Muğla Ülkü Ocakları, Çin devletinin Doğu Türkistan’da Müslümanlara yaptığı baskılara tepki gösterdi.

Ocak binası önünden Sınırsızlık Meydanına yürüyen Muğla Ülkü Ocakları burada bir basın açıklaması yaparak tepkilerini ortaya koydu. Açıklamayı Muğla Ülkü Ocakları Başkanı Aşkın Yıldız yaptı.

Başkan Yıldız, Doğu Türkistan meselesinin derhal Birleşmiş Milletler gündemine taşınmasını ve İslam İşbirliği teşkilatı vasıtası ile soydaşlara yardım edilmesi gerektiğini söyledi.

Yıldız, Doğu Türkistan’daki Türk nüfusunun yok edilmeye çalışıldığını vurgulayarak, “ İşgal sırasında yüzde 90 olan Müslüman Türk nüfusu bugün yüzde 40’lara doğru düşmektedir. Ramazan ayının başlaması ile birlikte bu günlerde baskı, zulüm ve asimilasyon projesi yine hızlanmıştır. Okullarda, kamu idarelerinde oruç tutmak yasaklanmış, camilerde teravih kılmak terörist faaliyet olarak soruşturulup, kovuşturmaya bile uğramadan cezalandırılır hale getirilmiştir. Bu vahim tablo karşısında tüm dünya iktisadi ve siyasi menfaat penceresinden baktıklarında artı değer görmediklerinden sırtını dönmüş bulunmaktadır” dedi.

İslam coğrafyasının dört bir yanının alev alev yandığını belirten Başkan Yıldız; Sınır boyumuz kan gölüne dönmüş, soydaşlarımız, dindaşlarımız terörist IŞİD ve YPG’nin elinde canından yurdundan olmuşlardır. Devlet olarak, millet olarak bu imtihanı henüz veremeden yüreğimizi dağlayan bir başka can pazarı da ruh ve gönül iklimimizin mukaddes beşiği, ata yurdumuz, Doğu Türkistan’da yaşanmaktadır.

Kaynağı piyasa bile olsa sosyalizm iyidir diyecek ve bu yolda kızıl Çin’i bile ‘benim diktatörüm yapmaz’ mertebesinde aklayacak kadar köksüzleşen, siyaset ucubelerini, millet aklı yoksunlarını milletin vicdanına havale ediyoruz!

Bu mesele söz konusu olduğunda, hareketimizin liderinin yapıp ettiklerini araştırmaktan ve onu suçlamaktan başka kayda değer hiçbir girişimi olmayan saray müptelasını ve onun avenesi olan hükümet ricalini ise sorumlu davranmaya çağırıyoruz.

Mısır’da Rabiacı, Filistin’de van münitci olurken mesele Türk olunca sesleri kısılanların onursuzluğu, yüreğimizi dağlamakta; milli öfkeyi tusunami gibi dalgalandırmaktadır. Çin devleti baskı ve zulüm politikasına derhal son vermelidir. Doğu Türkistan meselesi derhal Birleşmiş milletler gündemine taşınmalı, İslam İşbirliği teşkilatı vasıtası ile soydaşlarımıza yardım edilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti devleti diplomatik ilişkilerde bu meseleyi birinci gündem maddesi yapmalıdır. Uygur aktivistlerin ülkeye giriş çıkışı ivedilikle sorun olmaktan çıkarılmalıdır. Uygur toplumunun sorunları bir an önce çözülmeli. Ortaya çıkabilecek radikalizm ile milli davasının meşruiyetini yıpratıcı girişimlerin önü alınmalıdır.

Herkes iyi bilmelidir ki, iktidar ve koltuk hırsından başka bir şeyi gözleri görmeyenler sessiz kalsa da; eşitlik, özgürlük teması ile meydanlar arzı endam edenler köşelerinde oturup destek olacaklarına köstek olsalar da, terörist sevicilerden kamuoyunda Müslüman Türk’ün çilesine yer kalmasa da, Türk milliyetçileri buradadır, Doğu Türkistan’ın haklı mücadelesinin yanındadır. Türk Milletinin fason değil, orijinal gençleri vardır. Bu gençler Ülkücü gençlerdir. Ve onlar bu meydandadır” diye konuştu.

Aynı gün akşamı Muğla Ülkü Ocakları Altaş Restoran’da bir iftar yemeği düzenledi.