CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, AK Parti  Muğla Milletvekili Nihat Öztürk’ün basında yer alan iddialarına cevap verdi. Aldan; “Sözde çevreci milletvekili, emek ve emekçi kelimelerini aynı cümlede kullanarak bizleri mutlu etti” dedi.

CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan: “ Umarız AK Parti  Milletvekili Nihat Öztürk’ün çevre duyarlılığı sözde kalmaz. Lakin Bodrum’da 2013 yılında imza töreninde boy gösterdiği modern atık depolama projesinin daha sonra Muğla Büyükşehir Belediyesince yapılacak olması nedeniyle ve engelleme amacıyla çevreciliğe soyunduğuna bakılırsa ağaç sevgisinin dönemsel olup olmayacağını merak ediyoruz.  Nitekim bundan böyle Muğla’da kıyıların talan edilme ve sahillere Pina Yarımadasındaki gibi rant binaları dikilmesi gibi girişimlerde de aynı duyarlılığı gösterip göstermeyeceğini dikkatle izleyecek ve keyfiyeti hemşehrilerimizin takdirine sunacağız. “ dedi.

Öztürk’ün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında sarfettiği sözleri de cevaplandıran Aldan; “Kişinin bir dönem Datça teşkilatımızda görev yaptığı ve işten ayrıldığı hususları doğrudur. Lakin iş ilişkisinden kaynaklanan anlaşmazlığın bir mahkeme kararıyla nihayetlenmesini beklemek de pek tabiidir. Sonuçta bu kişiye mahkeme kararı sonucu belirlenen 16.100 TL tutarındaki tazminatı ödenmiştir.  Açılan bir davanın sonucunu beklemeden ödeme yapılması Anayasa Mahkemesinin parti hesaplarını incelemesi sırasında zimmet sayılmasına neden olacağından, davanın sonuçlanmasının beklenmesi doğaldır. Kaldı ki, AKP’nin sermaye çevresinin isteği doğrultusunda yeni kıdem tazminatına ilişkin tasarısı CHP ve emek çevresinin direnmesi üzerine geri çekilmeseydi, bu kişi tazminatın yarısını dahi alamayacaktı.

2010 yılında Genel Başkanlık koltuğuna oturan Sayın Kılıçdaroğlu’nu, 2008 yılında cereyan eden bir uyuşmazlıktan sorumlu tutmaya çalışarak gündem yaratmaya yeltenmek siyasi acziyetin sonucudur. Zira Ankara siyasetindeki rolü parmak indirip kaldırmaktan ibaret olanlar, seçim bölgesinde de halkın yararına bir şey üretemeyince, sadece laf ve polemik üretirler.

Sayın Öztürk’ün mesaisini CHP ve Sayın Genel Başkanı ile Büyükşehir Belediyemizin faaliyetlerine harcama adına  sözde çevreciliğe ve emek savunuculuğuna soyunmasına gerek yoktur. Kendilerine hemşehrilerimizin yararına bir şeyler yapmak istiyorsa  bazı önerilerim bulunmaktadır.

Örneğin seçim zamanı ücretsiz olacağını taahhüt ettikleri Göcek 2. Tüneli ne zaman açılacak da Deli Dumrul Soygunundan kurtulacağız?

Yine örneğin Yatağan Milas çıkışındaki duble yol neden bir an önce bitmiyor da insanlarımız kazalarda ölüp duruyor?

Turizmci otel açamaz durumda iken, krizin çözümü için kılını kıpırdatmayan Turizm Bakanına bölge milletvekili olarak söyleyeceği bir söz ve talebi var mıdır?

Gerçek emek savunuculuğu binlercesi işsiz kalacak turizm emekçilerinin yanında olmak değil mi? Emekten yana olanlar 2008’deki münferit bir olayın peşine takılmak yerine, bugün genç nüfustaki işsizlik oranının % 18 olduğuna kafa yorarlarsa millet için daha iyi olmaz mı?

İş emek ve çevre konusuna gelince AKP sınıfta kalır. Cengiz Grubuna “Yeşil Yol” adıyla binlerce kilometrelik yol ihalesi bağlama adına sayısı belirsiz ağaç kestirenlerin, Yırca Köyünde zeytin ağacı bıraktırmayanların, 301 madenciyi denetimsiz maden ocaklarında boğulmaya mahkum edenlerin, tersanelerde, inşaat asansörlerinde, şantiye yangınlarında yitip giden emekçi yaşamlarını görmezden gelenlerin, dahası işçileri güvencesiz bırakanların çevre ve emek konusuna pek girmemelerini öneririm. Çünkü mahcup olurlar. “ diye konuştu.