. Biz bunu istemiyoruz dediler.  Onlar "Siz misiniz ulen istemeyen" deyip vatandaşın dokunamayacağı demir kazıkları diktiler. Şuan demir dubaları sökmüşler insanlarımız. Bu yasakçı ve statükocu düşünceye karşıyım. Eğer başkan olursam ilk işim o dubaları kaldırmak olacak. Ziraat bankası, yapı kredinin karşısında, yağcılar is hanının oradaki otoparkları tekrar açacağım mevcut katlı otoparkı esnafa vereceğim. Esnafa çok çok cüzi miktara esnaf oraya park edecek. Yeni açacağımız yerlere de süreli ücretsiz bir şekilde belirli bir saat koyarak çarşının canlanması için insanlara park imkân sağlayacağız.  Bahattin gelse inanın geri kalan plastik dubaları kaldırıp geri kalanı demir duba yapmaya devam edecektir. Ama biz onu komple kaldıracağız. Ayrıca eski Muğla bölgesini gezip gördüğümde insanlar çok kötü şartlarda yaşıyorlar. İnsanların oralarda yasaması uygun değil ki, güneş görmüyor, rüzgar almıyor evler. Yeni bir proje yapacağız ve TOKI ile anlaşarak oralarda evlerini satmak isteyenleri, şirket kurmak vasıtasıyla evleri satın alacağız, satmak istemeyenlere ise TOKI deki evlerle evlerini becayiş iş yapıp eski Muğla’da satılık olanları satın alacağız becayiş is yapmak isteyenlerle becayiş is yaparak onlara kamuya mal edip sonrada emlak vergisi fonlarından restore edip kışın öğrencilere yazında turistlere açacağız. Yani restore yapacağız. Sit bölgesiyle ilgili eski Muğla’yla ilgili böyle bir şey yapmamız zaten hukuken mümkün değil. Bakın biz satılık olanları satın alacağız. Yeni dairelerle değiştirmek isteyenlerle değiştireceğiz. Ama orda yaşamak isteyenler değiştirmek istemeyenlerde orda yaşamaya devam edecekler. Ama satın aldığımız ve becai iş yaptığımız eski Muğla evlerini restore edeceğiz kışın öğrencilere ev olarak kullandıracağız yazında turistlere kullandıracağız. Böylece hem Muğla'nın merkezini canlandıracağız hem de çarşı canlandırmış olacağız.  Orada 2 bin tane öğrenci kalmış olsa çarşı cıvıl cıvıl olur.  Bize çok katlı veya modern siteleri uydu kent yapamasın dediler bazı gazeteci arkadaşlar. Yaparız. Düğerek de yapacağız. Şuan belediyenin uygulamış olduğu yanlış bir proje var. Uğur Mumcu bulvarından başlayan ve bölge trafiğe kadar yerlere maalesef tek kat verdiler. Sadece ve sadece ticarethane ve AVM'ler oldu. Biz o imarı değiştireceğiz alt tarafı ticarethane yapacağız üstlerine de konut vereceğiz. Yaparken de şuan ki Muğla Belediyesinin yaptığı hatayı yapmayacağız.

Yani Muğla'yı eski yerine taşıyacağız gibi projeniz var. Yani orayı değerlendireceğiz diyorsunuz. Yukarıdan aşağı ya değil yukarı doğru toparlanacak diyorsunuz yani.

Evet. Orayı canlandıracağız. Aşağı ya doğru olacak tabi ki ama mezbelelik ortadan kalkacak. Yani bir kent görünümü olacak. Yeni garaj altı ve bölge trafiğe kadar teknoloji ne kadar elveriyorsa ama konutlar arasında 6 metre çekiyorlar sonra 2 şer metre balkon veriyorlar iki evin arası kalıyor 2 metre. Biz öyle yapmayacağız biz dikey yapacağız belki daha modern siteler yapacağız bu sitedeki blogların arasında daha büyük bir boşluk olacak. Altları otopark olacak ve yeşil alanları olacak yüzme havuzları olacak. Kısacası modern yaşam siteleri olacak.

"GENEL SİYASETLE YEREL SİYASETİN AYRILMASI GEREKİYOR"

Biliyorsunuz son günlerde Türkiye siyasetinde çok gelişmeler var. Sosyal hayatımızda özellikle son bir kaç aydır siyasi iktidarı da ilgilendiren ve basında da duyduğumuz kadarıyla önemli gelişmeler var. Bu olaylarla ilgili ne gibi bir açıklama yaparsınız ve bu seçime nasıl yansır.

Son iki aydan bu yana Türkiye'de siyaset müthiş hareketli geçiyor. Dalgalı geçiyor, herkes bir şeyler söylüyor yazıyor çiziyor. Ama ben şunu söyleyeyim biz Türkiye siyasetiyle ilgilenmiyoruz. Muğla siyaseti ile ilgileniyoruz ve ne olursa olsun biz Muğla'ya hizmet için varız. Eğer ki bir milletvekili adayı olmuş olsaydım o zaman genel siyaset beni çok ilgilendiriyor olacaktı. Çünkü seçildiğiniz zaman genel siyasete yön verecektiniz. Ama ben şuanda Menteşe Belediye Başkan adayıyım Menteşe neler yapabilirim onun uğraşı içerisindeyim. Kendi partimiz açısından bazı şeylerin dezavantaj gibi gözüktüğü ortamda biz Mestan Yayman sevgisini ve Muğla sevgisini birleştirerek bu seçimi alıp  Muğla’mıza hizmet etmek istiyoruz. İşin doğrusu kendim yerel siyasette ve yerel hizmetler olduğundan dolayı genel siyasetle çok fazla ilgilenemiyorum. Haftada bir defa genel olarak haberleri bakarsam o toplayıcı oluyor. Ben genel siyasetle yerel siyasetin ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Bizim burada aday olmamızın sebebi ise AK Parti iktidardır iktidarın nimetlerini buraya taşımak için aday olduk. Muğla'nın iktidarın nimetinden yararlanmasına ihtiyacı olduğu için bu partiden aday olduk yoksa diğer partiden gelen büyükşehir belediyesi tekliflerini de değerlendirirdik. Aksi takdirde koltuk sevdamız olmuş olsaydı zaten bir koltuğumuz bir makamımız var. Biz daha iyi hizmet nasıl verebilirizi düşünüyoruz.

Muğla'da gerek büyükşehir belediye başkanları arasında gerekse ilçe belediye başkanları arasında siyaset oldukça seviyeli geçiyor. Diğer illere göre. Bu sevindirici bir şey. Önümüzde 1 aylık seçim maratonu var. Bu süre partiniz ve sizin açınızdan nasıl geçer. Gerek Büyükşehir hakkında gerekse Menteşe hakkında sonuç olarak ne söyleyebilirsiniz.

Bu seviyeyi koruyacağız. Diğer arkadaşlarda koruyorlar buradan onlara da teşekkür etmek gerekir. 1 ayın sonlarına doğru belki biraz daha kızışabilir oda sürenin sonu olmuş olacak oda sonu olduğu için kızışacak ve bitecek. Son 5-6 gün veya 10 gün kala biraz kızışabilir. Ben 1 yıldır siyaset yapıyorum. Biz gittiğimiz yerlerde CHP'den il genel meclisinden çok şikayetçi oldular. Ama ben hiç bir zaman o arkadaşlarımı kötülemedim dedim ki "Arkadaşlar imkan bu bende olsam oda olsa imkan bu kadar" ama büyükşehrin avantajını anlattık. Dedik ki sizin pastanıza 10 dilim pasta varsa 10 dilime böle birliyorsanız pastanız bir kilogram ise nihayetinde 10 dilime böldüğünüzde 100 gram düşer ama 20 insan varsa 50'şer gram düşer. Biz dedik ki tepsiyi büyütür 20 kilogram yaparsanız 10 dilime 200 gram düşer. Bizde orda anlattık ki büyükşehirle birlikte pastanın miktarı artıyor. Şuna kadar bizim belediyelerimize il özel idarelerine toplamında genel para 200 bin TL' di genel bütçeden, Muğla nüfusuna göre en fazla vergi veren il olmasına rağmen ekstra bir şey almıyordu. Ama 20 Martla birlikte büyükşehir olmakla birlikte Muğla'ya büyük bir nimet ve kendi ödediği vergilerden yüzde 4,5'ğü Muğla'ya gelecek. Buda 200 Milyon TL olan genel bütçeden aldığı para 400 Milyon TL olacak. Bu çok büyük bir nimet. Köylerimiz müthiş avantaj elde etti. Muhtarlıkların tüzel kişiliği kalması karşılığında dediler ki 10 yıl süre ile hem büyükşehir hem de ilçe belediyelerinin bütçeleri yüzde 10'nunu 10 yıl boyunca köylülerin alt yapısında kullanılabilir denildi. Mesela Menteşe, daha önce Muğla Belediyesi olarak aldığı bütçe 87 Milyon TL bu Marttan itibaren 160 Milyon TL olacak. Bunun yüzde 10'nu 16 milyon TL yapıyor. Biz 16 milyon TL'yi 48 köye kullanacağız yıllık. Şuan özel idare 400 köye kullanabildiği para 10 Milyon TL. Hizmetlerin kalitesini göreceksiniz.               İmar affı geldi bütün köylerdeki yapılara ruhsat vereceğiz. Yine bir kolaylık daha geldi özellikle köylülere ilçe belediye 5 tip proje yapacak vatandaş  geldiğinde çok sembolik bir fiyat ile 200-250 TL ile projeyi alacak ve hiç bir masraf yapmayacak. 5 tip projeden birini beğendiğinde hiç bir masraf yapmadan evini yapabilecek. Bu çok büyük bir nimet. Burada esas olan pastanın büyümüş olması. 16 Milyon TL'nin yanı sıra Büyükşehirden de yüz 10'luk bir bütçe gelecek. Seçim sonuçları konusuna gelinirse önümüzde daha 1 ay var ve bir çok seçmen kararsız buradaki siyasi tecrübesi olan arkadaşlarımız diyor ki Muğla çok ilginç bir yer öyle ki son gün dahi onlarca binlerce insan kararını değiştirebilirler. Sandığa giderken de kararını değiştiriyorlar. Bilgili insan aydın insan son güne kadar gözlemler, inceler kimin kendisine daha iyi bir hizmet edeceğine inanırsa o zaman gide ona oy verir. Yerel yönetimde budur. Çünkü siz Türkiye siyasetini belirlemiyorsunuz, siz sizin hayat kalitenizi, hayat standartlarınızı artıracak, daha ucuz, kaliteli, hızlı  hizmeti kimin vereceğine inanıyorsanız ona oy veririsiniz. Muğla'da AK Partiye karşı şöyle bir değişim oldu. Sanki AK Parti belediyesi alınca Muğlalıları değiştirecek, yok efendim içkiyi yasaklayacak, yaşam tarzına müdahale edilecek deniliyor. Bizim yaşam tarzına müdahale etmemiz mümkün değil. 5 yıldır Muğla Vali Yardımcısı görevinde bulundum ama bir Allah'ın kulu gelip de Mestan bey şunu dedi şunu yaptı diyemez.  Böyle birşey deme şansı yok. Dolayısıyla biz 5 yıldır bütün insanlarımıza eşit davrandık. Mutlaka ve Mutlaka seçimi kazanacağız.

Teşekkür ederiz Sayın Yayman açıklamanızdan ötürü. Size yolunuzda başarılar diliyorum.