İztuzu’nda kim doğru söylüyor?

Aynı zamanda Caretta Caretta kaplumbağalarının dünyaca ünlü üreme merkezi olan İztuzu’ndaki çevre kirliliği tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bölgenin Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’ne devrini sevinçle karşıladıklarını...

İztuzu’nda kim doğru söylüyor?

Aynı zamanda Caretta Caretta kaplumbağalarının dünyaca ünlü üreme merkezi olan İztuzu’ndaki çevre kirliliği tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bölgenin Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’ne devrini sevinçle karşıladıklarını belirten çevreci kuruluşlar ve yöre halkı, İztuzu’nun bir üniversiteye yakışır bir şekilde korunması gerektiği yönünde görüş belirtiyorlar.

Bölgede her gün yaşanan çevre kirliliğinin üzüntü kaynağı olduğunu belirten çevreci kuruluşlar ve yöre halkı; Üniversite Rektörü Mansur Harmandar’ın “ İztuzu eskisinden daha temiz ve daha iyi yönetiyoruz” şeklindeki beyanatlarının gerçekleri yansıtmadığını ileri sürerek; “ Madem İztuzu eskisinden daha temiz, neden çıkan haberler üzerine ertesi gün sabah saatlerinden itibaren temizlik çalışmalarına başlandı. Sayın rektör incelemeye geldiğinde neden sadece tatilcilerle görüşüyor? Yöre halkı ve kuruluşlarla neden görüşmüyor? Oysa İztuzu’nun korunup geliştirilmesi ancak duyarlı halk ile yapılan işbirliği sayesinde mümkündür.”diyerek tepkilerini dile getirdiler.

Nesli koruma altında olan Caretta Caretta kaplumbağalarının üreme alan olan İztuzu sahili ve bölgedeki çevre kirliliği tepki çekmeye devam ediyor. İztuzu sahilindeki işletmelerin ihale yoluyla kiralanması büyük tepkilere neden olmuş ve mahkeme yürütmeyi durdurmuştu. Daha sonra; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi arasında imzalanan protokol sonucunda da İztuzu Sahilinin korunması ve işletilmesi üniversiteye devredilmişti. Basın başta olmak üzere bütün çevreler İztuzu’nun üniversiteye devrini büyük bir sevinçle karşılamış ve bölgenin bilimin elinde daha iyi korunup geliştirileceğine inanmıştı.

Vatandaşlardan ve çevreci kuruluşlardan gelen tepkiler üzerine Haber Gazetesi’nde yayınlanan “Üniversite de böyle yönetirse?” başlıklı haber üzerine Üniversite Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, İztuzu’nun eskisinden daha iyi yönetildiğini ve daha temiz olduğunu ileri sürerek eleştiride bulananlara tepki göstermişti.

Yöre halkı ve çevreci kuruluşlar ise Rektör Harmandar’ın açıklamalarının inandırıcı olmadığını ve gerçekleri yansıtmadığını söyleyerek; “ Madem İztuzu eskisinden daha temiz, neden çıkan haberler üzerine ertesi gün sabah saatlerinden itibaren temizlik çalışmalarına başlandı. Sayın rektör incelemeye geldiğinde sadece tatilcilerle görüşüyor? Neden yöre halkı ve kuruluşlarla da görüşmüyor? Oysa İztuzu’nun korunup geliştirilmesi ancak duyarlı halk ile yapılan işbirliği sayesinde mümkündür.”diyerek tepkilerini dile getirdiler.

“Temizlik herekatı ziyaretden sonra başladı”

Ortaca Kent Konseyi Kadın ve Çevre Çalışma Grubu Başkanı Meryem Mine Vatan, Rektör Harmandar’ın açıklamalarının inandırıcı olmadığını belirterek; “Ben 1982’den itibaren bu tabiata aşık oldum ve buraya yerleştim. Endemik bitkisine, Caretta Caretta’larına ve Semender’ine aşık oldum. Gün geldi Iztuzu plajının çöplerini kendi ellerimle topladım.Gün geldi Caretta Careta yavrularını ellerimle denize bıraktım.Gün geldi plajın peşkeş çekilmesine karşı mücadele ettim,gece demedim,gündüz demedim nöbet tuttum.Hepsi de bu güzelim yeri koruyabilmek içindi. En çok gücüme giden de dışarıdan gelen yabancıların bizim çöplerimizi toplamalarıydı.

Şahsım olarak ben, Plajın mutlaka kamu elinde kalması gerektiğini düşündüğümden yönetiminin bir bilim merkezi olan Muğla Sıtkı Koçman üniversitesine verilmiş olmasını olumlu bulmuşum. Ne yazık ki, hayal kırıklığına uğradım.Yine de aynı düşüncedeyim ama, üniversitemizin de görevini kendine yaraşır biçimde başarı ile yerine getirmesini istiyorum. Kötü niyetli kişilere fırsat verilmesini istemiyorum. Koskoca üniversite böyle bir yanlışın içinde olmamalı.

Sayın Rektörümüz buraya kadar gelmişler ve “öncesinden daha iyi yönetiyoruz” demişler. Çok yadırgadım,bu sözler hem doğru değil, hem de inandırıcı değil. Madem ki her şey çok güzeldi ve hatta eskisinden daha güzeldi,o zaman rektörümüz buradan döner dönmez hemen ne diye 20 kişilik ekiple kapsamlı bir temizlik hareketi başlattılar. Yoksa bayram temizliğine mi başlamışlardı?

Bizi niye anlamak istemiyorlar? Neden dinlemiyorlar? Neden bizimle işbirliği yapmaktan kaçınıyorlar? Rektörümüz buraya kadar geliyor da bir çayımızı içmek için dahi olsa bizimle görüşmüyor. Oysa Iztuzu’nun korunup geliştirilmesi ancak duyarlı halk ile yapılan işbirliği sayesinde mümkündür.”dedi.

“Öncekinden daha iyi olduğunu söylemek mümkün değil”

Üniversite yetkililerini İztuzu ile daha duyarlı olmaya çağıran Ortaca kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi ve Vatan Partisi İlçe Sekreteri Mehmet Polat; “Yöre insanı olarak hep birlikte vermiş olduğumuz mücadele sonucunda Dalyan-Iztuzu Plajının bir kamu kurumu olan Muğla Üniversitesine verilmesine sevinmiştik.Ancak bu güne kadar gereken ihtimamın gösterilmediğini,adeta sahipsiz ve kaderine terk edilmiş olduğunu gördük.En güzide turistik bölge olan Dalyan çevresine yakışmayan bu görüntü bizim için üzüntü kaynağı olmuştur.

Temizlik yok,düzen yok,görevli yok ve Iztuzu için bu güne kadar pek çok katkı sağlamış olan kurumlar ve çevreye duyarlı örgütlerle işbirliği yok. Bu,üniversitemizden beklenmeyen bir durumdur.

Şimdiki durumun öncekinden daha iyi olduğunu söylemek mümkün değildir. Sayın rektörümüzün böyle bir iddiada bulunmasını doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum.

Bizim üniversitemizden istediğimiz kendi imkanlarını seferber etmesi ve ilgili kurumlarla işbirliği yaparak Iztuzu plajının ülkemize ve çevremize layık bir koruma alanı ve plaj haline getirilmesidir.

Bugünlerde halk arasında bu durumun kasten yaratıldığına dair yayılmış olan inancın üniversitemiz için bir talihsizlik olduğunu düşünüyor ve yetkilileri daha duyarlı olmaya davet ediyorum.” Şeklinde konuştu.

“Üniversiteye yakışır bir şekilde idare edilmeli”

Üniversitenin yöre halkının ve kuruluşların duyarlılıklarını göz önünde bulundurması gerektiğini vurgulayan CHP Ortaca İlçe Başkanı Mehmet Sertkaya ise halk arasında yerleşmeye başlayan bir endişeye dikkat çekti. Sertkaya şunları söyledi: “Bizim için önemli olan Iztuzu plajının kamunun elinde olmasıdır. Ancak bu şekilde oradaki doğal hayat korunabilir ve o güzelim plajın yağmalanması önlenebilir. Bu bakımdan Iztuzu’nun yönetim ve işletilmesinin üniversitemize bırakılmış olması bizim için de uygundur. Bir bilim kuruluşu olması nedeniyle de yakışır.

Üniversitemizden de halkın duyarlılıklarını göz önüne almasını ,plajın bakım ve yönetiminin en iyi şekilde yapılmasını ve bu konuda çalışması olan yerel sivil toplum örgütleriyle işbirliği ve dayanışma içinde olmasını istiyoruz.

Son zamanlarda plajın bakımsızlığı hepimizi rahatsız etmiştir. Eğer üniversite,böyle yaparak halkın zihninde “Bakın işte kamu kuruluşları yapamıyor,en iyisi plajı yeniden özel sektöre ihale edelim” şeklinde bir anlayışı yerleştirmek istiyorsa bundan vazgeçmelidir.

Bizim kendilerinden beklediğimiz ,Iztuzu plajını bir üniversiteye yakışır şekilde yönetip idare etmeleridir.”

“Üniversiten beklemediğimiz bir durumdu”

İztuzu’nun Üniversiteye devrini başlangıçta çok büyük bir sevinçle karşıladıklarını söyleyen fakat sonraki gelişmelerin kendilerinde hayal kırıklığı yarattığını ifade eden Ressam Melike Polat da “Ben Iztuzu plajının üniversitemizin yönetime devredilmesini çok olumlu buldum. Fakat üniversitemiz beni hayal kırıklığına uğrattı.Geçen gün gittiğimde,plajın halini gördüğümde inanın çok utandım.Böyle bir doğal güzelliği perişan halde görünce çok üzüldüm. Bir daha gidebilir miyim bilmiyorum. Üniversitemiz üzerine aldığı işi eline,yüzüne, bulaştırmıştır.Bu benim hiç beklemediğim bir durumdu.

Yinede Iztuzu’nun üniversitede kalması taraftarıyım.En çok oraya yakışır.Fakat üniversitemizde yöre halkı ile işbirliği içinde bunu yapmalı ve bir daha o görüntülerin oluşmasına izin vermemelidir.” Şeklinde konuşarak tepkisini ortaya koydu.

Bu haber toplam 64 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.