YİNE NEDEN NİYE SORUSU

""" Niye haber gelmiyor?
Zaten haber gelse şaşardım!!
Bir türlü arayamadılar!!
Offf bu nakil olmayacak sanırım!!
Ayy telefon çalıyor onlar mı acaba?
Neden haber gelmiyor?
Nedenn ? Nedennn ?'''''"
İnsanın doğası sabırsızlıklarla dolu...
Bu isyanlar, beklentiler, her telefonun heyecanla açılması, beklenen haber olmayınca da surat düşmüş bir halde kapatılması.
Tüm bunların sebebi, İzmir'deki organ nakli koordinatörünün beni araması beklentimdi.
Sonrası mı ?
Yine sıradan bir gündü. Naime ablanın evinde, kucağımda uyuyan kedi yavrusuyla film seyrediyorduk. Telefon çaldı, hastaneden arıyorlardı. Kadavradan pankreas çıktığını ve hemen gelmemiz gerektiğini söylediler. En heyecanlısından ayağa fırladım. Zavallı kedi yavrusu kocaman gözlerle yere yuvarlandı.
"""" Evi aramalıyım eşyaları hazırlamalıyız !!
Ayy hemen duşumu alayım! ( Bir dahaki duşu 4 ay sonra alacaktım )
Hemen yola çıkmamız lazım !!
Kızlara da haber vermem lazım. Neyse onları yoldan ararım !
İnşallah inşallah beni seçerler amin !
Allah'ım sen yardım et lütfen lütfen amin !!""""
Israr kıyamet yalvar yakar dualarla, aslında ne düşündüğüm de belirsiz ama inanılmaz heyecanlı ve ayaklarım yerden kesilmiş, nihayet yola çıkıyorduk. Şimdi dışarıdan bakınca gerçekten belirsizliğe gidiyor insan o anlarda. Bu kadar uzun süren bir sevinç ve heyecan dalgası hayatımda bir daha olmadı. Yani aynı ritimdeki o yüksek heyecan neredeyse 24 saat sürdü. Koşarak gittiğim evden uçarak çıkmıştık.
Nakil için çağırılan tüm arkadaşlar abartısız bu heyecanı yaşamışlardır.
Gece yarısı İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne vardık. Hastane giriş kapısında organ nakli için geldiğimizi söyleyince, filmlerdeki gibi her kapının bize açılıyor olması, kendimi çok önemli hissettirmişti !!
Vee kapılar açıldı !
Fiziksel, zihinsel ve ruhen canımın çok yanacağı
Hayatımın en büyük derslerini alacağım
Elimde olanlara şükretmeyi öğreneceğim
Hayattaki her şeyin değerini fazla fazla anlayabileceğim
Yani deyim yerindeyse sıkıntı dediğim şeyleri öpüp de başıma koyacağım
Bir yerlerde ufak tefek sorunlara mızıldanırken, kapris yaparken, söylenip şikayet ederken; başka bir yerlerde çok farklı ve gerçek acıların yaşandığını gördüğüm çok keskin bir noktaya gelmiştim.
İçeri koşarak girmiştik. Gören de ilk varan kadavrayı kazanacak zanneder.
Neden koşuyorduk?
Çünkü organ naklinden aradıklarında. en kısa zamanda hastaneye gelinmesini istiyorlar. Biz de sanıyoruz ki gideceğiz ve hemen organ takılacak.
Ayy bunu anlatmam lazım!!
Halk arasında organın TAKILMASI ve TUTMASI mevzusu vardır. Yani böbrek nakli ameliyatına BÖBREK TAKILMASI, böbrek dokusunun vücuda uyum sağlamasına da BÖBREĞİN TUTMASI denir. "" Endegi Hasan amcana böbrek takmışlar, böbrek tutmuş bi de akbecik (bembeyaz ) olmuş ''" derler.Kalp naklinde kalp takılması, karaciğer naklinde karaciğer takılması gibi isimleri vardır. Sanki boynumuza kolye takıyoruz. Halk içindeki bu konuşma şekilleri çok esprili ve çok tatlı oluyor. Benim kalbi güzel insanlarım. Arada konusu geçerse dikkat edin, aynı dediğim gibi söyleniyor. Sonrasında organ nakli başarısız olursa ORGAN TUTMADI ATTI diyecekler.
Neyse koşarak gidiyoruz da kalmıştım. Kadavraya uygun doku sahiplerinin hepsini çağırıyorlar. O andaki bedensel durum, yapılan doku ve kan tahlillerinin sonuçları çok önemli. Kısa bir zaman içinde tüm vücudu tekrar check-up'tan geçiriyorlar. Benim bildiğim sonuçlarda enfeksiyon çıkarsa, hasta çok kiloluysa, çok ciddi ve farklı başka hastalıkları varsa organ nakli yapılamıyor. Çünkü sonrasında takılan organın zarar görmesi ve çalışmaması olasılığı çok yüksek. Tabii bu kararı doktorların vermesi en uygun olanı. Sizler herhangi bir öngörüde bulunmayın lütfen. Ben sadece olasılıkları anlatmaya çalışıyorum.
Organ naklinin önünde gece yarısı inanılmaz bir tempo var.Çünkü kadavra ne kadar çabuk takılırsa sonuç o kadar iyi olacak. Hemşireler, doktorlar, personel ve bekleyen iki grup inanılmaz bir tempoda koşturuyorduk. Çağrılanlar olarak iki kişiydik. Hayatımda 4.kata defalarca bu kadar çok hızlı inip çıktığımı ya da uçtuğumu hatırlamıyorum. Orada bekleyen hastaların psikolojisi farklı oluyor. Sanki bir yarışma programına gelmişiz de sıramızı bekliyormuş gibi. Kalabalıkta volta atmalar, sonuç belli oldu mu ? diye her açılan kapıya kocaman gözlerle ve merakla bakmalar. Gecenin serinliğinde;
"" hangimizi seçerler ki? Ben daha iyi durumdayım sanırım "".
"" Ölen kişi kimdi acaba? Ailesi çok üzgündür ""
"" Offf ayaklarım ağrıdı artık""
Ve kafada dönen tonlarca soru, sürekli çalan telefon sesi, birkaç saat sonra gelen diğer hastalarla kanki olma durumu, birbirimize ”"organ sana takılsın"" deyip gideceğiz sanki. Yaşanılanların anlatılması, ara vermeden içilen çaylarr...
Bekleyen iki kişiydik demiştim ya. Hemen hemen aynı yaşlardaydık. İşin gerçeği ben daha iyi görünüyordum. Kız çok yorgun gözüküyordu, sanırım enfeksiyonu vardı ve sürekli kusuyordu.
Gün ağarmaya başlarken çok uykum gelmişti, çok yorulmuştum ve artık kafamı zor tutuyordum. Bir yandan da hayaller kuruyordum. """Ameliyat olmuşum, pankreasım çalışıyor. Evdeki tüm şeker aletlerini birilerine dağıtmışım.O vakte kadar bende travma yaratan herkesle hesaplaşıyordum. Kime ne diyeceğimi tek tek kafama yazıyordum. Gidip gözlerinin içine bakıp çat çat konuşup, sırtımı dönüp basıp gidecektim. Artık şeker hastası değilim diye ortalıkta salınacaktım.
Hayallerimde, düşüncelerimde, duygularımda yine hata yapıyordum. Başkası için ya da başkaları için istiyordum bu pankreas naklini. Ne hayaller ne hayaller... Sanki milletin çok umurundaydı. Sadece beni seven insanlar mutlu olacaktı.
Külkedisi kıvamındaki hayallerim ve hesaplaşmalarım o zamanlar için çok önemliydi. OYSA Kİ SADECE KENDİM İÇİN İSTEMELİYDİM. BİR BAŞKASI İÇİN DEĞİL.
Görüşmek dileğimle
Sevgi ile kalın ve gülümseyin lütfen

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum