60 yıl saklanan mektup (ÖZEL HABER)

Türkiye’den gönderilen Tugay’ın askerlerinden birisi olan ve 1953 yılında cephede savaştığı sırada yakınana bir havan mermisi düşmesi sonucu elinden ve kasığından yaralanarak Gazi olan 82 yaşındaki Osman Bektaş, 60 yıldır...

60 yıl saklanan mektup (ÖZEL HABER)

Türkiye’den gönderilen Tugay’ın askerlerinden birisi olan ve 1953 yılında cephede savaştığı sırada yakınana bir havan mermisi düşmesi sonucu elinden ve kasığından yaralanarak Gazi olan 82 yaşındaki Osman Bektaş, 60 yıldır yanından eksik etmediği mektubu sık sık çıkartıp okuyarak hem savaş yıllarını yeniden yaşıyor hem de  kendisine mektubu yazdıran babasını ve kardeşini anıyor.

Savaştan yaralı olarak döndüğünden itibaren göğsünden madalyasını cüzdanından da mektubu hiç ayırmayan Kore Gazisi Osman Bektaş, mektubu en az hafta bir çıkartıp okuduğunu ve o günlere yolculuk ettiğini söylüyor. Babasının okuma yazması olmadığı için mektubu Süleyman Ergin adlı bir vatandaşa yazdırdığını belirten Osman Bektaş, “ Hele o zamanlar bir asker için en önemli olay mektubunun gelmesi idi. Bir de cephede çarpışıyorsa o mektup altından bile daha değerliydi.  Mektubu aldığımda çok sevinmiştim. Özellikle yaralandıktan sonra hastanede tedavi görürken o mektuptan büyük güç aldım. Mektubu atmaya da kıyamadım ve o gündür bugündür saklıyor sık sık da çıkarıp okuyorum” dedi.

Anılara yolculuk

Cephedeki Türk Tugayı’nın komutanlarının ve askerlerinin savaşın seyrini değiştirdiğini hatırlatan Osman Bektaş, “ Bizim cepheye katılmamız büyük bir moral kaynağı oldu. Türk’ün gücünü ve cesaretini orada da gösterdik. Tugayımız adeta destan yazdı orada. Biz Kore’ye İzmir’den gemi ile gittik. Cepheye ulaştığımızda da savaşa dahil olduk. 1953 yılında bir yıl cephede savaştım. Çatışma sırasında yakınımıza havan topu düştü. Şarapnel parçaları kasığıma ve elime isabet etti. Üstümde çelik yelek olmasa şehit olmuştum. Hayatımı o yeleğe borçluyum. Danimarkalıların kurduğu hastanede 15 gün tedavi olduktan sonra ilk yaralı kafilesi ile Türkiye’ye döndüm. “diye konuştu.

Kore Gazisi Osman Bektaş, cephede bir çok anısı olmasına rağmen hiç unutamadığı anısını  ise şöyle anlatıyor: “ Yaralılar koğuşunda yatarken bir gece yarısı Çineli bir arkadaşım sürekli olarak nurse, nurse diyerek hemşireyi çağırıyor su istiyordu. Hemşire su içmemesi gerektiğini söyledi. Fakat ben arkadaşımın bu yakarışlarına dayanamadım. Yatağımdan kalktım küçük bir şişe buldum. İçini iyece temizledikten sonra 2 parmak kadar su doldurdum ve o şişeyi gizlice pijamamın içine saklayarak arkadaşıma götürüp içirdim. Çok memnun olmuştu. Bu anımı hiç unutamam”

Osman Bektaş’ı en çok heyecanlandıran ve sevindiren gelişme ise önümüzdeki aylarda Kore Hükümetinin davetlisi olarak diğer gazilerle birlikte Kore’ye gidecek olması. Bu konuda çalışmaların sürdüğünü belirten Bektaş, “ Şimdiden çok heyecanlıyım. Savaştığımız yerleri görmek, orada şehit düşen arkadaşlarımızın mezarlarını ziyaret etmek için sabırsızlanıyorum. “dedi.

Osman Bektaş’a babası tarafından yazdırılıp gönderilen üzerinde “Asker Ailesi Mektubu Görülmüştür. Muğla Askerlik Şb. Bşk.” İbareli “ Alıcı adresi olarak da “Çavuş Osman Bektaş 10.Bl.Künye No: 19076 Kore Türk Kuvvetleri K. KORE yazılan 3.2.1953 tarihli kurşun kalem ile yazılan mektup şöyle:

“Kardeşim bay Osman Bektaş. Göndermiş olduğun tarihsiz mektubunu aldım. Ben de sizi memnun etmek için şu tarihli mektubumu gönderiyorum. Allah seni de memnun etsin. Kardeşim Osman, tütünleri sattık. Parasını aldık. Havalar yağmurlu bu sene hiç soğuk olmadı. Hayati’nin oğlu oldu adını İsmet koyduk. Arap Üsen’in oğlu Gadının Memduhun kızını, Topalların Halilibrahimin oğlu Yayhaların Mehmedin kızını, Kavalcının Üsen Hasan Hasan’ın kızını, Hasan Hasanın büyük kızını Saçcıların Ali’nin oğlu aldı. Arapların Salih’in oğlu evlendi. Tüfekçilerin Tefik 10 gün önce hasta falan olmadan düştü öldü. Allah rahmet eylesin.

Buradan baban, kocaanan, Nayibe Ablan, Hayati ve küçük İsmet, enişten, Sakine ablan, Nazmi, komşuların, hısım ve akrabaların ve bütün arkadaşlarının selamı var. Hepsi iyiler. Hepside senin sağlığını dilerler. Bu mektubu yazan ben Süleyman Ergin. Ben de size selam eder Cenabı Allahtan sağılığını dilerim.

Göndermiş olduğun mektubu aldık. Çok memnun oldum. Ve bu mektubu alıp almadığını bana bildir. Sen gurbet elde her akşam kulağım radyoda. Kore’den bize gelirken mümkün olursa bir traş makinesi ve birer cüzdan birer tabaka ve çakmak ve ipekli eşya getirirsin ve ben bir tane radyo aldım her zaman dinliyorum senin için kardeşim. Selamlar. Sizi hiçbir zaman unutmayan kardeşi Mehmet Bektaş. Subay, erbaş ve bütün arkadaşlarına selamlarımı sunarım ellerinden sıkar Allah’tan sağlık dilerim”

TÜRKİYE'NİN KORE SAVAŞI'NA KATILIŞI

Birleşmiş Milletlerin yaptığı çağrı, Türkiye'nin de içinde bulunduğu durum dikkate alınarak TBMM'nin 30 Haziran 1950 tarihli oturumunda gündeme getirilerek kabul edildi.

25 Temmuz 1950'de alınan karar doğrultusunda; Yurdun çeşitli yörelerinde bulunan birliklerden oluşturulan tugayın komutanlığına Tuğgeneral Tahsin Yazıcı, kurmay başkanlığına Yarbay Selahattin TOKAY, 241 nci Piyade Alay Komutanlığına Albay Celal DORA atandı.Kore'ye gitmek üzere oluşturulan bu birlikler Ankara Etimesgut'ta toplandı.

İskenderun'da da askerî, mülkî erkân ve halk bando eşliğinde Türk Tugayını törenle uğurladı. 25, 26, 29 ve 30 Eylül, 2 Ekimde hareket eden gemiler Süveyş Kanalı-Kızıldeniz-Mendep Boğazı-Seylan Adası'nın merkezi Colombo-Singapur-Filipinler ve Formoza Adası deniz yolunu izleyerek 21 günde Kore'nin güney doğusunda bulunan Pusan Limanına ulaştı.Gemileri terk eden her kafile kamyonlarla tren istasyonuna, oradan da vagonlara bindirilerek limanın 85 km. kuzeybatısındaki Taegu şehrine hareket etti. Türk Tugayı'na destansı başarılı muharebelerinden dolayı Amerikan Kongresince Mümtaz Birlik Nişanı ve beratı verildi. Ayrıca Güney Kore Cumhurbaşkanınca, bu başarılarından dolayı Türk Silahlı Kuvvetlerine Cumhurbaşkanlığı Birlik Nişanı verildi.

Savaşın başından itibaren stratejik noktalarda görev alan Türk tugayları kendisine verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirmiş ve katıldığı muharebelerde; 37 subay, 26 astsubay, 658 er olmak üzere toplam 721 şehit, 2147 yaralı, 346 hasta, 234 esir ve 175 kayıp vermiştir.

462 Türk şehidi Güney Kore'de Seul-Pusan Kasabası yakınlarındaki Tanggok mezarlığı içerisinde bulunan Pusan Şehitliği'nde bulunmaktadır.

Bu haber toplam 144 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.