Kutlu Doğum Haftası’nı kutladık

Sevgili okuyucular, bir süre yazılarımı işlerim nedeniyle ara vermiştim. Tekrar sizlerle beraberim. Bugünkü köşe yazımın konusu Peygamberimiz Hz. Muhammet (s.as) doğum günü etkinlikleri . Bu nedenle biz Müslümanların en güzel anlamlı günlerinden birini ve ardından Kutlu Doğum Haftasını yaşadık.

Peygamberimiz(s.a.s) 571 yılında kameri aylarından Rebiül-evvel ayının 12 gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye mevlüt kandili olarak kutlarız. Onun doğduğu gece insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır. O gecenin sabahı gerçekten de Feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş aydınlık ve mutlu bir devir açılmıştır. Peygamberimiz, bir fazilet güneşi ve hidayet meşalesi olarak gönderilişi yüce Allah’ın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir.

Sevgili okuyucular, Peygamberimizden önce insanların yaşam tarzları her türlü değer ölçülerini yitirmişlerdi. Sevgi, saygı, kardeşlik, hoşgörü ve merhametten eser yoktu. İnsanlar katlediliyor, kız çocuklarımız diri diri toprağa gömülüyordu. Sıkıntıların doruk noktasına ulaştığı bir zamanda Cahiliye Devrini geride bırakan ve Kur’an-ı Kerimle insanları aydınlatarak Rahmet Peygamberi Hz. Muhammet(s.a.s) üstün değerlerle görevlendirilmişti. Peygamberimiz Hz. Muhammet(s.a.s)’dir. O sevgi ve merhametle dopdolu iyiliği isteyene, incinmesine rağmen incitmeyen hep şefkatle yaklaşan bir insandı Peygamberimiz.

Kendisini insanlığa adamıştı. Çünkü o rahmet Peygamberiydi. Yüce Allah(C.C), bize onu şöyle anlatmaktadır. Ey Muhammedi! Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik buyuruyor. Sevgili Peygamberimiz yaşadığı topluma güven ve sevgi, kardeşlik tohumları ekmiş. Bu tohumlar kısa zamanda yeşermiştir. Sevgi ve merhamette eşsiz olan Peygamberimizin merhameti hayatının her dönemini kapsamıştır. Peygamberimizin çocuklara karşı sevgisi ve merhametini mi? Yetimlere, yoksullara, kimsesizlere şefkat ve el uzatmasına mı? Hanımlara, kız çocuklarına değer verişini mi? Bir çocuğun ağlamasından dolayı namazını kısa tutuşunu yada torunları omuzunda iken secdesini uzatışına mı? Savaşlarda çocukları ,kadınları öldürmeyin fermanına mı? En azılı düşmanlarını bile affedişini mi?

İşte sevgili okuyucular Peygamberimizin gerçek hayatı, insanlara vermiş olduğu yüksek değer onun ümmeti olmak ne güzel onun ümmeti olarak ne kadar gurur duysak azdır. Ne mutlu ki onun ümmetleriyiz.

Sevgili okuyucular, sevgili Peygamberimiz(s.a.s) o kadar acılar çekmiştir ki ama yılmamıştır. Bütün olumsuzlukların hüküm sürdüğü cahiliye toplumuna Peygamber olarak gönderilmişti. Ona ve arkadaşlarına karşı büyük haksızlık yaptılar zulmettiler. Hor ve hakir gördüler, hatta Taifler onun davetine Peygamberimizi taşlayarak karşılık verdiler. Uhut savaşlarında amcası olan Hz. Hamza ile birlikte yetmiş arkadaşını şehit ettiler. Hatta Peygamberimizin dişlerini kırdılar. Öldürmek istediler. Bütün bu yapılanlara karşı Peygamberimiz, asla intikam almadı. İnsanları o anda helak olması için beddua bile etmemiştir. Aksine onların hidayeti için dua etmiştir. Bakınız Peygamberimizin hoş görüsüne oradaki zevat beddua etmesine istemişler, Peygamberimiz bunlara karşı şöyle demiştir. Ben rahmet olarak gönderildim buyurarak şöyle devam etti. Yarabbi kavmime hidayet nasip et. Çünkü onlar bilmiyorlar.

Sevgili okuyucular, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammet(s.a.s) hayatı boyunca mücadelesinde af yolunu tutarak devam etmiştir. Ey Muhammet Allah’ın yoluna hikmetle güzel öğütle devam et, emrine uyarak hikmet ve güzel öğütle insanlara hakka çağırmıştır.

Sevgili Peygamberimizin gönderilişi yüce Allah’ın bütün insanlara en büyük nimetlerinden biridir. Sevgili okuyucular, bu konuda Kur’an-ı Kerim de şöyle buyrulmuştur. Hamdolsun ki içlerinden, kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyun, kötülüklerden ve inkardan kendilerini temizleyin, kendilerine kitap ve hikmet öğreten bir göndermekle Allah müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.

Sevgili okuyucular, işte Peygamberimizin hayatı, İslamiyet’in yayılması için yaptığı mücadeleyi sizlerle paylaşmak istedim. Umarım faydalı olmuşumdur. Özellikle yeni gençlerimizin bunları okuması ve bilmesi gereken unsurlardan birisidir. Her bir Müslüman kişi Peygamberimizin hayatına içeren kitapları okuması ve öğrenmesi gerektiğini inanıyorum. Doğum Kutlu Haftasını en içten dileklerimle kutlar, Müslümanlara ve tüm İslam alemine hayırlara vesile olmasını Cenabı Allahtan niyaz ederim .

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.