Değerli okuyucular bugün sizlerle CHP’nin 5-6 Eylül günü yapılacak olan 18. Olağan üstü kurultay hakkında bazı düşüncelerimi ve geçmişteki kurultay çalışmaları ve CHP’nin genel anlamda bugünkü durumunu içeren konuyu irdelemek istiyorum. Önce önümüzdeki hafta yapılacak olan kurultayın CHP’ye ve ülkemize hayırlara vesile olmasını dilerim.

Yazıma başlarken önce CHP’nin geçmişi ve bugünkü misyonu ile yaptığı çalışmaları şöyle bakmak istiyorum. CHP 30 Mart 2014 tarihinde yapılan yerel seçimlerde istediği oya ulaşamadı ve başarılı olamadı. CHP niye sürekli kaybediyor. Bunu çok iyi düşünmek gerekiyor. Sorun bana göre liderlik sorunu değildir. Sorun CHP’nin kendi öz yapısı ve genel anlamda politikalar üretememekten kaynaklanmaktadır ve halka yeni hizmetler sunmamaktadır. Halkın genel istemlerini gereği gibi yansıtamadığından kaynaklanmaktadır.

Değerli okuyucular eksiklikleri daha da çoğaltabiliriz. AKP’nin karşısında yeni politikalar ve ne yapacağını net bir şekilde halka anlatamamaktadır. AKP’ye karşı bende şunu yapacağım diyemiyor dese de halka inandırıcı olmuyor. Burada eksiklikler var demek ki parti halka güven vermiyor.  CHP bu nedenle kendini sorgulamalı nerede eksikliklerimiz var diye öz eleştirisini yapmalıdır. Yani kendini sorgulamalıdır. Halka bir türlü güven veremiyor.  Yaptığım özel araştırmalar bana şu sonucu çıkarıyor. Halk kesiminde şöyle bir algı var. CHP 30 Mart seçimlerinde bir yolsuzluk söylemiyle girdi ve yolsuzluk söylemiyle çıktı. Buda halkımızı sıkmış, çok abartılı ve inandırıcı olmamıştır. Halkımız olayı bu gözle bakmıştır. Burada bu söylemler doğru olabilir ama halk bir şeyler bekliyor. AKP’ye karşı halkımıza ne sunacaksın hizmetlerden bahset diye dertleşiyorlar. CHP’nin tüm bu yolsuzluk söylemlerini Türk halkı inandırıcı bulmadı görüşü hakimdir. Değerli okuyucular CHP bana göre tüm bunları dikkate almalı ve öz eleştirisini yapmalıdır. Ve nerede haya yapıyoruz diye sorgulamalıdır. Halk şunu da soruyor. CHP nasıl bir parti? Sağcı mı?, Solcu mu?, Muhafazakar mı?, Ulusalcı mı? Nedir? Değerli okuyucular 1945 yılında çok partili bir sürece geçildiğinde özellikle Demokrat Partinin ortaya çıkmasından sonra CHP gerçek manada kendini tanımlama ihtiyacını duydu.

Tanımlama süreci CHP’de çeşitli sorunlara yol açtı. CHP ilk başlarda hep aşırı sağa hem de aşırı sola karşı mesafeliydi. Bunun nedeni ise batıdaki gibi devrime yol açacak bir durumdan endişe ediyordu. Yine aşırı sağa da mesafeliydi. Dünya Hitler ve Mussolini gibi tecrübeler yaşanmıştı. Bu tür oluşumlardan çekiniyordu.

Daha sonra Ecevit dönemi başladı. bu dönemde sol tartışmalar etkili olmaya başladı. CHP sola kaydı. Bu sol söylemleri batıdaki gibi işçi sınıfına dayalı bir sol değildi. Daha çok sosyal demokratlık üzerinden şekillenmişti. O yıllar CHP’de kopmalar yaşandı. Başta İsmet İnönü olmak üzere önemli kopmalar yaşanmıştı. Parti içinde büyük bir hizipleşmeler meydana geldi. CHP kurultaylarını renkli kılan bu tür hizipleşmelerdir. CHP’nin önümüzdeki hafta yapacağı kurultay toplantısına CHP’nin ne olduğu sorusu ile parti kurultayı toplanacaktır.

Değerli okuyucular, geçmişteki CHP kurultaylarını baktığımızda çok farklı bir sürprize açık olmadığı görülmektedir.benim kişisel kanım bu kurultayda sürpriz olmayacak ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığı devam edeceğidir.

Muharrem İnceye gelince, partinin tabanından gelen değerli bir kişidir. Ona da başarılar dilerim. Bazı kesimler yani ulusalcılar diye tanımlanan muhalefet başkaldırısı olarak görenler var ama bana göre böyle değil, CHP’de parti içi demokrasi vardır. Bu partide herkes parti delegelerine inandırırsa genel başkanlığa aday olabilirler. Herkese saygılı olmak gerektiğini inanıyorum.

Değerli okuyucular, sizlere eski yıllara götürerek bazı gerçekleri, yaşanan olayları sizlerle paylaşmak isiterim. CHP’liler şöyle bir geri yıllara dönmeli ve bakmalıdır. 1947 kurultayını bakmalıdırlar. Ben burada bu kurultaya örnek alarak 1947 kurultayı bugün CHP’yi isteyenlerin açıp okuması gereken bir kurultaydı. O dönem müthiş tartışmalara sahne olmuştur. Türkiye’nin modernleşme serüveni siyasal tarih çok partili döneme geçişi tartışılır.  Orada tek partili döneminden sonra bugün bitmek bilmeyen yeni CHP’si İlahiyat Fakültelerinin kurulmasını sağlamıştır. İmam Hatip Liselerinin kurulması kararlaştırılmıştır ve din derslerinin ilkokullarda okutulması kararı alınmıştır. Bu kurultayda CHP, Cumhuriyetin ilk yıllarından beri uygulanan katı modernleşme politikalarının içeriden eleştiren bir çok delege mevcut olmuştur. Bu hafta yapılacak olan kurultayda o sebeple bugün özellikle CHP’liler tarafından iyi okunup ve iyi tahlil edilmesi gerektiğine inanıyorum.

Ben şuna inanıyorum ki; CHP’nin olağan kurultayında yeni bir şeylerin değişmeyeceği, birleştirici, ayrımcılık değil tam bir demokrasi şöleninde geçeğine ve bir kardeşlik kurultayı olacağına inanıyorum. Bu vesileyle kurultayın tekrar partiye ve ülkemize hayırlı olmasını niyaz eder adaylara başarılar dilerim.