ADD Muğla Eşgüdüm Toplantısı gerçekleştirildi

ADD Muğla Şubeleri Eşgüdüm Toplantısı, Ortaca Şubesi ev sahipliğinde yapıldı. Toplantıya, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Bölge Sorumlusu Lütfü Kırayoğlu, ADD Bilim ve Danışma Kurulu Üyesi Güngör Berk, İl Eşgüdüm...

ADD Muğla Eşgüdüm Toplantısı gerçekleştirildi

ADD Muğla Şubeleri Eşgüdüm Toplantısı, Ortaca Şubesi ev sahipliğinde yapıldı. Toplantıya, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Bölge Sorumlusu Lütfü Kırayoğlu, ADD Bilim ve Danışma Kurulu Üyesi Güngör Berk, İl Eşgüdüm Kurulu Başkanı Cüneyt Özbayır ve Muğla ili ADD şubeleri başkan, yönetici ve üyeleri katıldı.

Ev sahibi şube başkanı Günür Karaağaç’ın açılış konuşmasının ardından saygı duruşu yapılarak İstiklal Marşı okundu. Sırayla Cüneyt Özbayır, Güngör Berk ve Lütfü Kırayoğlu konuşmalarını yaptıktan sonra gündemdeki maddelerin görüşülmesine geçildi.

Söz alan şube temsilcileri şubelerinin çalışmaları yanında ülke gündemine ilişkin görüş ve önerilerini dile getirdiler. Toplantı sonrası yapılan genel değerlendirmede şu görüş ve düşünceler ortaya kondu:

“Düşünceleri ve eylemleriyle Atatürk önümüzdeki yüzyılları da aydınlatan bir ışıktır, evrensel bir liderdir. Egemenliği saraydan alıp halka vererek tam bağımsız, laik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur. Böylece egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu demokratik bir cumhuriyet rejimi kurulmuştur. Ümmetten ulus devlete geçilmiştir. Atatürk’ün aydınlanma devrimleri salt yönetim biçiminin ve yöneten sınıfın değişmesinden ibaret değildir. Yönetimin yanı sıra eğitim, harf, dil ve kıyafet devrimi başta olmak üzere bilim, temel hak ve özgürlükler, hukuk, ekonomi, sanayi, tarım, sağlık, kültür ve sanat alanlarında da devrim gerçekleştirilmiştir.

Ancak bugün, Cumhuriyet rejimini yıkarak, bütün gücün yeniden saraya verilmesini ve aydınlanma devrimlerinin yok edilmesini amaçlayan bir karşı devrimin yoğun saldırısı altındayız. Siyasal iktidarın on altı yıllık yönetiminde Cumhuriyet’in kuruluş değerleriyle oynanmış ve anayasal kurumlar ya siyasallaştırılmış ya da dönüştürülmüştür. Devrimci Cumhuriyet’in ekonomik kazanımları, yeraltı ve yerüstü varlıkları ise satılmıştır. Devlette liyakat dışlanmış ve işçiler taşeronlaştırılmıştır.

3 Kasım 2019’da yapılacak seçimlerle yürürlüğe girecek olmasına karşın uygulamada tüm erkleri eline alan ve ilk aşamada partili olan Cumhurbaşkanı, “tek adam” olarak, ülkeyi yönetmeye başlamıştır. Bu arada güçlü yandaş medya yaratılarak toplum baskı ve korku altına alınmıştır.

Ülkenin bu bir yıl içinde iflas ettiği, her alanda hızla çökmeye başladığı görülmüştür. Ekonomi, emperyalizmin sömürüsüne terkedilmiş, üretim ekonomisinden vazgeçilmiş, tarım ve milli sanayi çökme noktasına getirilmiş, devlet üç kuruşa muhtaç hale düşürülmüştür. Güvenlik açısından büyük önem taşıyan Telekom satılmış, elde avuçta ne kaldıysa onların da satışına başlanmıştır. Vatanın on dört köşesindeki şeker fabrikaları, satışa çıkarılmıştır. Ülkenin köklü üniversitelerinin bölünmesine bile kalkışıldığı görülmektedir.

Siyasal iktidarın on altı yılın sonunda ülkeyi yönetemediği ve ülkeyi bir “beka”, varlık/ yokluk sorunuyla karşı karşıya getirdiği ortaya çıkmıştır. Gidişattan korkuya kapılan siyasal iktidar, yandaş muhalefet partisiyle birlikte, “Cumhur İttifakı” yaparak “baskın seçim” kararı almıştır. Partili Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri, OHAL düzeni devam ederken, 24 Haziran 2018 ve 8 Temmuz 2018 tarihlerinde yapılacaktır.

“Baskın Seçim”, Türk Milleti’nin demokrasi ya da diktatör tercihinden birine karar vereceği seçim olacaktır. Başka bir deyişle, ulusal egemenliğin kayıtsız koşulsuz “tek adam” a verilmesi ya da millette kalması tercihidir. Çağdaşlık ülküsünde demokrasiye devam ya da Ortaçağ karanlığına dönüş kararının verilmesidir.

Siyasal iktidar ülkeyi tarihsel bir yol ayrımına getirmiştir. Bu “Baskın Seçim” ile otoriter ve Siyasal İslamcı bir parti devleti kurulmasının önü mutlaka kesilmelidir. Umudumuz Türk milletidir. Bu karanlık dönemi, kadını ve erkeğiyle, cumhuriyet ve demokrasi mücadelesi veren Türk milleti sona erdirmelidir.

“Kemalist-Atatürkçü” Türk Devrimi, 20. yüzyılın en önemli olaylarından birisi olup evrensel bir nitelik taşımaktadır. Atatürkçü Düşünce Derneği Muğla Şubeleri olarak yurtsever halkımıza çağrımızdır: Korkma! Cumhuriyetimize, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, ulusal birliğimize, Atamıza ve Türk Devrimine var gücümüzle sahip çıkmak için seçimlere mutlaka katıl! Oyunu Cumhuriyet’in geleceği için kullan! Kazanan Cumhuriyet, parlamenter rejim ve demokrasi olacaktır.”

Bu haber toplam 90 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.