ADD’den CHP ve MHP’ye çağrı

Atatürkçü Düşünce Derneği Muğla Şubesi’nden yapılan açıklamada, TBMM’de görüşülen Terörü Sona Erdirme ve Toplumsal Bütünleşmeyi Güçlendirmeye Dair Kanunun tehlikeli sonuçlar doğuracağı gerekçesiyle, CHP ve MHP...

ADD’den CHP ve MHP’ye çağrı

Atatürkçü Düşünce Derneği Muğla Şubesi’nden yapılan açıklamada, TBMM’de görüşülen Terörü Sona Erdirme ve Toplumsal Bütünleşmeyi Güçlendirmeye Dair Kanunun tehlikeli sonuçlar doğuracağı gerekçesiyle, CHP ve MHP milletvekillerin tarafından kanun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru çağrısı yapıldı.

Son 12 yıldır terörün, gerici ve bölücü birlikteliğinin cumhuriyetin temel değerlerine saldırarak sözde demokrasi, insan hakları, özgürlükler kılıfı altında etnik ve mezhepsel ayrışmaları körüklediğine dikkat çekilen açıklamada; “Nitekim cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinin en önemli propaganda unsurunu, açılım politikalarına verilen sözler oluşturmuştur. Yine Cumhurbaşkanlığı seçiminden kısa süre önce TBMM'de görüşülen ve PKK ile görüşmeleri yasal zemine oturtan, PKK'yı müzakere yapılabilecek bir örgüt konumuna yükselten, “Terörü Sona Erdirme ve Toplumsal Bütünleşmeyi Güçlendirmeye Dair Kanun” ulusal devlet yapımızın başına gelebilecek felaketler için bir dönem noktasıdır.

Bu yasa ile PKK'nın zaman içinde uluslararası alandaki konumu da değişecek ve 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesinin 3. maddesi çerçevesinde bir "taraf" haline gelebilecektir. PKK'nın güttüğü amaçlar, Uluslararası bir sorun olarak kabul edilebilecek ve yabancı devletlerin de PKK ile resmi görüşmeler yapmasının önü açılabilecektir.” Denildi.

Kanunun iptali için CHP ve MHP milletvekillerine vatan borcu düştüğü ifade edilen açıklamada şöyle denildi:

“Çünkü Siyasi iktidar, çıkardığı bu yasa ile, ulusal devlet ilkesini yok sayarak, etnik topluluklara "kimlik ve statü tanıma"yı kabul etmiştir. Millet olma bilincini, kültürünü, toplumdaki güven bağlarını zedelemiştir. Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında üstlendiği görevlerle, açılım politikalarını, toplumu alıştıra alıştıra, kademe kademe uygulamış, sonuç olarak üniter devlet modelini terk ederek, bölgesel özerklik düzeninin temelini hazırlamıştır.

Bölücü odaklar artık okun yaydan çıktığının bilinciyle, gericilikle el ele kurdukları tezgâhı “sergileme” dönemine girmişlerdir. Çadırdan bozma mahkemelerde teröristleri yargılayanlar, teröristlerin çiçeklerle karşılanmasına seyirci kalanlar, Türk bayrağının indirilmesine de seyirci kalmışlar ve sonuçta olay, bir teröristin heykelinin dikilmesine kadar uzanmıştır.

Neyse ki heykel dikme yoluyla yapılan bölücülüğü simgeleştirme hareketi kısa sürmüştür. Ancak 12 yıldır yabancı güçlerin müdahalesine açık biçimde yürütülen senaryo, anayasa değişikliği ile kalıcı hale getirilmek istenecektir. Bu noktada bizler, bundan önce olduğu gibi, bundan sonrada bu tip girişimlere karşı üniter devleti, laik, demokratik Cumhuriyeti kararlılıkla savunacak, düşüncelerimizi ve eylemlerimizi daha ileriye taşıyacağız.”

Bu haber toplam 92 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.