Bodrum'da MÖ 377-353 yılları arasında yaşayan Karia satrap’ı Mausollos için eşi kraliçe Artemisia ve kız kardeşi tarafından yapılmış ve MÖ:350 yılında yapılan ve 16. yüzyıl ayakta kalan, Dünya’nın 7 harikasından biri olarak tanınan Bodrum Mozolesi’nin yeniden hayat bulması için çalışmalar başlatıldı.

Antik çağlarda yapılmış olan ve Dünyanın 7 Harikasından biri olarak bilinen Mausollos’un anıt mezarı yüzyıllar içinde depremler ve çeşitli olaylar nedeniyle yıkılmış buradan çıkan taşlar ve mermerler Rodos şövalyeleri tarafından yapılan Bodrum Kalesinin inşasında kullanılmıştı.

Şu anda sadece yeri ve temelleri belli olan anıt mezarın yeniden canlandırılması ve hayata döndürülmesi için Muğla Mermerciler Derneği bir süre önce çalışma başlatırken, Mozolenin Muğla mermerlerinden yapılması önerisini getirdi.

Hüseyin Atılgan-Tansel Coşkun (ÖZEL HABER)

M.Ö 377-353 yılları arasında hüküm süren Bodrum Satrabı Mausollos’un dünyanın 7 harikasından biri olarak kabul edilen anıt mezarı Muğla Mermerciler Derneğinin katkı ve önerileriyle tekrar hayata döndürülerek turizme kazandırılması hedefleniyor.

Yüzyıllar içinde depremler ve çeşitli olaylar nedeniyle yıkılan mezarın taşları Rodos şövalyeleri tarafından yapılan bodrum kalesinde kullanılmış ve mezar duvarlarına işlenen Yunanlılar ve amazonların savaşını anlatan frizlerde İngiltere British Museum’a kaçırılmıştı. 40x30 metre boyutunda bir dikdörtgen ve basamaklı bir podyumun üzerinde, çevresi heykellerle süslenen, tepede dört atın çektiği savaş arabası bulunan mozole, Muğla yöresinin mermerlerinden yapılmıştı.

Anıt mezarın tekrar yapılarak Muğla turizmine kazandırılması ve Muğla’ya gelen turist sayısının artırılması için Muğla Mermerciler Derneği bir süre önce girişimlerde bulunarak, Mozole’yi yeniden aslına uygun bir biçimde Muğla mermerinden yapılması için çalışma başlattı. İlgili makamlara başvuruda bulunan dönemin dernek başkanı ve halen Muğla Mermerciler derneği 2. Başkanı olan Mustafa Ercan, Muğla Valiliğine, Bodrum Belediye Başkanlığına, Bodrum Kaymakamlığına ve Muğla Üniversitesi Rektörlüğüne başvuruda bulunarak projesin hayata geçirilmesi ile ilgili bir çalışma başlattı. Yapılan başvuruda Muğla Mermerciler Derneği Başkanı Mustafa Ercan, başkanlığı döneminde hazırladıkları projenin hayata geçirilmesi ile ilgili olarak ilgili kurum ve kuruluşlara öneri niteliğinde olan yazıda şöyle denildi: “Bilindiği üzere; Bodrum'da. MÖ 377-353 yılları arasında yaşayan Karia Kralı Mausollos için yapılmış ve 16. yüzyıl boyunca yapıldığı şekilde kalmış bulunan, Dünya’nın 7 harikasından biri olarak tanınan Bodrum Mozolesinden geriye sadece adı, yeri ve Londra'daki British Museum'de sergilenen Yunanlılarla Amazonlar arasındaki bir savaşı gösteren frizler kalmıştır.

40x30 metre boyutunda bir dikdörtgen ve basamaklı bir podyumun üzerinde, çevresi heykellerle süslenen, tepede dört atın çektiği savaş arabası bulunan mozole, bu yörenin mermerlerinden yapılmıştır. Mozolenin aslına uygun olarak yeniden inşa edilmesi, bu tarihi sanat eserin yanında, Türkiye ile “Muğla Mermerleri”nin tanınmasını sağlayabilir. Ayrıca, mozole, bu sanat dalında ülkemizin de ileri olduğunu dünya’ya göstermesi ve ülkemize gelir getirmesi bakımından da çok önemli bulunmaktadır.

Bu mozolenin benzerini bugünkü imkanlar çerçevesinde de yapmak ve bütün insanlığa sunmak mümkündür. Bodrum Belediyesi veya İl Özel İdaresi, Turizmci kuruluşlar ve Kültür Bakanlığı işbirliği ile böyle bir eserin inşasının yapılması halinde, mozolenin mermer kaplaması ve mermer sütunları Muğla mermerinden yapılabilir. Dört ünlü Yunan heykeltıraşı olan Bryaxis, Leochares, Scopas ve Timotheus’ tarafından yapılan heykeller ise Muğla Üniversitesine bağlı Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesinden yetişen heykeltıraşlar tarafından aslına sadık kalınarak hayata döndürülebilir.

Dünyanın yedi harikası içinde bulunan, eserler içinde yalnız, Mısır Piramitleri ayakta kalabilmiştir. Diğerleri ise bilinmekle beraber hayatta kalamamışlardır. Bugüne kadar, bunların yeniden yapılmasına da kimse cesaret edememiştir. Bodrum Mozolesi, hem Muğla Mermerleri’nin dünya çapında tanınmasına vesile olacak, hem de dünyanın yerine koyamadığı 7 harikadan birini, Türkiye’nin bugünün inşaat teknolojisi ile çok kısa zamanda yapılabileceği gibi dünya gündeminde günlerce yerini alabilir. Bunun sağlayacağı propagandayı da hiçbir araç sağlayamaz. “

Muğla Mermerciler Derneği’nin mevcut başkanı Mehmet Ali Çoban da; “Mozolenin asıl ölçülerine göre, yenide inşa edilmesi halinde, beton karkas mermerle kaplanabilir. Muğla Mermer Sektörümüz kaplama işini yapabilir ve bunun altından başarılı şekilde çıkarak, bu tarihi anıtı, dünya insanlarına kazandırabiliriz.

Muğla’da antik kentleri restorasyonu yapılmakta ve restorasyonda Muğla Mermerleri kullanılmaktadır. Muğla’da 100 üstünde antik kentin sadece 24 adedi ortaya çıkarılmıştır. Bunların restorasyonlarında Muğla mermerleri asıllarına uygun şekilde yapılmaktadır. Muğla mermercileri bu konuda da deneyim sahibi olmuşlardır. Mozelinin yapımı gerçekleşirse Muğla mermerleri kullanılmalı. Biz bunu başarabiliriz. Bu gerçekleşirse tarihin canlandırılması yanında Muğla turizmine de çok büyük katkılar sağlayacaktır” Şeklinde konuştu.

Çalıştay’da metal ve cam gündeme getirildi!

Mausollos’un anıt mezarının tekrar yapılması konusunda geçtiğimiz günlerde Akdeniz Ülkeleri Vakfı tarafından düzenlenen Bodrum Uluslar arası Mausoleum Çalıştayı’nda, Kral Mausollos’un anıt mezarının aslına uygun olarak, hafif metal ve camdan bire bir ölçülerde, bulunduğu yerde tekrar canlandırılması gündeme gelmişti.

Anıt mezarın cam ve hafif çelikten yapılmasının doğru olamayacağını belirten Muğla Mermerciler Derneği Genel Sekreteri İhsan Kafadar da konunun gündeme gelmesinin son derece sevindirici olduğunu belirterek, ancak yapının tekrar aslına uygun biçimde hayata döndürülmesi gerektiğini söyledi.

Kafadar, konuyu Hürriyet Gazetesinde ele alan Deniz Sipahi’ye bir yazı yazarak anıtın Muğla mermerlerinden yapılması gerektiğini bildirdi.

İhsan Kafadar yazısında; ‘07.05.2017 tarihli, Hürriyet Gazetesindeki, “Halikarnas Mozolesi İçin Çok Özel Proje” konulu makalenizde, belirttiğiniz üzere, Akdeniz Ülkeleri Akademisi Vakfı tarafından, düzenlenen “Bodrum Uluslar arası Mausoleum Çalıştayı’nda, Kral Mausollos’un anıt mezarının aslına uygun olarak, hafif metal ve camdan bire bir ölçülerde, bulunduğu yerde tekrar canlandırılması konusundaki kararını takdirle ve sevinçle karşıladık. Bodrum Mozolesini gündeme getirdiğiniz için, size ve bu konuda çalışmalar yapanlara da çok teşekkür ederim.

Ancak, Dünya’nın 7. Harikası olarak değerlendirilen Kral Mausollos’un anıt mezarının (Halikarnasos Mozolesi) aslına uygun olarak canlandırılması için, mermerden yapılmasının daha uygun olacağını belirtmeliyim. Çünkü, bugünkü inşaat teknolojisi ile, mozolenin, çelik destekli beton karkası çok kısa zamanda inşa edilebilir, Bundan sonrada, yörenin mermerleri ile kaplanarak, dünya mirasının harika şekline sahip olabiliriz. Nitekim, bu konuda, Muğla Mermerciler Derneği olarak, başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere, Muğla Valiliği, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesine ve Bodrum Belediyesine gönderilen yazılarla 2006 yılında teklifimiz aynı şekilde bildirilmiştir.

Anıt mezarın 40x30 metre boyutunda dikdörtgen ve basamaklı bir podyumun üzerinde ki gövde kısmı ile anıtın tepesindeki dört atın çektiği savaş arabasının bulunduğu mozole, bu yörenin mermerlerinden yapılmıştır. Mozole, aslına uygun olarak yeniden inşa edilmek isteniyorsa, cam ve hafif metallerden olmamalıdır. Aksi takdirde, bu tür çakma anıt mezarın hiçbir değeri olmayacağı açıktır. Türkiye’deki mermer sektörünün sahip olduğu teknoloji ile mozoleyi yapabilecek kabiliyettedir.

Anıtın beton karkasının çok kısa zamanda inşa edilmesinden sonra, mozolenin mermer sütunları veya beton karkası, Muğla mermercileri tarafından kaplanabilir. İngiltere tarafından kaçırılarak, Londra’daki, British Meseum’da sergilenen, bugüne kadar bir çok kez istenen, ünlü heykeltıraşlardan, Bryaxis, Leochares, Scopas ve Timotheus’un anıt mezar için yaptıkları friz ve heykellerini geri almak için güçlü bir nedene sahip olabiliriz.

Buna rağmen, heykellerin geri alınmasının yinede mümkün olmaması halinde, bu heykel ve frizlerin kopyaları, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesine bağlı Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesinden yetişen heykeltıraşlar tarafından yapabilir veya Kopyalama makinalarıyla asıllarından, kopya edilebilir.

Bu mozolenin benzerini, bugünkü imkanlar çerçevesinde yapmak ve bu dünya mirasını tekrar bütün insanlığa sunmak mümkündür. Bodrum Belediyesi veya Muğla Valiliği, Turizmci kuruluşlar ve Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği ile, Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) ve UNESCO nun sağlanabilecek maddi kaynakla yanında verişecek destekle proje gerçekleştirilebilir.

Bu konuda destekler alınamadığı takdirde, bu anıtı tek başına yapabilecek inşaat firmaları da ortaya çıkabilir. Yap , İşlet Devret yöntemiyle belli bir süre sonra tesis devlete devredilebilir. Eyfel Kulesi veya British Müzesini ziyaret eden milyonlarca turist gibi, Bodrum Mozolesini görmek isteyen turistlerden de, hem ülkemize, hem de Muğla’ya büyük bir gelir sağlanacaktır.

Anıt mezarda kullanılan mermerler yörenin mermerlerinden olduğundan bu tarihi sanat eseri, Türkiye’nin ve Muğla Mermerlerini tanıtacaktır. Ayrıca, mozolenin mermerden yapılmasıyla, mermer teknolojisinde ülkemizin ne derece ileri olduğunu dünya’ya gösterebiliriz.

Bodrum Mozolesi, hem Muğla Mermerleri’nin dünya çapında tanınmasına vesile olacak, hem de dünyanın yerine koyamadığı 7 harikadan birinin, Türkiye’nin bugünün inşaat teknolojisi ile çok kısa zamanda yapılabileceğini göstermesi, dünya gündeminde günlerce yerini alabilir. Bunun sağlayacağı propagandayı da hiçbir araç sağlayamaz.”dedi.