“Kentsel değerler peşkeş çekiliyor”

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Alifer Atasever, 17 Ağustos Marmara depreminin yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada; ”Deprem gerçeğinden kaçan uzun yıllar deprem tehlikesine karşı önlem almayan, adeta insanları...

“Kentsel değerler peşkeş çekiliyor”

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Alifer Atasever, 17 Ağustos Marmara depreminin yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada; ”Deprem gerçeğinden kaçan uzun yıllar deprem tehlikesine karşı önlem almayan, adeta insanları deprem tehlikesi ile karşı karşıya bırakan siyasi iktidar, tek çare olarak gördüğü kentsel dönüşüm projelerini başlatmıştır” derken, kentsel değerlerin siyasi iktidarlar tarafından sermaye gruplarına peşkeş çekildiğini de iddia etti.

Batuhan Altın

17 Ağustos Marmara depreminin 15’inci yıl dönümü nedeniyle bir açıklama yapan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Alifer Atasever İnşaat Mühendisleri Odası depremi unutmama, unutturmama ısrarını sürdürmektedir. İMO, güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlanana kadar da depremi unutmamaya, unutturmamaya, siyasi iktidarın görev ve sorumluluğunu hatırlatmaya kararlıdır” dedi.

15 yıl önce Marmara depreminde yaşanan felaketi hatırlatan Atasever; “Deprem bilinen ancak yok sayılan pek çok gerçeği gün yüzüne çıkarttı. Tarih boyunca Anadolu coğrafyası sayısız depremle sarsılmış olmasına rağmen 1999 yılında depreme hazırlıksız yakalanmak başlı başına tuhaflığa işaret ediyordu. Anlaşıldı ki ülkemizde yapı stoku güvenli ve sağlıklı olmaktan uzaktı. Pek çok yapı kaçaktı ve mühendislik hizmeti almadan inşa edilmişti. 20 milyon olarak tahmin edilen yapı stokunun büyük oranlarda yenilenmesi, güçlendirilmesi gerekiyordu. İlgili mevzuat yetersizdi, yapı üretim süreci denetlenmiyordu, yapı malzemeleri nitelikli değildi”dedi.

TEHLİKE ALTINDAYIZ

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu dikkat çeken Atasever;  “Ülkemiz yer kürenin önemli deprem kuşaklarının üzerinde bulunmaktadır. Topraklarının ve nüfusunun büyük bir bölümü değişik derecelerde deprem tehlikesini yaşamaktadır. Büyük kentlerimiz ve sanayi tesislerimiz risk altındadır. Bilinen ifadeyle; deprem bir doğa olayıdır. Doğa olayı olan depremin ülkemizde doğal afet gibi yaşanması ve bir türlü önlem alınmaması sorunun kaynağını oluşturmaktadır”dedi.

DEPREM “KADER” DEĞİLDİR

İnşaat mühendisliği her zeminde ve her şart altında güvenli ve sağlıklı yapı üretebilen ve bunu örnek uygulamalarla kanıtlayan bir bilim dalı olduğunu söyleyen Atasever; ”Doğa olaylarının doğal afet durumuna geçmemesi ancak her yapının mühendislik hizmeti almasını sağlayacak bir sistem kurmaktan geçmektedir. Depremin bir doğa olayı olduğu kabul edilmeli ancak denetimsizliğin neden olduğu olumsuzlukları “kader” gibi değerlendiren yaklaşım terk edilmeli, yer hareketlerine ve zemine uygun yapı üretmenin depremi tehlike olmaktan çıkartacağı gerçeği görülmelidir” diye konuştu.

İKİ TEMEL YOL VAR

Depreme karşı hazırlamanın iki temel yolu olduğunu belirten Muğla İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Alifer Atasever; “İlki mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi, güçlendirilmesidir. İkincisi ise yapı üretim sürecinin denetlenmesidir. İlki, mevcut olumsuzluğu azaltmayı amaçlamaktadır. İkincisi ise geleceği kazanmakla ilgilidir” dedi

SİYASİ İKTİDAR MESLEK ODALARINI DEVRE DIŞI BIRAKTI

Siyasi iktidarın meslek odalarını etkisizleştirdiğini ifade eden Atasever; ”Bu gerçeklik, “kentsel dönüşüm”, “riskli yapı”, “riskli alan” gibi kavramları, bunlarla ilgili yasal düzenleme ve uygulamaları gündeme taşımış, uzun yıllar deprem tehlikesine karşı önlem almayan, adeta insanları deprem tehlikesi ile karşı karşıya bırakan siyasi iktidar, tek çare olarak gördüğü kentsel dönüşüm projelerini başlatmıştır. Siyasi iktidar, son dönemde gerçekleştirdiği değişikliklerle Meslek Odalarını etkisizleştirmiş, devre dışı bırakmış, Meslek Odası-üye ilişkisini kesmiş, bunun yanı sıra yapı denetim sistemini başıboşluğa teslim etmiştir. Meslek Odalarının etkisizleştirilmesi ve devre dışı bırakılması, deprem tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuz gerçeğinin anlaşılmadığının, işin ciddiyetinin kavranmadığının bir başka göstergesidir.   Anlaşılan o ki siyasi erk, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu unutmakta, deprem önlemlerinin başında işlevsel, uygulanabilir bir denetim mekanizması geldiği gerçeğini yok saymaktadır” diye konuştu.

KENTSEL DEĞERLER PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR

Kentsel değerlerin siyasi iktidarlar tarafından sermaye gruplarına peşkeş çekildiğini iddia eden Atasever şunları söyledi: “Üzülerek ifade ediyoruz ki siyasi iktidara yön veren Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği değildir. Siyasi iktidar, kamu adına denetim yapmakla sorumlu Meslek Odalarını devre dışı bırakıp, kamu yararı taşımayan projelerin denetlenmesinin önüne geçmek, yapı üretimi ve denetimini ticarileştirmek, kentsel değerleri sermaye gruplarına peşkeş çekmek istemektedir. 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 15 yıl geçmesine karşın hâlâ bu sorunları yaşıyor olmamızın, depremin her yıl dönümünde aynı sorunlara temas ederek kamuoyunun karşısına çıkıyor olmamızın nedeni bu anlayıştır. Ancak unutulmamalıdır ki insanımızın canı, emek vererek sahip olduğu değerleri, sermaye gruplarının kâr hırsına kurban verilmeyecek önemdedir. “

Bu haber toplam 80 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.