Akdeniz-PA, Özyer başkanlığında toplandı

Akdeniz Parlamenterler Asamblesi (Akdeniz-PA) 11. Genel Kurulu Portekiz’de AK Parti Muğla Milletvekili ve Akdeniz-PA Başkanı Hasan Özyer başkanlığında toplandı.23 Şubat tarihinde Portekiz’de toplanan Genel Kurul’da; Akdeniz-PA...

Akdeniz-PA, Özyer başkanlığında toplandı

Akdeniz Parlamenterler Asamblesi (Akdeniz-PA) 11. Genel Kurulu Portekiz’de AK Parti Muğla Milletvekili ve Akdeniz-PA Başkanı Hasan Özyer başkanlığında toplandı.

23 Şubat tarihinde Portekiz’de toplanan Genel Kurul’da; Akdeniz-PA Türk Grubu Başkanı Hasan Özyer, Terörle Mücadele, Göç, işbirliği ve Güvenlik konularında bir konuşma yaptı.

Özyer, Genel Kurul’un Siyasi ve Güvenlik İşbirliği Birinci Daimi Komitesi Toplantısı’ndaki konuşmasında, Suriye’de yaşanan olaylara değinerek; “Ülkemiz misafir ettiğimiz Suriyelilere 25 Milyar Dolar yardım yapmıştır. Uluslararası camia ise maalesef sadece 512 milyon ABD doları yardımda bulunmuştur.” dedi.

Avrupa Birliği ile yapılan göç anlaşmasını hatırlatan Özyer; AB’nin, 3 artı 3 milyar avro taahhüt ettiğini, Suriyeli mültecilere yönelik bu yardım taahhüdünün de gerçekleşmediğini belirtti.

Ülkemizdeki Suriyeli sayısının 3 milyonu geçtiğini söyleyen Özyer konuşmasında şunları ifade etti: “Batılı ülkeler ise sadece binlerle ifade edilen sayıda Suriyeliye kapılarını açmıştır. Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Hükümetimiz ve Devletimiz tüm kurumları ile Suriye sorununun barışçı bir şekilde çözülmesi için çaba göstermiştir, göstermeye de devam etmektedir. Biz, izlediğimiz aktif dış politikayla, bölgesel ve küresel sorunların çözümüne somut katkılar sunduk ve sunuyoruz.

Maalesef, ABD, AB, BM ve batılı dostlarımız sorunların çözümü ve insani kayıpların önlenmesi için yeterli desteği vermemektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin başlattığı Astana Süreci Suriye sorununun çözümü için iyi bir şanstır.

Türkiye hiçbir ayrım yapmaksızın Suriyeliler için açık kapı politikasını devam ettirmektedir. Biz katı bir şekilde mültecilerin savaş bölgesine gönderilmemesi ilkesine uyuyoruz.

Uluslararası toplumdan beklentilerimiz ise; Suriye krizinde uluslararası yük paylaşımının artırılması, Sürdürülebilir bir uluslararası yardım sistemi kurulması, Açık kapı politikamızın tüm ülkelerce benimsenmesi ve sığınmacılara ilişkin farkındalık ve bilinç artırımı yapılmasıdır.”

Ülke olarak, Avrupa Birliği üyelik sürecine de büyük önem verildiğine değinen Özyer; Türkiye, üyelik sürecinden hiç bir zaman vazgeçmemiştir. Reformlar her zaman önceliğimiz olmuştur. AB üyeliği konusunda üye ülkelerin objektif davranmasını ve kendi değerleri ile çelişmemesini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

“FETÖ bütün ülkeler için tehdittir”

Ülkemizin, PKK ve DAEŞ terör örgütleri ile mücadele ederken, 15 Temmuz tarihinde de FETÖ terör örgütünün saldırısına uğradığını hatırlatan Özyer; “Bu terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinde yer alan yapılanması, başta Türkiye Büyük Millet Meclisi olmak üzere, ülkemizin önemli kamu kurum ve kuruluşlarına saldırmışlardır. Bu esnada TBMM bombalanmıştır.” dedi.

Özyer; Türkiye’nin, bu saldırılarda çok sayıda insanını kaybettiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ülkemize, demokrasimize ve milletimize savaş açan bu terör örgütü ile hukuk ve demokrasi içinde mücadelemiz sürmektedir. Darbe girişimi sonrası, ülkemizi, demokrasimizi ve milletimizi korumak için olağanüstü hâl ilan ettik. Olağanüstü hal uygulamasının batıda da örnekleri vardır. Basit bir terör eylemi karşısında bir yıl olağanüstü hâl ilan edilen ülkeler mevcuttur. Biz basit bir terör eylemi ile karşı karşıya değiliz.

Olağanüstü hâl ilanı başta olmak üzere, dünyadaki örneklere aykırı hiçbir uygulamamız yoktur. Ülkemizde yargı kurumları, adalet dağıtma görevini, bağımsızlık ve tarafsızlık içerisinde yerine getirmektedir.

Eğitim ve hizmet için çalıştığını söyleyen, ancak gerçek yüzünü gizleyen bu silahlı terör örgütü dünyanın bir çok ülkesinde varlığını sürdürmektedir. Uluslararası bir terör örgütü olan FETÖ, bütün ülkeler için yakın ve ciddi bir tehdittir. FETÖ, İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından terör örgütü ilan edilmiştir.

Başta BM olmak üzere bütün ülkelerin, kara para aklamadan, silahlı eylemlere ve darbe girişimleri yapmaya kadar varan bu silahlı yapıyı, terör örgütü ilan etmesini bekliyoruz. Dünyanın bir çok ülkesinde okul adı altında terör merkezleri kuran bu FETÖ terör örgütünün okullarının da kapatılması gerekmektedir. FETÖ’nün dışında, DAEŞ, PYD, YPG gibi uluslararası terör örgüleri de ülkemiz için olduğu kadar küresel bir tehdit haline gelmiştir.”

Konuşmasında; Suriye topraklarındaki terörle mücadele için başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı’na da vurgu yapan Özyer şunları ekledi: “Harekat kısa zaman içinde başarılı olmuştur. Ancak, Bölgedeki DAEŞ terör örgütü ile mücadelede, verilen sözler tutulmamıştır. Ülkemiz kara operasyonu ile teröristlerle tek başına mücadele etmektedir.

Biz terörün ve teröristin her türlüsüne karşı olan bir ülkeyiz. Bu yüzden terör kimden gelirse gelsin lanetliyoruz.

Türkiye teröre asla destek vermemiştir. Aksine, yıllardır terörle mücadele etmiş ve terörden çok acı çekmiştir. Hala da acı çekmektedir. Biz bölgemizde ve dünyada barış, huzur ve güven ve istikrardan yana olan bir ülkeyiz.”

Bu haber toplam 50 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.