22 Ekim Perşembe sabahı saat 05.30’da ev telefonu çalıyor. Bu saate pekte hayra çıkmaz böyle telefonlar. Nitekim de öyle oldu.

Karşıdaki ses, Arif Karaca beyin kanaması geçirdi ambulansla Fethiye’ye sevk ettiler bilgisini veriyor.

Ne yaparsınız hasta yakını olarak hemen hazırlanıp yola çıkarsınız.

Aynı şekilde yola çıkılıyor.

Ancak zaman kaybetmemek adına hastanın hangi hastaneye sevk edildiğini öğrenmek için 112’yi arıyorsunuz.

İlk görüştüğün santral görevlisi sağlık bölümünü bağlıyor, sağlık bölümü de sizi sevk bölümü görevlisine bağlıyor.

Karşınıza çıkan görevliye hastanın ablası olduğunuzu belirttikten sonra hangi hastaneye sevk edildiğini öğrenmek istiyorsunuz.

Görevlinin size verdiği cevap şok edici!!!

“Size bilgi veremeyiz. Sizin hastanın ablası olduğunuzu nereden bileyim?”

Bu cevap karşısında ne yaparsınız?

112 Acil Çağrı Merkezinin kuruluş amacını en iyi bilen birisiyim.

Kurucu müdür olarak Sn. Kamil Karakaya Türkiye de ilk olmak üzere çeşitli bilgi işlem kuruluşlarıyla Muğla 112’yi kurdu ve 8 birim doğrudan 112’ye bağlandı.

Orman yangınları AFAD sağlık trafik polis imdat vb.

Hatta bu çalışma Türkiye ‘de birçok ile örnek gösterildi.

O dönemde hep takdirle karşıladık.

Daha dün akşam haberlerinde İç İşleri Bakanı Sn. Süleyman Soylu, tüm Türkiye de 2021 Haziran ayına kadar aynı sisteme geçileceğini ihtiyaç duyan vatandaşların tek çevirme ile istedikleri (ihtiyaç duydukları) hizmete ulaşabileceklerinin haberini verdi.

Bunlar çok güzel çalışmalar da!!!

Görevli personelin bilgili, aynı zamanda karşısında arayan kişiye güven duyması önemli.

Ben buradan sormak isterim!!!

Hastanın yakını 0lmayan bir kişi sabahın köründe bu numarayı neden arasın?  

Niçin bu kadar güven duygusundan yoksusun?

Bana göre bu bir skandal!!

Ama yine de adını siz koyun.